Mavi, gözlerindeki ay
oruçluyken bölüm yazmakta ne zormuş ya, kafam çalışmıyoor
neyse keyifli okumalar, umarım seversiniz bölümü❤️
Yasemin: Merhaba Kutay, eğer sınıftaysan sözel notlarımı getireyim?
Kutay: Merhaba Yasemin, sınıftayım getirebilirsin
Yasemin: Tamam geliyorum ben
Kutay: Bekliyorum.
İkimizde konuşmadan çıkmıştık. Sözel notlarım sıramın üstündeydi ama kalkmak için herhangi bir eylem göstermiyordum. "Hadi kalk git, seni bekliyor çocuk."
Gözde'nin sözleriyle gözlerimi devirdim. "Beni beklemiyor, sözel notlarını bekliyor. Düzelteyim dedim."
"Ne fark ediyor ya zaten sözel notlarını sen vermeyecek misin? Seni bekliyor işte, git bekletme çocuğu zil çalacak yoksa."
Tereddütlüydüm. Nedenini bilmiyordum. Ben onu gizli gizli severken gözünün önünde bile değilken nasıl oldu da gözü beni görmeye başlamıştı. Ben göz önünde olmamaya alışmıştım oysaki...
Gözde başını omzuma yaslayıp alttan bana bakmaya başladı. "Sakin ol. Alt üstü bir not vereceksin. En fazla ne olabilir ki?" Doğru, en fazla ne olabilirdi ki?
"Tamam gidiyorum." Gözde başını omzumdan çekip gülümsedi. "İşte benim kızım hadi git." Ben de ona gülümseyip, sıranın üstündeki sözel notlarını alıp sınıftan çıktım. Bir üst kata çıkıp sayısal sınıflarının bulunduğu kata geldiğimde Kutay'ın sınıfının önüne gelip durdum. Sakin ol, en fazla ne olabilir ki?
Kendi kendime teselli vermeyi bırakıp sınıftan içeri girdim. Kutay, arkada cam kenarında oturuyordu. Yanında ise iki çocuk daha vardı. Kutay geldiğimin farkında değildi, arkadaşlarıyla konuşuyordu. Yürümeye başlayıp onlarının sırasının önüne geldiğimde "Merhaba." demiştim. Sesimin çıkıp çıkmadığından emin bile değildim.
Üçü de başını bana çevirdiğinde utanmıştım. Kutay ile göz göze geldim. Ufak bir tebessümle "Merhaba." dedi. Arkadaşları da hala bana bakıyordu ama ben gözlerimi ondan alamıyordum. "Notları getirdim." Dedim elimdeki sözel notlarını gösterip.
"Sözel de iyi netler yapan kız sen misin?" dedi arkadaşlarından biri. Gözlerimi soruyu soran kişiye çevirdiğimde saçları kıvırcık, gözleri yeşil rengine benzeyen biriydi. "Evet, benim galiba."
"Sensin, sensin." dedi sırıtarak. Ben ona anlamsızca bakarken Kutay lafı değiştirdi.
"Teşekkür ederim."
Elimdeki sözel notlarını artık vermek istediğim için ona uzatıp "Rica ederim." dedim. Kutay, notlara uzanıp alıp incelemeye başladı. Yanındaki iki çocukta onunla birlikte notlarımı bakmaya başladığında huzursuzlanmıştım. Ben artık gitse miydim?
"Yazın çok güzelmiş." Dedi kıvırcık saçlı olanın yanındaki çocuk. Ona döndüğümde utanarak teşekkür anlamında gülümsedim.
"Ben gideyim mi artık? Eğer bir şey demeyeceksen?" Gideyim artık. Yoksa bayılacaktım.
Kutay gözlerini notlarımdan çekip tekrardan bana çevirdi. "Çalışma düzenimiz nasıl olacak? Nasıl çalışalım?"
O benimle her göz göze geldiğinde karnıma kramplar giriyordu sanki. Kendimi nasıl bu kadar sakin kılabildiğimi bilmiyordum. İçim heyecandan kıpır kıpırıken dışarıdan öyle duramamak çok yorucuydu. "Okulda etütte kalabiliriz istersen. Hem öyle daha iyi olur sanki."
Kutay başını salladı. "Süper o zaman. Öyle yapalım. Sen ne zaman müsait olursan yaz bana o gün kalalım okulda etüte."
"Olur. Gidiyorum o zaman?"
Kıvırcık çocuk Kutay bir şey demeden hemen atladı. "E ama bizi tanıştırmadınız." Yanındaki kumral çocuk da başını sallamıştı. Onun sesini hiç duymamıştım galiba şimdi fark etmiştim.
Kutay bir şey demeyip bana bakmaya devam ettiğinde ben bakışlarımı ondan kaçırıp çocuklara çevirdim. "Yasemin ben."
Kıvırcık çocuk sırıtıp elini uzattı. "Hasan ben de."
Elini sıktığımda tebessüm etmekle yetindim. Elimi çektiğimde diğer çocuk da elini uzatmıştı. "Ekin ben de." Onun elini de kısaca sıkıp elimi çektim. "Memnun oldum."
Zil çaldığında kurtarıcımı bulmuştum. "Ben gidiyorum artık zil çaldı." Sonunda!
Kutay elimdeki notlarla ayağa kalkıp karşıma geçti. "Tekrardan teşekkür ederim notlar için ve teklifimi kabul ettiğin için de."
Ondan bunları duyabilmek çok güzeldi. "Rica ederim ne demek. Görüşürüz o zaman?"
Kutay gülümsedi. Sanki bir şeyler hatırlamış gibiydi. Anlamamıştım. "Görüşelim."
Ona arkamı dönüp sınıftan çıktığımda derin bir nefes almıştım. Ve o an neyi hatırladığını anlamıştım.
Bilinmeyenle de genelde konuşmayı böyle bitirdiğini!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zıt Kutuplar | yarı texting
ChickLitO sınıf birincisiydi. Ben ise ortalama bir kız. O sayısal derslerini severdi; ben ise sözel derslerini. O kitap okumayı sevmezdi; ben ise kitap okumayı severdim. Onun hayalleri büyüktü, benim küçük. Zıt insanlardık biz. Belki de bizi bir araya getir...