"Esme'ciğim, hünkar ağabeyin meşgul-"
Has odaya giren küçük hatun hızla istişare eden hünkar ağabeyi ve sadrazamı böldü. "Ağabey!"
Hızla hünkarın eteğine yapıştı ve bırakmadı. Mehmed kapı kullarına baş sallayıp çıkarttıktan sonra Esme'yi kucakladı. Kızkardeşi mütessir, daha mühimi kızgın görünüyordu.
"Esme, sorun nedir?" Büyük bir sakinlik ile sordu. Sadrazam Halil Paşa, ikisini izlerken Esme rahatsız olmuş olmalı ki Mehmed, "Sen çıkabilirsin Halil Paşa," diyerek kız kardeşi ile has odada yalnız kaldı.
"Sorun nedir?"
Esme ağlamaya başladığında Mehmed daha bir endişe ile doldu. Kız kardeşi her zaman güler yüzlü idi. Ne olmuş olabilirdi ki, bu denli üzgündü?
Esme nefes aldı ve ağabeyine baktı. Ağabeyinin giydiği kavuk hayli büyük ve uzundu. Üstündeki mavi kaftan ve beyaz işlemeli yaseminleri belindeki kemerle nakışlamıştı.
Hünkar ağabeyine sarıldı.
"Esme, ne olduğunu söyleyecek misin artık? Hayli merak ettirdin."
Burnunu çekti ve ağabeyinin kavuğunun taş işlemelerinde ince parmaklarını gezdirdi.
"Halime Hatun bana kızdı. Lale Hatun beni dairesine gönderdi lakin ben sana geldim. Haremdeki hatunlar beni sevmiyor ağabey."
Mehmed derin bir nefes verdi ve kız kardeşini has odanın baş ucundaki yatağına otururken dizlerine oturttu. "Halime Hatun sana ne söyledi?"
"Üstüne şerbet döktüm, lakin istemeyerek oldu. Af diledim lakin beni başından savdı. Lale Hatun beni yanına aldığı vakit, "Eşeğin kuyruğu ne olacak!" dedi."
Esme burnunu çekti ve devam etti.
"Lale Hatun, Gül Hatun'a Halime Hatun'u sana göndermemi emrettiği vakit işler daha da kızıştı. Lakin ben bir şey yapmadım ağabey!"
Mehmed'in yay kaşları gerildi ve dudakları düzleşti. Halime Hatun, zamanında annesine de çok çektirmişti. Mehmed'in tüm bedeni ısınırken öfkesini kız kardeşine belli etmemeyi seçti.
"Sen dairene geç, ben alakadar olacağım."
Esme ağabeyine son kez sarılınca has odadan ayrıldı. Mehmed ise bu kalın surlar arasında tekrar tek başına kalmıştı. O artık cihan padişahıydı. Ali-Osman'nın II. Mehmed'i idi. Lakin bu büyük şaşanın içindeki yaramaz, uslanmaz bir çocuktan başkası da değildi.
Babasının ona emanet ettiği tahtta onun kadar bilgeli, erdemli ve ahlaklı bir padişah olmak için çabalarken daha da kapana kısılmış gibi hissediyordu.
"Ağalar!"
Has odanın kapısı açıldı ve kapı kulu hünkarının önünde eğildi.
"Emredin hünkarım!"
"Lale Hatun'u çağırın, derhal gelsin."
Kapı kulu eğilip has odanın tahta kapısını büyük bir gürültü ile kapattığında Mehmed çalışma masasına baktı. Sahi, Lale'sini ne vakittir göremiyordu?
Devlet işleri ile fazlası ile alakadar olduğundan, sevgilisini bir türlü görmemişti. Harem ise bir hayli karışmıştı şu vakitler. Lale'nin düzenlemesi ve öğrenmesi gereken çok fazla harem işi ve sorunları olduğundan hatunda Mehmed'in yanına uğrayamamıştı.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Avnî
FanfictionRomance Club / Drakula The Love Story - Mehmed Rotası'nın anternatif hikayesidir. Profilimdeki linkten serinin sizler için derlediğim şarkılarını dinleyerek okuyabilirsiniz. İyi okumalar!