Geçmiş'in Öfkesi

224 16 22
                                    

Musa Eroğlu & Nevzat Ak: Hasret Yarası

Selam arkadaşlar biliyorum bölümü biraz geç attım özür dilerim hepizden.Beğeni ve yorum yapın lütfen 🥰

Bu gün yine erken kalkmıştı ev halkı. Asiye kahvaltı hazırlamaya koyulurken Seher çamaşır yıkamak için hazırlık yapıyordu. Asiye hazırladığı tepsiyi serdikleri yer sofrasına yerleştirdi. Annesini sofraya oturtup ev halkının gelmesini beklemeye başladılar.

Yavaş yavaş sofra etrafına toplanan ev halkı ile kahvaltıya başladılar.Gülüşmeler eşliğinde yapılan kahvaltı  faslı bittikten sonra herkes işlerinin başına geçti. Cesur ile dayısı köyün kahvesine gitmek için dışarıya çıkarak yürümeye başladı lar.  Cesur dayısi ile bu seneki  ekilen tütün ile ilgili konuşurken karşi evin kapısında Tahir ile Turan ı gördüler.

Tahir Cesur u görünce selam vermek için yanlarına yaklaştı.Turan da el mecbur dayısının peşi sıra oraya gelmek zorunda kaldı."Selamın aleyküm Cesur hoşgelmişsin"deyip el sıkıştılar.Cesur aynı dostane şekilde elini tutup" hoş bulduk"dedi. Tahir in ardında kalan Turan a da aynı şekilde elini uzattı. Turan'ın gözlerinin altı mosmor haldeydi.Turan isteksiz şekilde" Hoş geldin " deyip geri çekildi. Cesur  da istemeyerek ufak bir baş selamı vererek sustu.  Muhtar Tahir ile Turan a "oturun gençler bir kahvemizi için"deyip kapısı açık evi göstererek tam karsısindaki divana buyur etti. Cesur duyduğu şey ile pek memnun. olmadı . Neticede Turan denilen herif ile kardeşi ile aynı ortama getirmek istemiyordu. Tahir bu daveti kabul edip divana yerleşti.Turan da istemeyerek te olsa dayısının yanına oturdu. Cesur ile aynı ortamda olmak onu ziyadesiyle geriyordu.  Salih efendi içeride bulunan kızlara seslendi . Dayısinin sesini duyan Asiye koşturarak avluya ulaşmıştı.  Karşısında Dayısı ve abisini beklerken Turan ı ve Tahir i görmeyi hiç beklemiyordu. aralamıştı. "Buyur dayı Bir şey mi istedin"deyip önüne döndü. Salih efendi Asiye ye bakıp "bize dört tane kahve yapıver kızım misafirimiz var "dedi. Cesur duyduğu ile ayağa kalkıp "söyle sen Zahide getirsin kahve yi" dedi.Asiye abisinin bu anı çıkışı karşısında afallasa da "onlar komşuya gittiler bir ben varım evde "deyi verdi. Cesur duyduğu ile şaşırıp"tamam sen geç içeriye ben yapar getiririm"dedi.Bu lafın üzerine Tahir dayanamayıp gülmeye başladı. Salih efendi yeğeni nin neden böyle dediğini anladı lakin bu uygun olmazdı. Sonuçta evlerine bir misafir gelmişti. "Cesur oğlum otursen Asiye kızım sen kahveleri yap getir biz abinle tarlaları konuşacağız " deyip Asiye yi içeriye gönderdi.Turan Cesur un sinirden kıpkırmızı olmuştu suratına bakıp gülümsedi. Bu hareket Cesur'u daha da sinirlendirdi. Sırf dayısına olan saygısından susmayı tercih etmişti . Asiye öyle heyecanlanmıstı ki ellerinin titremesi için dua etmeye başladı.Elinde tepsi ile içeriden çıkıp önce Tahir e ordan da hemen yanında ki Turan a uzatmıştı kahveyi. Turan önünde bulunan tepsiden   en öndeki alacakken asiye nin "o şekerli sade olan bu deyip sağdaki" fincanı işaret etti.Kısa bir an bile olsa göz göze gelmişlerdi. Bu bakışmayı bozan ise arka taraftan gelen bir öksürük sesi idi. Cesur adeta boğazında birşey takılmış gibi öksürmeye devam ediyordu. Asiye hemen toparlanıp önce dayısının önüne geldi.Dayısından sonra sıra abisine gelmişti. Cesur kahveyi almadan önce Asiye ye de "seninle sonra görüşeceğiz"bakışı atıp kahvesini aldı.Kahveden ilk yudumunu alıp dik bir şekilde tam karşısındaki Turan a öldürücü bakışlar atmaya başladı.

Turan kahvesinden ilk yudumunu aldığında gözlerini kısarak karşısında kendisini her an öldürecek gibi bakan Cesur'a meydan okuyan bakışlar atıyordu.Cesur ise onun bu haline daha da sinirleniyordu ama dayısına olan saygısından susmak zorunda kalıyordu.

"Eee bu sene tarladaki tütün nasıl Tahir .
Bu sene şehire nakliyatı nasıl yapacaz?"

Tahir bitirdiği kahvesini yanına indirip Salih efendiyi cevapladı.

Kahta'nın Tütünü (Sezon Finali)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin