Bugünün son toplantısından çıkıp bilgisayarı kapattım ve eski yerine koydum.
Eşyalarımı almak ve biraz da olsa dinlenmek için aşağı, salona doğru inerken Sunoo ve Ni-ki'nin konuşmasını duydum.
"Hala bana kızgın mısın?"
"Neden kızıyım ki? Alt tarafı beni kandırıp sevmediğim bırakacağım."
"Peki, inandım."
Sunoo gülümsediğinde kapı aralığından uzaklaşıp merdivenlerden indim. Bugün kafam Ryujin sayesinde çok karışmıştı. Birbirimizden hoşlanıyorduk ama benimle ilişki kurmak istemiyor muydu? Bu kızı ters düz...
"Yeji..."
Mutfakta Ryujin'i gördüğümde düşüncem yarı da kalmıştı.
"Ryujin, ne yapıyorsun?"
"Şey, kahve. İster misin?"
"Tabii, olur."
O tezgaha arkasını dönüp kahveyi koyarken sessizce arkasına gidip, iki elimi de beline doladım. Ryujin şaşkınca belindeki ellerime baktığında kulağına doğru fısıldadım.
"Bundan da mı hoşlanmadın, prenses?"
Ryujin heyecanla benden ayrıldığında gülümsememi saklayamamıştım.
"Buyur, kahven."
Ryujin'in uzattığı kahveyi alıp gülümseyerek mutfaktan çıktım.
Evet, benimle ilişki kurmuyor olabilir ancak ben çoktan onu bekleyeceğimi söylemiştim. İsterse ömür boyu sürese de onu bekleyecektim.
***
Eve gelmiş, üstümü değiştirmiştim. Şuanda da yatağımda uzanmış Jennie'nin attığı mesaja bakıyordum.Jennie
Umarım cuma günü olan işinin temelini hazırlamışsındır.Siz
Bugün hazırlayacağım.Jennie
Hemen hazırlasan iyi olur.Siz
Ne oldu Jennie, yine Lisa mesajlarına mı bakmadı?Jennie
Olabilir.Siz
Görüldü mü yedin sen, yazık.Jennie
Sus sen, bücür.Siz
Amaaaan boş ver. Lisa zaten sana bakmazdım.Jennie
Tıch tıch, çok ayıp. Çok güzelidir bir kere!Siz
Tabii.Jennie
Kess
GörüldüJennie benden de görüldü yiyince kesin zırlamıştır yine.
Her neyse.
Yataktan kalkıp çalışma masamın önüne gittim ve plan yapmaya başladım. Ancak planım için Felix ve Ryujin'de gerekti.
Sonuçta polisleri yine parfüm şişesiyle kandıramazsın, değil mi? Ayrıca bu sefer evde yangını söndürmek için yangın söndürücüler vardı. Uzun boylu birinin onları kapatması şarttı.
Görevim cuma günü bitecekti. Yarın ise çocuklarla konuşacaktım...
***