Çeşme Başı

292 18 10
                                    

Bölüm şarkısı: Ahuzar:Bulut Bulut'un Üstünde

Arkadaşlar lütfen yorum yapın ve beğenmeyi unutmayın.

Kimse umudu olmadan yaşayamazmış , insanoğlu o kadar dertten geçerken ileride güzel günler göreceğiz diyerek yaşama tutunurmuş .
Düşe kalka öğrenilirmiş hayat.
Asiye bunca yıldır içindeki umutla yaşamaya çalışıyordu.Belkide onun aşkı o kadar büyüktü ki karşısındaki adamın bu sevdaya değer olup olmadığını anlamıyordu.

Sabahın erken vakitlerinde kalkmıştı Asiye .Turan ile konuşmasının üzerinden iki koca gün geçmişti.Turan Asiye ye cevap vermeden çıkıp gitmişti.O günden beri evden dışarı adım atmamıştı Asiye .

Seher yanın gelip nesi olduğunu sormuş ama cevap alamadan geri gitmişti.Diğerler aile fertleri de bu durumun farkındaydı ancak kimse Asiye'ye neler olduğunu soramıyordu.
Bu iki günde kimse Asiye'yi tarlaya çağırmamış evde kalıp kafasını toplamasını istemişti.

Asiye Turan'ı anlamıyordu,hem yamacında ki erkeklere öfke ila bakıyor hemde kendisinden kaçıyordu.Geçen bu iki günde kendi içine çekilmişti Asiye ,biraz da zamana bırakmak istemişti sevdasını.

Asiye diğerlerinin tarlaya gitmesiyle önce tezgahın üzerinde ki bulaşıkları yıkayıp daha sonra da akşam yemeği için birşeyler pişirmişti.
Yemekleri ocaktan alıp,merdivenleri inerek ahıra giderek ahırdaki inek ve koyunlara saman ile şu vermişti.
Ahırdan çıkıp ellerini yerde bulunan ibrik ile yıkayıp biraz dinlenmek için avluya yapılmış olan çardağa geçerek oturdu.
Bu iki günde iştahıda olmadığından iş yaparken çok zorlanıyordu Asiye.
Bakışlarını önünde tuttuğu ellerine indirerek derin bir iç çekti Asiye.
Orada ne kadar kaldığını bilmiyordu ki onu kendisine getiren ses ile bakışlarını karşı evin penceresinden gelen kırılma sesiyle o tarafa bakmaya başladı.
Pencerenin yarı kapalı oldugunuve perdesininde hareket ettiğini görmüştü.
Az önce onu izleyen biri vardı bunu anlamıştı ama kim niye izlesin diye geçirdi içinden.Bakışları hala pencerede iken annesinin kendisine seslenmesiyle çardaktan kalkarak eve girdi.

"Asiyee.. yavrum gel hele yanıma."

Asiye tahtadan yapılmış merdivenleri çıkarken hala arada arkasında kalan pencereye bakıyordu ama pencere hala aynı şekilde duruyordu hemde perde hiç hareket etmiyordu.
Anasının kaldığı odanın kapısını açıp içeri girdiğinde anası başındaki yemeniyi çıkarmış uzun saçlarında ki örgülerini açmaya çalışırken gördü.

"Ana ne yapıyon sen?"

"Şey... ben biraz kendimi kirli hissettim de onadan beni banyo ettirin mi diyecektim."

Asiye yüzüne kondurduğu tebessüm ile anasının yanına varıp iki yanağından da öperek konuştu.

"Oy benim canım anam sen istersin de ben yapmam mı?
Hem sen her zaman mis gibi kokarsın ama madem rahatsız oldun hemen yıkarım seni."

"Allah senden razı olsun kızım,bu yaşına geldin benim sana bakmam gerekti ama sen bana baktın."

"Ana...! Ne dedim ben sana birdaha böyle konuşmak yok demedim mi!"

Asiye annesinin örgülerini açmayı bitirdiğinde önce yatağının alt tarafında ki elbise sepetini çekerek anasına giymesi için temiz kıyafetler çıkarıp yatağın üzerine bıraktı.
Sonra dışarıda yaktığı ateşin üzerinden kaynayan suyu büyük kovaya doldurarak  banyoya  getirdi.
Aslında  evde dayısı varken yaptırırdı anasının banyosunu ama bu gün dayısı ilçeye gitmesi gerektinden muhtarlıkta yoktu.Anasının belden aşağısı felçli olduğu için onu kaldırması zor oluyordu.

"Ana ben bir dışarıya bakayım birileri varsa yardımcı olsun bize olur mu?"

"Olur kızım,sana da yük oldum af-"

Kahta'nın Tütünü (Sezon Finali)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin