altıncı bölüm

7 2 3
                                    

Gözüme gelen gün ışığıyla birlikte göz kapaklarımı araladım ve gerindim. Yanımdaki komodindeki sürahiden bir bardak su doldurdum. Dilim damağım kurudu cidden.

Bir saniye, bir saniye! Yatağımın yanındaki komodin mi?! Benim odam bir komodin koyabileceğim kadar geniş değil ki.

Başıma aniden giren ağrıyla birlikte olanları anımsamaya başladım. E tabii koyu renk duvarlar epey bir yardımcı oldu.

Altı ay.

Altı ay.

Altı ay.

Hayır! altı ay bu evde kalmayacağım. Bir hışımla ayağa kalktım. Tam adım atacaktım ki başım döndü. Ah, demir eksikliği...

Kendime geldiğim gibi odadan çıktım. İyi ama nereye gidecektim ki? O koca adamı bulmalıyım.

Çıktığım odanın, zannediyorsam altı ay için benim odam olacaktı ve fakat ben kalmayacağım. Karşısında bir kapı vardı. Kapının rengi duvarla neredeyse aynıydı ve bunu ancak ve ancak benim gibi dikkatli bir insan fark edebilirdi.

Eğer onunla geçirdiğim birkaç saatte azıcık tanıdıysam bu kesinlikle Koca Adam'ın odası olmalıydı.

Hemen saçımdaki tel tokayı çıkartıp kilit yerine geçirdim. Benim adım Misaysa ben de bu kapıyı açarım kardeş!

Bir anda kapı kulpunun üstünde duran elimi başka bir el tuttuğunda donup kaldım.

Fena faka bastık.

Kafamı yavaşça arkaya çevirdiğimde alaycı bir gülüşle elime bastırarak kulpu indirdi ve kapıyı açtı.

Evet gelen Koca Adam'ın tak kendisiydi.

"Alengirli işlere gerek yoktu Misa Hanım, içeri buyurun lütfen."

Hem çok ciddi ve sinirli görünüyordu hem de dalga geçiyordu. Bu nasıl bir adam böyle?

Ne yapacaktım? İçeri girdim.

"Aaaa!" dedim abartılı bir biçimde. "Burası benim odam değil ki."

Bana uzaylıya bakar gibi bakıyordu. Sanırım yemedi.

"Neyse ben gideyim o zaman, hadi görüşürüz."

"Karşıdaki oda." dedi. "Senin odan. Tekrar kaybolma diye söylüyorum."

Salağa bak yedi galiba.

"Eyvallah." diyip odama doğru yürüdüm.

Odama girdiğimde asıl amacımın zaten o Koca Adamı bulmak olduğu geldi aklıma. Ah salak adam! Beni gizlice odasına girmeye çalıştığıma inandırdı.

Tekrar odadan çıkıp bir dakika bile düşünmeden odasına doğru adımladım. Kapı kolunu indirdiğim gibi içeri girdim.

Beni karşılayan renkler düşündüğümün aksine açık tonlardı ve çok ferah bir odaydı. Fazla merak insanı öldürür derler.

Banyo olduğunu tahmin ettiğim yerden gelen su sesine güvenerek odayı kurcalamaya başladım. Yatağının üstünde bir silah vardı. kafamı çevirdim. Bir saniye, bir saniye.

Yatağının yanında bir silah vardı!

Hemen gitmeliyim.

Neden bilmiyorum ama gözüm yatağının yanında duran komodine takıldı, belki anahtar falan bulurdum ve gece herkes uyurken kaçabilirdim. Düşünmeden ilk çekmeceyi açtım ama gördüğüm şey sertçe yutkunmama neden oldu. Ağzım açık kalmıştı. Bu bir anahtar değildi ama... Bu lanet evde ne yapıyor bu adam. Gözümün önünden geçen sahneler içimde bir şeyleri harekete geçirmişti. Tam o esnada banyo kapısı açıldı.

"Ne yapıyorsun sen?"




Evettt uzun bir aradan sonra yine sizlerleyiz.

Koca Adam hakkında düşünceleriniz?

Misa hakkında düşünceleriniz?

Misa kaçmayı başarabilecek mi?

Misa sizce çekmecede ne gördü🤭?

Son olarak, biliyorum ki hepiniz Güneş'i merak ediyorsunuz. En son çatışma anında mekandaydı, merak etmek hakkınız. Merakınız zaman içinde giderilecektir. Neticede hikayede çözülmeyi bekleyen olaylar ve gelişmekte olan ilişkiler var...

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Apr 09, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

pantolonu üzerine olmayan kızın başına gelen musibetlerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin