💉💉💉
"Senin bugün nöbetin var mı? Hastaneye gitmen gerekiyor mu?"
Mutfaktaydık. Birlikte akşam yemeği hazırlamaya koyulmuştuk. Sorduğum soruyla birlikte elindeki bıçağı bırakıp bana döndü.
"Hayır. Bugün nöbetim yok. Arkadaşımla değiş tokuş yaptık. Onun nöbeti yarındı normalde."
"Yani yarın gece yoksun evde?"
"Maalesef evet. Ama senin korkmana gerek yok. Ben çıkınca kapıyı kilitlersin hiçbir şey olmaz."
"Tamam. Öyle yaparım."
Yüzüm asılmıştı ister istemez çünkü Mert'in yanımda kalmasını istiyordum. Fazla bencildim sanırım. Sonuçta adam doktordu ve mesleğini yapmak zorundaydı.
Ne olduğunu anlayamadan kendimi tezgâha sırtı dayalı bir şekilde bulmuştum. Mert tam önümde durmuş ben de tezgâhla Mert arasında sıkışıp kalmıştım.
"N'apıyorsun doktorum?"
Sesim şaşkınlığımı ve heyecanımı ele veriyordu. Kalbim çoktan deli gibi atmaya başlamıştı.
"Bir şey yapmıyorum. Sadece bu güzelliği daha yakından izlemek istedim."
"Sonra mı izlesen acaba doktorum? Şu yemeği yapsaydık önce."
"Olsun onu da yaparız."
Ellerini iki yanıma koyup bana doğru eğildi. Gözlerim istemeden de olsa dudaklarına kaydığında yutkundum. Ona baktığımda adem elmasının aşağı yukarı hareket ettiğini gördüm. Sanırım o da heyecanlanmıştı. Bana doğru yaklaşmaya devam ederken kapı zili çaldı. Ellerimi Mert'in göğsüne koyup onu engelledim.
"Mert!"
"Hı?"
"Kapı çalıyor."
Bakışlarını dudaklarımdan çekip gözlerime baktı. Sesinde şaşkınlık vardı.
"Ne kapısı?"
"Ne kapısı olacak ev kapısı."
Kapı bir kez daha çaldığında Mert geri çekilip hızlı adımlarla mutfaktan çıktı. Geri geldiğinde ise elinde bir poşet vardı.
"O ne?" Dedim.
"Yemek sipariş etmiştim."
"Ne gerek vardı ki? Yapıyorduk işte."
Lafımı bitirmeye kalmadan burnuma yanık kokusu gelmeye başladı. Hızlıca dönüp ocağın üzerindeki tavaya baktım. Az önce binbir zahmetle doğradığım soğanlar kapkara olmuştu ve üzerinden dumanlar yükseliyordu. Ocağın altını kapatıp tavayı suyun altına tuttum.
"Hı hı çok güzel yapıyorduk."
Sırıtarak söylüyordu bunu. Ona doğru dönüp konuştum.
"Hep senin yüzünden oldu!"
"Ben n'aptım yaa?!"
"Aklımı karıştırdın. Senin yüzünden unuttum yemeği işte."
"Aklını mı karıştırdım? Asıl sen benimkini karıştırıyor olmayasın?"
"Doktor adamsın. Senin aklın öyle kolay kolay karışmaz. Karışmamalı da."
"Ama karışıyor."
"Amann n'apıyım yaa o da senin sorunun beni ilgilendirmez."
Umursamaz bir şekilde masaya ilerledim. Oturduğumda Mert bana sırıtıyordu.
"Hadi yaa sırıtıp durma. Aç şunları da yiyelim. Kurt gibi acıktım valla."
💉💉💉
Yayımlanma tarihi
06.04.2023
(Prş)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Doktor Bey!|Texting
Teen FictionSiz: Doktor bey! Siz: Bekar mısınız? Doktor bey: Pardon? Siz: Ayy kusura bakmayın Siz: Bakar mısınız yazacaktım. Yanlış şey olmuş. Doktor bey: Önemli değil Doktor bey: Buyrun bir sorununuz mu vardı? Siz: Sorunum yok da sorum var Siz: Bekar mısınız? ...