" Proposal. "

3 2 0
                                    

Uyandığımda yatağımın yanındaki sandalyenin üzerine konulmuş giysileri giydim bacağıma dikkat ederek. Sandığımdan daha çok zorlanmıştım. Bütün vücudum yatmaktan mayışmış olmalıydı. Hareket ettikçe kaslarımın acısını hissediyordum. Biraz esnemeye çalışarak vücudumu gevşettim.
Saçımı bağlamak için bir şey de aramıştım ama bulamadım.

Pencerenin yanına gidip dışarıya bakmaya çalışsamda sadece bir ağaç korusu vardı görünürde. Adımlarıma dikkat ederek sert bir şeyler aradım. Hâlâ güvende olmadığım ortadaydı.
Kapı açıldığında irkilip geriye sendeledim. Duvardan destek alıp pozisyonumu düzelttiğimde gelene baktım.
Bu adamı gördüğümü hiç hatırlamıyordum.

" Otur." yüzüme bile bakmadan direkt yatağımın karşısında ki koltuğa oturdu. Kaşlarını olabildiğine çatmış, elinde ki evraklara  bakıyordu. Ağır adımlarla yatağın ucuna oturdum. Sonunda kafasını kaldırıp bana baktığında kaşlarını düzeltmeden evrakları bana verdi. Ardından iç cebinden bir dolma kalem çıkarıp onu da bana uzattı.

" Bunlar yetimhaneden evlatlık alınacağına dair belgeler. Adının yazdığı yerleri imzala. Yetimhaneye geri gitmeyeceksin. Bay West, seni bünyemizde eğitmek istiyor. Okulda gördüğün eğitimle aynı olmayacak. Özel derslerle okul derslerini alacaksın bir süre. Ancak sana farklı alanlarda da eğitim sağlanacak. Bundan sonra bizimlesin. Bizden ayrıldığında ya ölmüş olursun ya da öldürülmüş. O yüzden bir karar vermen gerekiyor. Ya bize katılır hayatını hak ettiğin gibi yaşarsın ya da yetimhane hayatına geri dönersin."
Ayağa kalkıp üzerini düzeltti devam etmeden önce.
" Gördüklerini, duyduklarını, şahit olduklarını unutacaksın. Unutmazsan unutmanı bizzat sağlarım. Ve yöntemim seni memnun etmez, inan bana. Şimdi, geliyor musun?" 

Ne düşünecektim ki? Mafya kılıklı tiplerin yanına girip adam mı öldürecektim sanki?
En fazla ayak işlerini yaptırırlardı. Bilmiyordum!
Kesin olarak bildiğim şey, yetimhanede bir saat daha geçirmek istemediğimdi.
Orası bir seçenek bile değildi.
Hadi kabul etmedim, polislerde beni bulamadı falan. Ne yapacaktım?
Sokakta kim bilir neler yaşardım. Sürekli sokakta kalmak tehlikeliydi. Üstelik beş parasızdım. Ne yiyecek, ne içecektim? Nerede yatacaktım? Hipotermiden ölmek istediğimi de sanmıyordum. Acı verici olurdu.
18 olmam hiçbir işime yaramayacaktı.
En mantıklısı teklifi kabul etmekti.

Gözlerine baktım olabildiğince kendimden emin bir şekilde.
Sağ kalma isteğim kendine vücudumda bir yer bulmuştu anlaşılan. Ya da ölüm tatlı gelmemişti, bilmiyorum.

"Kabul." bundan sonra beni şaşırtabilecek pek fazla şey yoktu. Risk almayı severdim.
Aldığım riskler beni yetimhaneden kurtarmıştı. Bu aptal hayattan da kurtarabilirdi. Kabul ediyordum.
Ya bok yoluna gidecektim.
Ya da hayatımı yaşayacak sonunda mutlu olacaktım.
İkinci seçeneğin gerçekleşmesini açıkçası her şeyden çok istiyordum.

Im Wanna Die (Not Me) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin