Fark ettiyseniz, bir şeyler değişti..
☯☯
1.Bölüm
{Senelerin başlangıcı.}𝕸𝖊𝖋𝖙𝖚𝖓
"Tufan sen benim motorla git bu günlük, seninki hurdaya dönmüş dün."
"Oğlum düzgün kullanmıyorsunuz ki, vermeyin İsmail'in eline benim motorumu. Saçma sapan haraketler deneyeyim diye sikip atıyor."
Elimdeki su şişesini buruşturup atarken devam ettim.
"Daha iki gün göremeyiz onu, tamir etmek istemiyor ya bin türlü bahane ile sıyrılır içinden."
"Bir gün düzeltiriz onu da" diyen Musto'ya bakmadan kafa salladım ve motoru bir basamaklı merdivenden çıkardım.
"Hadi eyvallah." derken çürük, camları ve kapısı olmayan, inşaatı yarım bırakılıp terk edilmiş tek katlı evden çıkıp kocaman tellerle çevrilmiş bahçeden dışarıya doğru yürüdüm. Tel kapıyı sürükleyip açarken çıktığım gibi motora bindim.
"Dikkatli sür Tufan." elindeki kömürden siyah kirli beze elini silerken konuştu Serkan baba.
"Eyvallah baba." dedim ve gaza yüklenip uzaklaştım.
Caddeyi dönecekken ağır kalabalığın buraya doğru yürüdüğünü görünce durdum ve geçmelerini bekledim. Yine boktan gelenekleri ile düğün yapıyorlardı. Ne saçma amına koyayım, davul zurna ile eve kadar yürümek ne? Bu nasıl bi' işsizlik?
Benim o kadar param olsa, sırf zevkleri için düğüne mi harcayacağım? O kadar param olsa, elin kızına mı yedireceğim ayrıca amına koyayım, gider motor alırım ne evliliği?
Çalıp oynayıp benim çıktığım sokağa doğru gittiler. Gözlerimi üstlerinde gezdirirken gelinin yanında bana doğru bakan çocukta durdu gözlerim. Kıvrılmış saçları gözünün önüne doğru düşmüş beyaz takımının içinde melek gibi duruyordu. Çocuk, daha küçük olan başka bir erkek çocuğunun elini tutuyordu. O da çok sakin ve temiz görünüyordu. Bu kez eli ayağı düzgün insanlarla muhatap olmuş herif belli, bu adam evlilikleriyle meşhurdu zaten. Evlenmesinin üzerinden kırk gün geçmeden ya bi' aldatma, ya bi' şiddet. Bir şekilde boşanıyor. Evveli gün tekrar başka evlilik yapıyor.
Kafamı çevirip motoru çalıştırdım.
'**'
Motordan inip kaskı çıkardım ve motorun üstüne bıraktım.
Çalılıkların arasından geçip köprü altındaki küçük tahdadan odaya doğru yürüdüm.
Kapısı olmadığı için beni gören adam dışarı çıktı.
"Müslüm abinin siparişini almaya geldim."
Adam kafasını yavaşça sallayıp içeri girdi. Kapıda beklerken etrafı inceledim.
Kanalın yanındaki köprü altıydı burası, evsiz çocukların vazgeçilmez yeri. Benimde öyleydi bir zamanlar.
Elindeki üç siyah poşeti bana doğru uzattığında "Eyvallah." deyip aldım ve tekrar motora doğru yürüdüm.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
MEFTUN
General FictionYazılma tarihi- 24/09/2022 Bir ömür, anca bu kadar azap çekebilir ve bir ömür anca böylesine sevilir. Bölümler uzundur