Dün akşamdan sonra bir karar almıştım o günle ilgili hiçbir şey düşünmeyecektim. Belki de korktuğum için Etrafımda olan her şeyi o güne bağlıyorum, sabah okula gideceğim zaman Abim yine beni okula bıraktı, bırakırken
"Abi lütfen okul çıkışı gelip beni alma. Sanki ilkokul çocuğuymuşum gibi.... of utanıyorum. Ne olur."dediğimde
"Olmaz geleceğim."
"Abi ne olur diyorum. Tamam söz veriyorum artık hiçbir yerden geç kalmayacağım. telefonlarım da hep açık olacak." önce biraz inat etse de sonra kabul etti.
Ben de okula girip sınıfıma çıktım sınıfta sadece birkaç kişi vardı ama Ceylan hala gelmemişti. Sırama geçip oturdum üzerimden montumu çıkarıp Sırama bırakmıştım.
Telefonumu alıp lavaboya gittim lavaboda işlerimi hallettikten sonra tekrar sınıfıma döndüm hala Ceylan gelmemişti.
Ş..şey Can da gelmemişti...
Sıkılmıştım ve dışarıya çıkmaya karar verdim montumu tekrar üzerime geçirdim. Ellerimi cebime koyduğum anda parmaklarıma bir şey değdi. Hemen cebimden çıkarıp baktığımda Gözlerimi korkuyla kırpıştırdım.
B... bu bilekliğim... bunu o gün Demirlerin evinde düşürdüğüme emindim. Bu sabah ellerim cebimde okula geldiğimde hiçbir şey yoktu. 5 dakikalık arada kim koymuş olabilirdi ki! daha doğrusu nasıl koymuş olabilirdi! korkuyla sınıftaki çocuklara baktım.
Herkes kendi işindeydi hiçbiri bana dönüp bakmıyordu bile. Sınıftan hızla çıkıp koridora baktım kimse yoktu merdivenlerden inip Okulun bahçesine çıktım.
Kim o bilekliği tekrar cebime koymuştu ki! korku tüm vücuduma ele geçirirken Sessizce yutkundum. Erafıma baktım, ama anormal hiçbir şey yoktu
"Lale buradayım." bana el sallayıp hızla yanıma gelen Ceylan'a baktım yanıma gelip koluma girdi
"Nasılsın?"
"Iyi." deyip omuz silktim.
Iyi değildim, hiç iyi değildim. Allah kahretsin korkudan ölmek üzereydim. Hiç kimseye bir şey anlatmayacaktım ama bu sır Beni yiyip bitirecekti.
Beraber üst kata çıkıp sınıfımıza girdik kendi sıramıza geçerken havadan sudan konuşuyorduk ders başlamadan hemen önce Can ve rüzgar da sınıfa girmişlerdi Can Bana samimiyetle Günaydın deyip ders boyunca arada arkasını dönüp dönüp konuşmaya çalışıyordu. Ona kısa kısa cevaplar versem de asla pes etmedi.
Daha Okulun bitmesine 3 ders vardı kantine girip birer çay aldıktan sonra bir masaya geçtik yanımızda Rüzgar ve Can vardı. Mert ortalarda görünmüyordu.
Can hafif kafasını bana doğru eğip
"Istersen bugün seni motorla evine bırakabilirim?" Diye mırıldandı
"Teşekkür ederim ama zahmet vermek istemem." geriye yaslanıp göz kırptı
"Ne zahmeti, eğlenceli olacak. Güven bana." deyip gülümseyince başımı salladım .
"Tamam o zaman."
"Biraz bahçede yürüyelim mi?" Ceylan'la Göz göze gelince Ceylan Kaş gözü işareti yaptı Canın onun bu hallerini görmemesi için hemen kabul ettim beraber bahçeye çıkıp
yürümeye başladık"Bana biraz kendinden bahsetsene?"
"Ne öğrenmek istiyorsun?" diye sordum
"Mesela buralı mısın? Kaç kardeşsiniz, Annen ve baban-"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
O KIZ BENİM +18
Teen Fiction"Bana büyü mü yaptınız!" . Hayatını kurtardığı adam tarafından kaçırılan Lale. Hayatını kurtaran genç kıza takıntılı aşık olan Demir. . "Cehennemin dibine de gitsen gelir seni bulurum!" .