Merhaba.
...
Merhaba,
Sadece merhaba dedim çünkü sonuna sevgi sözcüğü ekleyebilecek yüzü kendimde bulamadım.
Nasılsın?
Ben iyi değilim. Ve bu sadece ruhsal olarak değil. Ben gerçekten iyi değilim Jisung.
Kafamın içinde bir şeyler var ve beni her geçen gün öldürüyor. Günden güne biraz daha ölüyorum. Sana bu mektubu yazıyorum ama sen bunu çok sonra okuyacaksın. Ben öldükten sonra...
Bu yılın başlarında öğrendim. Beynimde bir tümör varmış. Hani geçen senenin ortalarından beri başgösteren o baş ağrılarım, bayılıp düşmelerim, bulantılarım vardı ya hepsi bu yüzdenmiş...
Sürekli doktora gidelim diyordun ve ben ısrarla reddediyordum. Senenin başlarında yolda yürürken bayılmışım ve ordaki insanlar ambulans çağırarak beni hastaneye götürmüşler.
O gün öğrendim işte.
Aklıma gelen ilk şey ise sendin.
Daha sana doyamamışken, seni doya doya sevememişken bunu öğrenmek benim için yaşadığım en zor şeydi.
Dahası sen bunu kaldırabilecek miydin? Zaten tüm aileni kaybetmiştin, bu yaşına kadar birçok kayıp yaşamışken bir de benimkini kaldırabilecek miydin?
İşte hayatımda verdiğim en zor kararı o zaman verdim.
Seni kendimden nefret ettirecektim.
Seni canımdan çok severken bunu yapmak zorundaydım. Sen beni böylesine severken gidişimi kaldıramazdın çünkü. Ben de benden nefret etmeni sağlayacaktım. O zaman gidişim seni üzmezdi.
Ama sen... Söylediğim sözlere, yaptığım şeylere rağmen benden nefret etmedin. Bu çok ağırdı Jisung. Her gün o aptal tümör yüzünden kan kusarken, günde üç dört kere bayılırken, mide bulantılarım yüzünden hiçbir şey yiyemezken bile canım bu kadar yanmadı.
Senden çok özür dilerim.
Seni her zaman sevdim. Her zaman da seveceğim. Söylediğim sözlerin hepsi yalandı. Hiçbirinin en ufak bir gerçeklik payı bile yoktu.
Gözlerine bakarak onları söylemek bana ölüm gibi geleceğinden hep gözlerinin içine bakmaktan kaçındım.
O güzel yıldız gözlerine bakarken kalbini kıramazdım...
Özür dilerim yıldız gözlüm. Kıyamadığım gözlerini onlarca gece yaşlarla doldurduğum için.
Özür dilerim, seni kendimden çok sevdiğim halde dilime aksini söylettiğim için.
Özür dilerim, o dünyadaki herkesi kıskandıracak gülüşünü defalarca kez soldurduğum için.
Özür dilerim, seni bu dünyada tek bırakacağım için.
Özür dilerim, birlikte geçireceğimiz son zamanlarımızı birbirimize hasret geçirmemize sebep olduğum için.
Lütfen beni affet gözlerine öldüğüm sevgilim.
Lütfen bağışla bu sana olan sevgisinden kendisini mahrum eden adamı.
Seni çok seviyorum.
Kendine iyi bak, kendine iyi bak ki beni üzme.
Hoşçakal yıldız gözlüm.
Seni kalbine ilk düştüğün andan beri aynı hisle seven, Lee Minho.
Bitirdiği mektuptan çekti yaşlı gözlerini. Sevgilisinin yazarken düşen yaşlarına bir de kendi gözyaşları eklenmişti kağıdın üzerine.
Chan Jisung'a kıyafet getirmek için onların evine gittiğinde bulmuştu bu mektubu. Üzerinde 'yıldız gözlüme' yazarken bunun Jisung'a olduğunu anlamış ve kıyafetlerle birlikte getirmişti.
Titreyen elleriyle aldığı mektubu açıp okuduğu ilk kelimeden itibaren gözyaşları içerisinde devam etmişti mektubu okumaya.
Hâlâ açılmayan ameliyat kapısına baktı yaşlı gözleriyle.
"Lütfen o zamanları telafi etmemize bir fırsat ver Tanrı'm."
...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Stars In Your Eyes ✓
FanficThe water's getting colder, let me in your ocean, swim. Minsung. Minific.