💉💉💉
(Bir hafta sonra)
Öykü: Doktor doktor kalksana
Öykü: Lambaları yaksana
Öykü: Sevgilin evine geliyor
Öykü: Kapıları açsana
Doktorum: Ne
Doktorum: Ciddi misin
Öykü:
Öykü: Şu dondurmayı yiye yiye geliyom.
Öykü: Kalkmadıysan kalk valla fena olur haa
Doktorum:
Doktorum: Hiç kalkasım yok :(
Öykü: Mert kaşınma istersen sevgilim
Doktorum: Sırtım fena kaşınıyo valla
Öykü: Gelince göstericem sana kaşınmayı
Doktorum: Olur valla. Bekliyorum sevgilim :)
Öykü: Yaa cıvıtıp durma
Öykü: Hadi çabuk
Öykü: Kalkıyorsun o yataktan sonra da üzerine bi şeyler giyiyorsun
Öykü: Kapıyı öyle açarsan valla döverim seni haa
Doktorum: Tamam kaptan
Doktorum: Sen ne dersen o
...
Elimdeki dondurmayı bitirdikten sonra çantamdan ıslak mendil çıkarıp ellerimi sildim. Yapış yapış olmuştu hep. Elimdekini çöpe attıktan sonra Mert'in evine doğru ilerlemeye devam ettim. Aslında ona haber vermeden gelecektim ama belki müsait olmaz falan diye düşünüp geleceğimi haber vermiştim. Yani düşünsenize. Ben eve giriyorum ve karşımda duştan yeni çıkmış bir adet Mert. Valla beynim giderdi herhalde benim. Ayy düşüncesi bile korkunç. Yani korkunç değil aslında. Fazla şey... Ehehehe neyse.
En sonunda evin önüne gelip kapı ziline bastım. Anahtarım tabii ki de vardı ama doktoruma haber vermiştim. Ee bi zahmet sevgilisini kapıda karşılasın di mi yani?
Kapı açıldığında kocaman gülümsedim. Ama gülümsemem yüzümde dondu çünkü Mert üst tarafı çıplak altında ise eşofman altıyla karşımda dikiliyordu. Endişeli bir şekilde bi sağa bi sola baktım. Gelen giden yoktu. Mert'i hızlıca içeri itip kapıyı kapattım.
"Ya sen n'apıyorsun? Bu kılıkta kapı mı açılır?"
"Ne varmış ki kılığımda?"
"Hiçbir şey yok işte ben de onu diyorum ya. Ya bi kız falan geçseydi, ya seni böyle görseydi. O zaman n'olacaktı hı?"
"Kimse görmedi ama değil mi? Yani sorun yok."
"Ya görseydi? Bak bi daha böyle yarı çıplak pencerenin önüne bile çıktığını göriyim var ya..."
"Ee var ya? N'aparsın?"
Kollarını belime sarıp beni kendine çektiğinde ellerim çıplak göğsüne dokundu. İster istemez gözlerim oraya kaydığında yutkundum.
"Bi şey yapmam." Deyip kendimi geri çektim ve Mert'ten uzaklaştım.
"İyi o zaman. Ben bi cama çıkıyım. Bakıyım mahallede neler olu-"
Pencereye doğru ilerlemeye başlarken onu kolundan tutup bana doğru çevirdim. Sonra da ayaklarımın ucunda hafifçe yükselip dudağına bir öpücük bıraktım. Geri çekildiğimde Mert şaşkın bir şekilde yüzüme bakıyordu. Sonra bu şaşkınlık yerini gülümsemeye bıraktı ve gözlerime baktı. Bu öpücük ona yetmemişti ve şu an benden onay bekliyordu.
Kafamı hafifçe salladım ve gözlerimi kapatıp beni öpmesini bekledim. Hiçbir hareketlilik olmayınca gözlerimi açtım. Mert karşımda öylece duruyor ve sırıtıyordu. Pislik beni kandırmıştı.
"N'oldu Öykü Hanım yoksa sizi öpeceğimi falan mı sandınız?"
"Pisliksin sen. Pislik!"
"Ee Öykü Hanım telefonda yazıyordunuz hadi kaşıyın da bi kaşıntımız gitsin."
"Sen kendi kendini kaşı. Ben gidiyorum!"
Arkamı dönüp kapıya ilerledim. Az önce rezil olmuştum. Çok utanıyordum.
Kolum tutulduğunda durmak zorunda kaldım. Mert önüme geçip kollarını yeniden belime sardı ve beni kendine çekti. Burun buruna geldiğimizde düşmemek için kollarımı boynuna doladım. Kalbim yine hızlı hızlı atmaya başlarken Mert hafifçe eğilip dudaklarımızı birleştirdi.
💉💉💉
Naber¿
Yayımlanma tarihi
24.04.2023
(Pzt)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Doktor Bey!|Texting
Teen FictionSiz: Doktor bey! Siz: Bekar mısınız? Doktor bey: Pardon? Siz: Ayy kusura bakmayın Siz: Bakar mısınız yazacaktım. Yanlış şey olmuş. Doktor bey: Önemli değil Doktor bey: Buyrun bir sorununuz mu vardı? Siz: Sorunum yok da sorum var Siz: Bekar mısınız? ...