Wanda'nın gösterdiği yöne doğru -yani gökyüzüne doğru- baktık. Gökyüzünde bir sürü yarıklar vardı ama bir tanesi var ki hepsinden daha genişti. Ve dehşet verici şekilde güzeldi.. Etrafa sessizlik hakimken bir anda oluşan gürültüyle savaş pozisyonunu aldık. Sesin geldiği yerde toz bulutu vardı. Kim olduklarını göremiyorduk.
X: Hey! Siz Avengers mısınız?
Tony: Kim soruyor?!
X: Bizi Abbey gönderdi.
Bucky: Abbey mi? Ama nasıl?!
X: Sadece bize saldırmadan dinleyin. Ben Doktor Staphen Strange. Ama baska bir evrenden geliyoruz. Abbey az önce bizimle iletişime geçti ve yardıma ihtiyacı olduğunu söyledi.
Adam gercekten haklıyldı. Doktor Strange'e çok benziyordu. Aslında hepsi bize benziyordu. Ama daha gençtiler.
Tony: Bu nasıl mümkün olabilir? Abbey bunu nasıl becerdi? Stephen?
Staphen: Bende bilmiyorum Stark. Ama bize yararları olabilir.
Tony 2: Bakın ne kadar garip göründüğünün farkındayım. Ama Abbey için birlikte çalışmalıyız.
Steve: Onlar haklı Tony. Abbey'i kurtarmamız lazım.
Wanda: Benim bir fikrim var millet.
*****
Aradan 3,5 saat geçmişti ve Abbey'in yerini tespit etmiştik hatta şuan yoldaydık. Bu biraz fazla garipti. Ne de olsa insan her zaman paralel evrendeki kendisiyle bir büyücüyü ya da cadıyı kurtarmaya gitmiyordu.
Bucky 2: Ve sonra bir anda kendimizi burda bulduk. Aslında şöyle de başlamış olabilir-
Benim ikizi saymıyorum bile. Adam susmadan 10 kere buraya nasıl geldiklerini anlattı be. Tony sonunda dayanamadı ve ikinci Bucky'nin sözünü kesti. İyi ki kesti yoksa bir on kere daha dinleyecektik aynı hikayeyi.
Tony: YETER! İçim daraldı bir sus! Bu ne lan! Sabahtan beri! Konuşmadan yapamaz mısın sen be?!
10-15 dakika sonra varış bölgesine ulaşmıştık. Gruplara ayrıldık ve gizlice içeri girdik. Plan şuan gayet iyi işliyordu.
Abbey'in tutulduğu yeri bulmuştuk. Ama biraz fazla kolay olmuştu. Bu işte bir terslik vardı bundan adım kadar eminim. Odanın içine girdim. Yüzümde maske olduğu için beni kimse tanımıyordu. Zemo tam karşımda yatakta yatan Abbey'in yanağını okşuyordu. Sinirleniyordum hem de fazlasıyla ve neden böyle sinirlendiğimi anlamıyorum. Plana gayet uygun bir şekilde bizim olduğumuz kısımın uzağında yangın çıkardılar. Zemo odadan çıkıp gittiğinde Abbeyi kucağıma aldım ve diğerlerinin yanına götürdüm. Bu düşündüğümüzden kolay olmuştu. Bunun altindan bişi çıkacak ama ne olacağını kestiremiyorduk. Hemen Stark'ın jetine bindik ve kuleye geri döndük. Abbeyi odasına bıraktıktan sonra içeri geçip neler olduğu hakkında konuşmaya başladık.
Tabi biz konuşuken diğer evrendekiler kendi evrenlerine gittiler. (Biliyorum çok açıklayıcı bir cümle oldu bu)
*****
Abbey'in Anlatımıyla
Gözümü açtığımda kuledeydim. Ben ruya mı gordum lan acaba? Ama çok gerçekçiydi. Güçlerimi kullanmayı denedim ama olmadı. Bu yüzden babamın ve diğerlerinin yanına gitme kararı aldım.
Abbey: Baba..
Tony: Morgan! Neden yatağından çıktın tatlım? İyi misin? Onlar bir şey yaptılar mı?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Am I With AVENGERS?!
Fanfiction2. dönem için verilen ödevleri yaparken ve sınavlarına çalışırken saatin kaç olduğunu farkedememiştim ama uykumun gelmesinden saatin geç oldığunu anlamıştım.Ödevler nasıl yetişçek daha bitirmem gereken bir sürü konu var. Offff offf tabi Abbey dersi...