3.7

134 25 3
                                    

Oy ve yorum sayılarını gördükçe modum tamamen düşüyor. Uzun süredir bölüm gelmeme sebebi bu, yoksa bölüm çoktandır hazır ve taslakta bekliyordu:)

Büge Soral

Zilin çalması ile birlikte kafamı gömdüğüm kollarımdan ayırdım.
Arkaya dönmüş olan Asrın'ı gördüğümde, bayık gözler ile ona baktım.

Bizim sınıfa geldiklerinden beri, en arka cam tarafta ben, önümde sırayla Asrın, Alin birlikte ve onların önlerinde de Merveler ve Cerenler oturuyordu. Derste kimin sıra arkadaşı uyursa diğeri yanıma geliyordu ki istemiyordum da.
Hatta kızlar, erkekler bizim sınıfa geldikten sonra senle oturabilirim deselerde kabul etmemiştim.

Dersi derste dinleyen birisi olmamıştım hiçbir zaman.
Bazen kafamı sıraya gömdüğümde ufaktan dinliyordum. Ancak sınav haftası geldiğinde, köpek gibi çalışan tayfadan biriydim bende.

"Salak, alnında kocaman çizgiler oluşmuş." Alnıma bakarak gülmesi ile birlikte, Alin de arkasını dönüp bana gülen gözler ile baktı. Göz devirdim.

Cidden fazla sevimlilerdi.

"Sen geçen gün Bulut'un evine mi gittin yoksa kuşlar bana yanlış haber mi uçurdu?"

Emir ve Merve'nin de tepeme gelip bana soran gözler ile bakmasıyla kafamı onlara çevirdim. Merve kendini yanıma bırakarak beni cam tarafına doğru iterek kaydırdı, yanıma kendisi oturdu.

"Sen mi söyledin ya?"
Merve bana bakarak yüzünü sevimli bir hale getirdi.

"Aşkım valla gruptan konuşurken gördü. O sırada film izliyorduk."

Ona, iyi halt ettin der gibi baktığım için, gözlerini benden çekip sevgilisine sinirle dönüp ayağına tekme attı.

"Gittim de konuşamadım bir şey."

"Nasıl konuşamadın?"
Alin'e dönerek dudak büktüm.

"Kuzeni hâlâ onlardaydı, eskiden kalma bir hırkası vardı bende. Bir bahaneyle onu vermeye gittim işte kendimce, dedim belki konuşurum gönlünü alırım. Çıktı kapıya mırın kırın ettim mal gibi iki saat, sonra kuzeni merak edip geldi kapıya, bende bir şey yapamadım yani."

"Kuzeni gitmeyecek mi bunlardan ya? Ben gitti diye biliyordum."

Ekin'in omzuna yaslanmış olan Ceren'e baktım. Dudak büzdüm sadece ona. Şu sıralar fazlasıyla kilo vermişti, sorduğum da yemek yiyorum diyordu ama bir sıkıntısı olduğunu az çok görüyordum. Bir ara onunla konuşmayı aklıma not ettim.

"Siz gitsenize yanına ya, sınıfta tek kaldı,"demem ile birlikte, sınıfın kapısı gürültülü bir şekilde açıldı.

Önümde Emir olduğu için kafamı eğerek kimin geldiğine baktım.
Elinde, tepsi ile karton bardaklar olan Bulut'u gördüğümde içim rahatladı.

"Vaay kardeşim, ziyarete mi geldin?" Bulutla dalga geçen Emirle güldüm.

"Aynen gerizekalı, hapishane ziyaretine geldim sanki." Bize doğru yaklaşmasıyla göz göze geldik. Soğuk bakmıyordu ama eskisi gibi de değildi bunu biliyordum.

Herkese kahvesini verdikten sonra, tepside iki tane bardak kalmıştı.
Merve nedendir bilinmez, yanımdan kalkıp sevgilisinin yanına, sıraya oturmak için yanıma kalkmıştı.

Bulut ise yanım boş olduğu için önce bana soran gözler ile baktı. Daha çok kenara kayarak gelebilirsin dediğimi belli ettim. Tepsiyi masaya koydu, bardakta birisi çay diğeri kahve olduğunu gördüğümde çayı almak için elimi uzatmıştım ki, Bulut tepsiyi ters çevirerek kahveyi bana doğru döndürdü.

ÇİÇEKÇİ | Yarı TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin