ON SEKİZ ~İNTİKAM GÜNÜ~

335 39 87
                                    

İyi okumalaarrr...

18.Bölüm
{Bu gün bana düşer ölümler, yarın da sana.}

𝕸𝖊𝖋𝖙𝖚𝖓

Derin nefes alarak, ona doğru kaldırdım kafamı. Masanın üzerindeki kocaman yazıya baktım.

Tufan Alatun

Bu, nasıl bi' şeydi? Niye böyle birine dönüşmüş, neden? O vicdanı, merhameti nereye gitmişti? Bana nasıl böyle nefretle bakar.

"Bi' yeminin daha vardı." dediğimde, kafasını kaldırıp yüzüme baktı o da. Sustu yine. O kirli sakalları, yıllar geçtikçe kısılmış gözleriyle baktı bana. Sonra da sigara çıkardı.

Tam dudaklarına götüreceği sıra, hafif bir gülüş çıktı ağzından. Ama, sinirli bir gülüştü bu. Kafasını sallayarak, dudakları arasına aldı sigarayı.

"Nasıl öldüreceksin beni, sırtıma jiletler mi atacaksın?"

Nefeslerim hızlandı. Göğsüm hızla inip kalkarken dümdüz bakmaya çalıştım yüzüne. Bok gibi hissediyordum, aklım gidecekti sanki. Küfürler etmek istiyordum onun bu hâline. Dişlerimi sıktım, kendimi kasarken bastırarak konuştum.

"Direkt kafama sıksan olmaz mı?"

Acıtıyordu, jilet. Öldürmüyor bir türlü.

Elindeki çakmağı çarparak bıraktı masaya. Yine bir şey demedi. Uzandı çekmeceye ve hızlı hareketlerle bir şeyler çıkardı. Hap kutusuydu bunlar. Ellerine odaklandım, kaşlarım çatıldı. N'apıyordu?

Hapı eline doğru döküp ağzına götürdü ve yuttu.

Her ne kadar ne olduğunu sormak istesem de tuttum kendimi. Susuyordu. Ne planlıyor niye beni böyle bekletiyor, sikeyim yutkunamıyorum bile korkuyorum.

"Konuşsana Tufan. Niye bekletiyon yapsana ne yapacaksan." dedim hafif yükselen sesimle.

Kalktı ayağa, bana doğru yürüdüğünde bir milim kıpırdamadım. Dibime girdi ve kükrercesine konuştu yüzüme.

"Bilerek yaptın. Bilerek bana teslimatı sen yaptın. Ne sanıyorsun, tekrar aşık olacağım. Tüm malıma konacaksın. Çok hayal kurdun mu Barış? Çok anlattın mı ha bununla bir ilişkim oldu diye?"

Kaşlarım çatıldı.

"Delirmişsin sen."

Aklı uçup gitmiş, İntikam gözünü nasıl bürümüşse, beni sadece böyle biri görüyor. Ne düşünmüş? Bunca zaman o kadar parayı savururken, onu her duymamda hayal kurduğumu mu?

"Asıl delilik ne biliyor musun? Sana değer vermekti."

Göğsümden sertçe itince, arkaya doğru sendeledim. Yüzü buruştu.

"Sen, sen kimsin? Nesin sen ya, ben sana göz ucuyla bakmasam çürür giderdin bi' köşede. Yok, bi' köşede  durmazsın sen . Oradan oraya kaçar dururdun. Belki salak bulurum da kandırırım diye. Buldun mu altına yatacağın bi' enayi?"

Ona doğru yürüdüm. Sıktığım yumruğumu yüzüne geçirdiğimde sağa doğru döndü yüzü.

"Beş para etmezmişsin. Katilsin lan sen."

Yükseldi sesim, o hâlâ öylece dururken, ben resmen deliye dönmüş şekilde bağırdım.

"Salih'ten ne farkın var senin şimdi? Onun bin beteri olmuşsun!"

Anında uzanıp kolumu sıkıca kavrayınca afallayarak koluma baktım. Kendine çekti beni. Göğsüm göğsüne çarpınca kafamı kaldırıp yüzüne baktım.

MEFTUN Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin