...15...

234 60 7
                                    


" Bi koruman değildim oda oldum."

" Ne güzel işte."

" Eee şimdi ne yapacağız."

" Şimdi sana bilgiler gelecek gün içinde ve sende bilgiler geldiği gibi bana haber vereceksiniz."

" Peki."

" Tamam senin işin bitti gidebilir sin."

" Siz ne yapacaksınız?"

" Boşver biraz işlerim var benim sen şirkete git unutma bilgiler geldiği gibi bana haber ver ."

" Tamamdır."

Konuşma bittiği gibi ikimizde arabalara binmiştik Murat kavşağı dönüp şirket yoluna girmişti. Ben ise Arif Soykan'ın tek bildiğim yerine gidecektim. O eminim ki oğlunu aramaya başladı ve kendine düşman olan birinin kaçırdığını anlamıştı. Sadece o yere gidip gözetlemek istiyor dum uzaktan da olsa.

Arabayı onun şirketinin önüne çekmiştim. Arif Soykan beni tanımazdı birtek çocukluğum da görmüştü beni onda da beş yaşında falandım şimdi yüzümü tanımayacak olması içimi rahatlatıyor du. Şirket önüne geldiğimde arabayı kenara çekmiştim. Arif Soykan dışarıda duruyordu. Sanırım oğlunu bulmaları için olsa gerek adamlarına emir yağdırıyor du.

Daha iyi duymak için arabayı arkadan dolanarak görünmeyecek bir şekilde yaklaştırmıştım. Emir yağdırma sesleri geliyordu kulağıma.

" Kaç gün oldu hiç biriniz bulamadınız lan oğlumu ne diye para veriyorum ben size ha ne diye!"

" Oğlumu kaçırmanın nasıl büyük bir hatta olduğunu kaçıran nı yakaladığım da bedelini ödeteceğim !"

"Size ne diye para ödüyorum ben! Kaç gün oldu işinizi adam gibi yapacak mısınız yoksa hepinizi kovayım mı ?"

" Efendim heryeri tüm düşmanlarınızı aradık yok Atlas Soykan'ı bulmadık sanki yok olmuş."

" Ne demek lan yok olmuş beceriksizim demiyorsunuz da yok olmuş diyorsunuz, oğlumu kaçıranı bulduğum gün buraya kocaman bir ateş yakacağım oğlumu kaçıranı o ateşte diri diri yakacağım duydunuz beni ha duydunuz mu!!!"

"O ateş te kimin yanacağı beli olmaz Arif Soykan." İçimden geçirdiğim cümle ile oradan ayrılmıştım. Ona gülüyordum tüm sözlerine çünkü onu oğluyla avlıyacaktım.

Onun oğluyla bir derdim yoktu ama o bana lazımdı onun benim esirim olması babasının bana kölesi olması için tek çare idi.

Nereye gittiğimi bilmeden arabayı sürüyordum sadece bir yolda gidiyordum. Kafamda kara düşünceler Atlas'ın babasının sözleri, her aklıma geldiğinde hafifçe gülüyordum. Tuzağıma düşüyordu üstelik boş tehditlerle.

Şimdi ne yapacağımı düşünürken Murat'ın mesajı gelmişti telefona sanırım bilgiler gelmişti eline hemen arabanın yönünü değiştirerek şirkete doğru yol almıştım.

" İşte beklediğiniz bilgeler burada."

" Beklediğimden hızlı geldi."

" Evet, onlara korumanız olacağım dediniz. Gerçekten o pislikleri koruyacak mısınız?"

" İlk başta yalan söylemeyi düşündüm ama onların bize tek seferde iyiliği dokunmayacak onlar bize daha lazım saadece birine bulaştıklarında polisi falan engelerin işimizi haledene kadar."

" Evet Arif Soykan, namı diğer papaz gençliğinde ticaret ile uğraşmış ama ortaklarının hepsini dolandırıp farklı ülkelere kaçmış en son büyük bir şirket kurup babam la ortak olmuş ikisinin büyük bir şirketi vardı tâki nasıl olduğu bilinmez babamın vefatından sonra şirketin yarısına çökmüş eğer ben olmasaydım şirketin tanımını alacakmış. Herkes ve herşeyle alakası olduğu için adını papaz koymuşlar halk onu sevmez sadece parası yüzünden itaat ediyorlar evli bir oğlu var Atlas Soykan ve gün yüzüne çok çıkmayan karısı Nilgün Soykan hatta insanlar onu bekar sanıyormuş.

Mafya Kız Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin