🌙Bana desteğini eksik etmeyen okurlarıma bir teşekkürden daha fazlasını sunmak istiyorum ama şimdilik elimden başka bir şey gelmiyor. Şunu söylemeliyim ki hepinizi çok seviyorum. Bir konuya daha değinmek isterim ki, bölümü görüntüleyen kişi sayısı ile oy verenler arasında çok fark var. Lütfen oy ve yorumlarınızı eksik etmeyin. Sizlere ihtiyacım var bana kendiniz belli etmekten çekinmeyin.🌙Lütfen kulaklıklarınızı takın ve slow bir parça açarak okuyun bölümü.
🌙 Flower Of Evil - Kim Jun Seok (Bütün bölümü yazarken bu parçayı dinledim 🖤)
🗝 XII. GERÇEĞİN SÖKÜK İZLERİ 🗝
Aşkar'a boyanan gerçeğin sökük izleri asıl rengini gözleri yeşil olan adamdan almıştı. O, tahmin edemeyeceği kadar yara alan, yara veren sureti ile ifrite bulanan ; ruhunun zincirleri şeytana uzanandı.
Yok oluşa dökülen her bir zerrem keskin acıma çarpıp tökezliyordu. Düştüğüm bu araf zelzelesi dengemi alt üst etmiş ve yuvasına dönmek isteyen tarafını uyandırmıştı. Orta da kalmış, kimsesiz biri gibi hissediyordum. Vücudumu saran acının gölgesi kendisinin avcısı olmuş; kanlı pençelerini çıkarmıştı. Yıllardır damarıma mühürlenen kan mührünü bozmuş ve kendini yeşil bir gökyüzünün kollarına bırakmıştı.Gözlerim bilmem kaçıncı kez aralandığın da Arsın dediğimi yapıp gölgesini üzerime düşürdüğünü gördüm. Dudaklarım da titrek bir gülümseme belirdi. Ardından boğazıma takılan acı ile bir kaç kez öksürdüm. Dudaklarımdan taşan kanın yanağıma doğru süzüldüğünü hissediyordum. Göğsüme düşen ölümcül acı kalbimi sıkıştırıyordu.
Ars'ın saçlarına düşüp alnına süzülen yağmur tanelerine baktım, her şey o kadar ağır ilerliyordu ki bir an sanki zaman duruyor zannettim. Büyük elleri beni yavaşça zemine bıraktığında sırtıma saplanan acı ikiye katlandı. Dudaklarımdan dökülen acının nağmelerine gözlerini sıkıca kapatarak cevap verdi. Yumruğunu sıkıp yere sertçe geçirdi ve boğazından gelen derin bir haykırış koptu.
"Canını yaktım gün çiçeği, özür dilerim..."Sesi çatlamış ve titremişti. Elleriyle acı ve yağan yağmurdan alnıma yapışan saçlarımı çekerek yanaklarımı sevdi. Yüzüne yayılan dehşetin izleri ile gözlerini açarak devam etti "Özür dilerim. Sana acı vermek istemedim, özür dilerim güz güzeli." Dudaklarım titremeye başladığın da dolan gözlerimden bir damla yaş aktı.
Issız ve köhne bir sokağa acılarım gözlerimden dökülüyordu.
"Neden bu kadar üşüyorum?" Kuru sesim kanın ıslak kokan gerçeğini kuşanmıştı. "Sanki göğsüme kar yağıyor. Bana sarılır mısın Gümüşay? Kalbim kimsesiz bir çocuk gibi, çok üşüyor..."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İZMİHLAL
FantasiaKıyametin kral ve kraliçesini selamlayın! 🕯️ Yalanların kanlı tırnaklarıyla sakladığı sırlar, gerçeklerin sarılı olduğu kara gökyüzünü parçalara ayırdı.. Bir ses geliyordu; adamın göğsünde ki yarıkt...