0.5

278 35 25
                                    

"Hünkar'ım, bundan da yiyin lütfen! Bu pekmezi çok övdüler" Lale pekmezi işaret ettiğinde Sultan Murad gülümsedi. "Yiyelim bakalım"

Sofrada tek eksik dahi yoktu. Lale bizzat sofrayla ilgilenmiş ve saray mutfağına nefes aldırmamıştı. "Hünkar'ım, bulgur pilavını bizzat böyle istedim. Validemle çok sevdiğinizi işittim bu yüzden sizin için adadığım adağın kesilmesini istedim. Lütfen yiyin" Lale ısrar ederken Sultan gülümsedi ve Lale'nin önündeki yoğurttan alıp tahta kaşıkla pilav aldı. Lale gülümserken içeri giren ağa, şehzade için destur istedi. Lale ayağa kalkacaktı ki Sultan buna mani oldu.

Şehzade içeri girdi ve babasının önünde eğildi. "Af buyurun Hünkar'ım, Halil Paşa ile devlet meselesi konuşuyorduk, vaktin geçtiğini fark edemedim"

"Hoşgeldin Mehmed'im. Gel, katıl bize. Lale onca emek vermiş sofra için, yeğenim olmasa bu ısrara katlanmam bile" Güldüğünde Lale dudaklarını birbirine bastırdı. "Validen de bana yedirmek için böyle uğraşırdı, Ayşe yanımda gibi hissettim bir an!"

Lale gülümsedi ve ısrarına devam etti. "Hünkar'ım, daha tatlılar var! Bizzat sizin için baklava açtırdım" Sultan Murad gülümsedi. Karşısına oturan oğluna kuzu etini ve pilavını gösterdi. "Ye bakalım Mehmed'im. Daha baklava varmış hem"

Lale utancını saklamaktansa amcasının önüne pilavdan koydu, "Buyrun Hünkar'ım, yiyin" Şehzade gülümsedi.

Bu ısrarı kendisine yapacağı gün gelir mi diye düşündü.

Lale'nin ona baktığını göremeyecek kadar düş alemine dalmıştı. Lale, şehzadenin önüne tabak uzatıp diğer kase yoğurdu önüne koyduğunda şehzade kendine geldi. "Yiyin Şehzade'm, öyle durmayın. Elbet açıkmışsınızdır, tüm gün Yeniçeri Ocağı'ndaydınız"

Şehzade, resmiyet için başını eğdi ve başındaki kavuğu çıkarttı ve elini tahta kaşığa uzattı. Lale ise amcasına yemesi için tekrar ısrar edecekti ki Sultan Murad, "Lale, kızım. Sende ye, bana yedirmekten sen aç kaldın. Tüm gün koşturup duruyorsun, hasta olacaksın bir gün diye endişeliyim"

Lale amcasına gülümsedi. Onu kırmamak için kendi tabağına uzandı, yemek yemeye daha yeni başlıyordu.

"Şehzade'm, duyduğum kadarıyla baklavayı cevizli seviyorsunuz, Murad amcam sorun etmez diye sizin için cevizli istedim, umarım sorun etmezsiniz"

Şehzade gülümsedi, "Etmem Lale Hatun, teşekkürler" Lale başını hafifçe eğdi ve yemeğine döndü. Ortama sessizlik çöktüğünde Sultan Murad gülümsedi, "Sizi bir arada, neşe içinde görmek ne saadet"

Ardından şehzadeye döndü. "Mehmed'im. Seni Manisa'dan çağırdığım vakit Daye ile konuştum. Aferin aslanım, senden beklediğim gibi her davete icap etmişsin" Mehmed, babasının onu övmesiyle şaşkına dönse de hızlıca kendine geldi, "Sadece size layık bir evladın yapması gerekenleri yaptım Hünkar'ım"

Mehmed, alçak gönüllü davranınca Lale gülümsedi. Sultan Murad ağzındaki lokmayı yuttu ve devam etti, "Aslında sizinle konuşmak istediğim konu... Canınızı sıkabilecek bir konu"

Lale yutkundu. Padişahın sıhhati hakkında endişeleri vardı.

"Biliyorsunuz, sıhattim şu son vakitlerdir iyice kötüleşti. Mehmed'e henüz bu saltanat yükünü bırakmak niyetinde değilim lakin... Bazı vezirlerim bundan yana" Öksürdü. "Gül Hatun yanıma geldi, haremin yönetimi hakkında bazı endişelerini bana söyledi" Bunu Lale'ye bakarak söylediği için Lale yutkundu.

"Harem için sadece sana güvenebilirim, Lale'm" Sultan Murad emin ses tonuyla Lale'ye mührü uzattı. Lale, amcasına baktığında gözlerindeki kararlılık onun da kendine güvenini tazeledi. "Beni bahtiyâr eylediniz amcacığım"

AvnîHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin