°YANDERE GENSHİN X READER °

•Yandere childe 13•

Uyarı : Bu tamamen eğlence amaçlıdır, eğer hassassanız lütfen okumaktan kaçının.Bu bir çeviridir. Bu içerik Yandere temaları, sağlıksız zihniyet, sahiplenici davranışlar, ölümden bahsetme, adam kaçırma içerir.

(Bölüm 13)

"Bwahaha, çok fazla şaraptan bayılan bir ayyaş gibi görünüyorsun,"

Ajax'ın iğrenç kahkahası kulaklarında çınladı, kızıl güverteden geçen diğer yolculardan şaşkın bakışlar aldı.

(y/n) korkuluğa yaslanmış, geminin her sallanmasıyla başı dönüyor ve safrası yükseliyordu.

Evet, kesinlikle deniz tutmuştu.

Yarım saat önce, Ajax ve (y/n) Liyue biletleriyle Snezhnaya'nın ana limanına vardılar.

Liman, Natlan'dan tüccarlardan Sümeru'dan bilginlere ve eve gelen Fatui askerlerine kadar insanlarla dolup taşıyordu.

Ajax, kalabalığın içinde kaçıp kaybolmamak için el ele tutuşmaları konusunda Israr etti, dedi.

(y/n) bir kez olsun aldırmadı, önündeki sahneye hayranlıkla bakmakla meşguldü.

Kız daha önce buraya hiç gelmemişti, hayatı boyunca Morepesok'tan hiç ayrılmamıştı ve hala kendi ülkesinde olmasına rağmen yepyeni bir dünya gibi görünüyordu.

Kötü şöhretli Liyue Limanı o zaman nasıl görünecek? Şaşkınlıkla düşündü.

Şu anda, Liyue aklından çok uzaktaydı.

"Kapa çeneni Ajax, karaya çıktığımızda seni boğacağım..."

Sesi geveledi.

Konuşmak bile gerçek bir mücadeleye dönüştü çünkü her an kusmaktan korkuyordu.

Bu onun bir gemiye ilk binişiydi ve vücudu bu yeni hisle tamamen ezilmişti.

"Ah, tüccarlar her hafta bu karmaşaya nasıl katlanıyor?"

Kız kendi kendine mırıldandı, yeni bir baş dönmesi dalgası onu yendi.

"Alışacaksın,"

diye sırıtarak onu rahatlattı arkadaşı, yani eski arkadaşı,

"git yat, bagajın şimdiye kadar kabine teslim edilmiş olmalı. Sana eşlik etmek isterdim ama Kaptan'la acilen konuşmam gerek."

Bununla birlikte, sendelemeyeceğinden emin olmak için Ajax ona eşlik ederek içeri girmeye başladı.

Geldiklerinde, arkadaşının konuşmasını zar zor duyarak şilteye yüzüstü çöktü.

"Ben sana sonra yemek getiririm, sen burada kal ve biraz dinlen."

Kapı kapandı.

(y/n) umursamadı. Her şey dönüyordu ve hastalık onu öldürüyordu.

Bunu hak etmiyorum, diye sızlandı içinden ve yastığı kafasına bastırdı.

.
.
.
.
.
.

Saatler geçti, (y/n) mide bulantısından uyuyarak uzaklaşmaya çalıştı ve sonunda kızıl saçlı tarafından uyandırıldı.

Yemek yemesi gerektiğini, yemeğin kendisini daha iyi hissettireceğini söyledi.

Onun da kendi tepsisi vardı ve bu yüzden Ajax cevapsızlığı umursamadan gevezelik ederken yemek yediler.

Ondan sonra uyumaya gittiler.

Haklıydı, yemek ona gerçekten yardımcı oldu.

Mide bulantısı büyük ölçüde geçmişti, sadece bazen midesini rahatsız eden donuk bir his vardı.