Sam and Yongbok

306 29 5
                                    

Selam askolar. Bu ficin sonuna yaklastik. Aslinda uzatacaktim ama baska bir kitap yazmaya karar verdim. Onuda okuyun mutlaka. Birinci bolumu bundan sonra aticam. Bu fici 11-12 bolumde bitirmeyi dusunuyorum. Cunku aklima birsey gelmiyor. İyi okumalar<3

_________________________________

...

Hyunjin bize birer sise acmisti. Guzel bir aksam yemegi yemistik. Suanysa bahcedeki minderlerin ustunde uzaniyorduk. Daha dogrusu ben hyunjin in dizine uzaniyordum oda benim saclarimi oksuyordu. Saat 20.00 civarlariydi. Sansimiza bugun havada hic bulut yoktu. Yildizlar sanki elimi uzatsam tutacakmisim kadar yakinimdaydi.

"Hyunjin-ah yildizlar ne kadar guzel degil mi"

"Evet lix oyleler."

"Eger bir gun bir sekilde ayrilirsak ve beni ozlersen ama birbirmizi goremyicek kadar uzak olursak kutup yildizina bak olur mu? Cunku ben oyle yapacagim. Kutup yildizi ayni senin gibi hyun, icimi rahatlatiyor."

"Kutup yildizi ayni senin gibi lix, gozumu alamadigim kadar guzel ve parlak."

Birbirimizi hak edecek ne yapmistik? Ben bu kadar mukemmel bir adami nasil hak etmistim? Beni hem fiziksel hem psikolojik olarak o yangindan kurtaran adam hakkinda asla ask dusunmemisken artik bir saniye bile ayri kalamiyorduk. İste bu gercek kaderdi.

"Lixie hadi dolasmaya gidelim. Burda sana gosterecek cok seyim var."

Dusuncelerimi bozan hyunjinin sesiyle ikimizde ayaga kalktik. Sanirim burasi hyunjin in kalbini kirdigim zaman geldigi ormandi.

"Gec olmadi mi sanki? Ya kaybolursak!"

"Merak etme burayi avcumun ici gibi biliyorum ben"

Kikirdayip evin icine girdik. Kalin kiyafetler giyip tekrar disari ciktik. Hyunjin elimi tuttu ve ormanin icine dogru yurumeye basladi. İlk defa gordugum cicekleri ve agaclari ona soruyordum oda bana cevap veriyordu. Bitkilerle ilgilendigi cok belliydi. Hepsine ayni ozeni gosteriyordu.

"Bitkilerde ayni insanlar gibidir lix. Eger onu cok sevip surekli ilgilenirsen o kadar cok acar sana. Ama eger onu umursamaz ve fark etmezsen solup gider ve sen onu bir daha geri getiremezsin."

Bende ilk basta hyunjini fark etmemistim. Ah cok aptalim.

"Bende seni ilk basta gormemistim hyunjin..."

Agzimin icinde birseyler gevelemistim. Duyup duymadigindan emin degilim. Ama sanirim duymustu cunku gozlerini cicekten ayirip bana bakti.

"Ama ben gitmedim lix. Geri gelmek icin once gitmek gerekir. Ama ben senden asla gitmeyecegim."

Bir eliyle elimi tutup diger eliyle cenemi kavramisti. Sonra kafasini gokyuzune dogru cevirdi.

"Oyle birsey olmayacak ama eger olursa... Kutup yildizinda hep seni gorecegim."

"Bana bak eger birgun gidersen arkandan cok fena aglarim tamam mi. O yuzden beni birakma."

"Asla"

Dudaklarima yaklasip kisa bir opucuk kondurduktan sonra tekrar yurumeye basladik. Yaklasik on- on bes dakika sonra sadece papatyalarin oldugu bir bahceye geldik.

"Burasi cok guzel kokuyor"

"Evet. Burasi en cok sevdigim yer. Cunku onceden sana sarilamadigim zamanlarda buraya gelirdim ve nerdeyse ayni koktugunuz papatyalarin arasina oturup seni dusunurdum."

Papatyalarin buyusune kapilmisken hyunjin in soyledigi seye gulumseyerek kafa salladim.

"Biliyor musun hyun seni bu kadar kirmama ragmen gelio tekrar bana siginman kalbimi acitiyor"

Chamomile scent / HyunlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin