"Bad Lucky"

7 3 2
                                        

Kuruluktan acıyan gözlerimi yavaşça açtığımda yine farklı bir manzarayla karşılaştım. Çabucak toparlanıp bu izbe yerden kurtulmak istiyordum. Eski bir eve benziyordu burası. Rutubet her yerimi sarıyor ve midemi bulandırıyordu. Kırık pencereler, eski olduğundan dolayı sökülmüş koltuklar, yarısı yere düşmüş ve lambası olmayan avize, tuğlaları dökülmüş ve demiri çıkmış yanan şömine... Burası iğrenç bir yerdi. Buraya neden getirildim yine bilmiyordum.
Bacağımın acısı kalkmama izin vermiyordu. Yan bir bakışla dizimin altındaki sargı bezine baktım. Üstünkörü sarılmıştı. Kanama durmuştu muhtemelen, yoksa ölürdüm diye düşünüyordum. Hem dün ki adam da öyle diyordu.

Umarım dündür. Ne kadar zamandır burada böyle baygın yatıyordum bilmiyordum. Telefonum bile yoktu. Karşı duvarın dibinde uzun bir sopa gördüm. Onu almak için dikkatle ayağa kalktığımda bacağım fena acımıştı.
" Hasiktir!" bu küfür ağzıma yuva yapmıştı. Ancak yetimhanede büyüyenlerin hepsi böyleydi.
Erken kurtulduysanız, ne âlâ. Ancak kurtulamadıysanız kesinlikle o iğrenç kişilik herkese işlediği gibi size de işliyordu.
Kaçış yok. Bir yetim, her zaman yetimdir. Ve hayat, yetimlere kimseye olmadığı kadar acımasız davranır.

" Sen ne küfürbaz çıktın öyle." alay dolu bir ses arkamdan
geldiğinde bacağımı oynatmamaya çalışarak arkamı döndüm. Bu adam gördüğüm diğer iki adamdan çok daha gençti. Aramızda pek yaş farkı var gibi görünmüyordu. Ancak bu adam diğerlerinden çok daha korkutucuydu. Yakışıklı bir yüzü vardı. Karakteristik yüzü alaycıl ifade ile bana bakıyordu. Gerildim. Korkuyordum. Bu adam diğerlerinden çok daha fazla germişti beni.
Adım adım bana yaklaşırken güçlü durmak adına geri adım atmadım. Korktuğumu bilmemeliydi. Kendimi ona küçük gösterecek değildim.

" Ne o, küçük kız?" alayla dudağını kıvırdı. Geri adım atmıyordum ancak o bana daha da yaklaşıyordu. İstemiyordum. " Korktun mu benden?" sonra önümde eğildi, dikkatle yarama baktığında bacağımı hafifçe geri çektim. Canımı daha da yakmasından deli gibi korkuyordum. Bütün vücudumun titrediğini fark ettim. Yüz ifadem bu yüzden işe yaramamış olmalıydı. Bir an, çok kısa bir an keşke dedim. Yetimhaneden kaçmasaydım, bunları yaşamayacaktım.
Adam yüzünü kaldırıp çatık kaşlarıyla bana baktığında kafamı yukarı kaldırdım. Onunla göz göze gelecek gücü kendimde bulamadım. Elini bacağımda hissettiğimde kendimi kastım.
Zaten canım fazlasıyla acıyordu benden ne istiyorlardı?
Sadece kurtulmak istemiştim. O yerden kurtulmak benim kurtuluşum olacaktı güya. Özgür olacaktım. Dış dünyayı bilmiyordum. Hiçbir yer oradan kötü değildir diye düşünüyordum. Öyle değildi işte. Hayata karşı kazanamıyordunuz. Hayat asla kaybetmez. Siz ise kazanamazsınız. Kim olursanız olun hayat sizi düşürmek için, düşürdüğünde süründürmek için, süründürürken ölmek isteyip yalvarmanız için an kolluyordu.
Korkuyordum. Dokuz yıldır korkuyordum ben. Kabus gördüğümde sakinleştirip su verenim, saçımı okşayanım olmamıştı. Ailen yoksa, yoktun, ailen yoksa hiçtin.

Ben korkuyla göz yaşlarımı akıtırken gelecek olan acıyı bekliyordum, ancak o sadece sargı bezini açıp yaraya bakmakla yetindi.
Ayağa kalkarak elindeki kanlı sargı bezini yanan eski şömineye atıp odayı terk ettiğinde ortalığı kötü bir koku daha kapladı. Midem bulandı. Öğürme hissimi bastıramadım. İki büklüm olduğumda bacağım dik durmama izin vermeyip beni düşürdü. Artarda gelen öğürmelerim sadece bedenimin zorlanmasıyla kaldı. İki gündür hiçbir şey yemediğimi düşünürsek normaldi. Yüzümü buruşturdum. Kendimi sürüyerek duvara kadar getirdim ve yaslandım.

Berbat hissediyordum. Berbat haldeydim.
Kaşlarını çatıp sert bir ifadeyle yanında kemere sonradan gelen adamı getirdiğinde gözyaşlarımı durdurmaya çalıştım. Ancak buna bile takatim kalmamıștı.
Öylece beni öldürmelerini bekliyordum. Kurtulmak istiyordum.
" Hadi!" dedim güçlükle. "Öldürün artık." gözlerim kendini tamamen kapatmak istiyordu artık.
Bedenim yorulmuştu. Ruhum yorulmuştu. Ben yorulmuştum ve yaşama isteğim falan kalmamıștı. Dokuz yıl önce hepsi gitmişti benden.

Im Wanna Die (Not Me) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin