AĞITIN SON NEFESİ

Bir insan sadece beyaz ya da sadece siyah olabilir mi? Ruhumuz boyadığımız renkler bizim hangi yüzümüz? Karanlık bir kafeste ne kadar gerçeklerden kaçabiliriz? Boynumuza dolanan urgan ya bizi sonsuz azaba ya da ziyafete götürecek. Şeytan urganı bağlayacağı kurbanını seçti. Fani, yalan dünyayla gerçek dünyayı karıştırdı ve sisli bir gece de şeytanın cazip teklifine aldandı.

Sisli bir gecede fani, şeytanın oyunlarından bir haber olup İstanbul'daki meşhur bara adımlarını atmaya başladı. Sokaktaki gürültü adım seslerini kendi gürültüsüne hapsederken genç kız korumanın açtığı kapıdan içeri adımlarını attı..

Terli bedenlerinden arasından bir yılan misali kıvrılıp direkt locaya doğru ilerledi. Tek istediği bir gecelik olsun bu dünyanın sızılarından kurtulup gevşemekti. Kısa, kızıl saçlarını omzunun gerisinden savurdu.

Genç kız yavaş yavaş şeytanın bakış açısına girerken bedenini bir titreme hapis tuttu.

Şeytan kurbanını tüm ayrıntılarıyla süzerken genç kız omzunun üzerinden onunla göz göze geldi. Her ne kadar gözlerini kaçırmak istese de adamın gözlerindeki vahşet onu geri adım atmaya zorluyordu.

Fani, şeytanı es geçerek bar tezgahına doğru ilerledi. Şeytanın hala ona baktığını arkası dönük olsa da hissedebiliyordu. Barmene dönüp;

"İki bardak viski" dedi.

Genç kız geleceğinden o kadar emindi ki viskileri bile hazırlatmıştı. Kendi cazibesine güveniyordu. Arkasında bir nefes hissetmişti.

"Kendinden o kadar emindin ki iki bardak viski söyledin. Yoksa yanlış mı anladım?"

o sırıtış... Kendi himayesi altına aldıracak o sırıtış...

Genç kızın ağzından tek bir kelime çıkmıştı;

"Yakınlaş."

Şeytan memnuniyetle yakınlaşmaya başladı, aldıkları her nefes birbirine karışıyordu. Genç kız sadece bir geceliğine her şeyi unutmak istiyordu ve şeytan ona uyarak onun için nefis oyunlar hazırlamıştı. Şeytanın gözleri ilk önce genç kızın gözlerine değdi, yeşil harelerine yerleşen pırıltılar, şehvet her ikisinin de içindeki aç canavarı uyandırıyordu. Genç kız sırtını bar tezgahına yasladı ve uzun tırnaklarını adamın tenine sürttü.

Şeytan güçlü bir sesle yutkunurken içkisinden bir yudum alıp dudaklarını yaladı. Kıza hafifçe eğilerek elindeki kadehi tezgaha bıraktı. Genç kız bir sonraki hamleyi şeytanından bekliyordu.

"Bu dünya için fazla güzelsin." diye mırıldandı adam.

Ön fragman veriyordu, neler olacağını önceden bilmesi için...

Genç kız başını iki yana salladı.

"Cık. Bu dünya için fazla faniyim. Yarın ne olacağını bilemem, bu yüzden tanrının bana bahşettiği güzelliğimi kullanıyorum sadece."

"Peki bu güzelliğini benimle paylaşmak ister misin?" adam işaret parmağını kızın kısa tutamlarına doladı kendine doğru çekti.