İyi okumalarr..
☯☯
8.Bölüm
{Dünyanın affına sığınmak en büyük hata.}𝕸𝖊𝖋𝖙𝖚𝖓
Takside eve gelene kadar Barış'ın ağlamaları bitmemişti. O hâlde Barış'ı motora bindiremezdim. Ağlaması durulsa, nefesi hâlâ düzene girmemişti. Evin önünde durduğumuzda hemen inip Barış'ı kucağıma aldım.
Onun şuan yürüyecek hâli bile yoktu.
Tuna'yı ise diğerlerini ve motoru alması için yollamıştım.
Eve girdiğimde kapıyı arkadan ayağımla iterken hızla kendi odama yürüdüm.
"Çok fazla ateşin var oğlum. Ne içirdiler sana?" dedim onu yatağa indirirken.
Üzerinden doğrulacağım sıra tırnaklarını yakama geçirip derin nefesler alarak gözlerini açmaya çalıştı.
Nefes nefeseydi, nefes nefeseydim. Bir dudaklarına, bir gözlerine baktım. En sonunda, sessiz de olsa konuştu.
"Nereye." dedi kesik kesik çıkan sesiyle. Derince nefes alıp elini nazikçe tuttum ve indirdim. Yüzüme bakmıyordu. Bakamıyordu.
"Bekle burada."
Üzerinden doğruldum, bu kez de döndüğüm sıra bileğimi tuttu. Ellerindeki o güçsüzlük öyleydi ki durmasam, kayıp gidecekti.
"Gitme,"
Kaşlarım çatılıydı. Tamamen ona döndüm. Buruk ve ürkek çıkan ses tonuna acıdığımdan mıdır ne, göğsüm yanmıştı.
Gitmeyecektim, benim evimde olduğunu bilmiyor muydu, hâlâ kendine gelmemiş miydi?
"beklemek, istemiyorum."
Gözlerim kapanırken ağzımdan bir küfür çıktı.
Onun bu hâlini görmekten nefret ediyordum. O adamı öldürmemek içime dert oluyordu. Haraket ettiremediği belli olan eli ile çekmeye çalıştı beni. Yürüyüp, yanına oturdum.
"Sevmiyorum beklemeyi." dedi kesilip yükselen sesi ile. Nefes almaktan, konuşamıyordu.
"Yardım etmez misin yine Tufan?"
"Geceleri uyku girmiyor korkuyorum, düşünüyorum"
"kuş gibi uçmak istiyorum."
"İnsanları, sevmiyorum. Çok, çok pisler. İğrençler."
"Seni istiyorum, gitme. Gitmek istiyorsan da gitme n'olur. Vazgeçmek istesen de vazgeçme, bırakma. Ben, yapamam. Yapamıyorum, yok benim gücüm."
Kafamı yukarı doğru kaldırıp, derince nefes almaya çalıştım.
"Benim yanımda, bir tek sen uyurken korkmadım. Bir tek, sen benzemedin ona."
Gözlerim tavandayken, kaşlarım çatıldı.
"Sen babama benzemiyorsun, sen onlar gibi değilsin."
"Barış." dedim, göğsümdeki sancıdan dilim zor konuşurken. Bunlar, nasıl sözlerdi? Senin yüreğindeki yangın, nasıl bir şeydi de söyletiyordu sana bunları?
Ondaki zulüm, bana ölümdü.
Ne yapayım, bunları ona yaşatanların hangisini öldüreyim, onu uyutmayan insanların hangi birinden başlayayım? Ben Barış'ı tüm insanlardan korurum. Ya geçmişi? Geçmişindeki korkularının önüne geçmek için ne yapayım?
İster ölüm olsun. Yine yaparım. Her şeyi. Bırakmam Barış. Sen bırak desen de, yalvarsan da bırakmayacağım dedim sana. Kafama silah dayansa, bırakmam.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
MEFTUN
Ficção GeralYazılma tarihi- 24/09/2022 Bir ömür, anca bu kadar azap çekebilir ve bir ömür anca böylesine sevilir. Bölümler uzundur