0.6

274 34 41
                                    

"Lale Hatun, harem defterlerini kontrol ettik. Buraya mührünüz gerekiyor" Lale bıkkınlıkla elindeki mühürü bastırdı ve kalfayı gönderdi. Alexandra, Lale'nin bu bıkmış tavrına gülümsedi, "Sana haremi yönetmek yaramadı Lale"

Lale, arkadaşına döndü ve derin bir iç çekti, "Sorma. Murad amcamın isteği olmasa şurada bir dakika dahi durmazdım" Alexandra tekrar gülümsedi, arkadaşının yanına, divana oturdu ve arkasına yaslandı. "Bu daire ne kadar büyük..." Lale onayladı, "Murad amcamın validesinin dairesiymiş. Hakkın rahmetine kavuşunca valideme vermişler ama istememiş. Şimdi ise bana tahsis edildi, amcamı kıramadım" Alexandra pencereden dışarıya bakarken Lale'ye seslendi. Genç kız arkasını döndüğünde şehzadenin eflak prensi ile matrak oynadıklarını gördü.

"Bu nedir?" Alexandra anlamadığı için Lale'ye sordu. "Matrak. Zırhını kuşanıp elindeki tokmakla rakibini etkisiz hale getirme oyunudur. Dostluk pekiştirdiği için sıkça oynanır" Genç kız kıvılcımlanarak ayağa kalktı, "Ah! Bende oynamak istiyorum!" Lale gülümsedi, Alexandra'nın haremde sıkıldığının gayet farkındaydı. "Bilemiyorum. Daha önce bir hatunun oynadığını görmedim lakin eminim onları bir hamlede yenersin sen" Arkadaşına olan güvenini belli ettiğinde Alexandra, Lale'nin bileğinden tutup kaldırdı. "Bahçeye inelim! Belki izin verirler bende oynarım?"

Lale ağzını açamadan daireden çıktılar ve has bahçeye indiler. Mehmed ve Vlad karşılıklı dövüşürken çıkan kıkırtılar Lale'yi gülümsetti. Bostancıların yanında duran Aslan'nın yanına gittiler. "Merhaba"

"Lale?" Genç adam şaşırmış bir şekilde hatunlara selam verdiğinde şehzade, Vlad'ın sırtına tokmağı indirdi ve kazandı. Derin bir nefesle başındaki kaskı çıkardığında karşısında Lale ve Alexandra'yı görmeyi beklemiyordu. Lale ve Alexandra eğilip selam verdiler. Vlad'ın ayağa kalkmasına şehzade yardım etti ve beş genç sonunda buluştu.

"Camdan gördük, yanınıza inmek istedik" Lale açıklarken nefes nefese olan Vlad sırtını gerdi. "Bu matrak oyunu amma da zormuş, Şehzade'm. Tecrübe gerektirdiği şart" Mehmed onayladı, "Manisa'da iken Lala'm ve saraydaki ağalarla çok oynardım. Seninle oynamak bana eski günleri yad etmemi sağladı, sağol Vlad"

"Şehzade'm"

Alexandra söze girdiğinde genç adam ona döndü. "Eğer uygun görürseniz bende denemek isterim"

Şehzade şaşkın bir biçimde hatuna bakarken Aslan söze girdi. "Alexandra, bu fazla güç ister, zırhı bile çok ağır. Kendini yaralayabilirsin" Hatun kaşlarını çattı, "Geldiğim topraklarda erkekleri tek tek yere sererdim, bundan asla çekinmem Aslan. Gayet başa çıkabilirim" Şehzade, Lale'ye döndüğünde emin olmak ister gibi ondan onay bekledi. Lale gülümsediğinde Mehmed, elindeki tokmağı Alexandra'ya verdi ve Vlad'a döndü. "Vlad, sen zırhı Alexandra'ya ver. Bakalım, görelim. Dediği kadar var mıymış?"

Alexandra kazandığı zaferle Lale'ye döndü ve gülümsedi. Vlad ise zırhı çıkartıken Lale arkadaşına döndü. "Dikkatli ol, Mehmed'in sana acımasını bekleme" Alexandra gözlerini devirdi ve sırtına yüklenen demir korumayı rahatça sırtladı. Tokmağı elinde çevirirken şehzade kuralları anlattı. Lale, Aslan ile Vlad'ın arasında karşılaşmayı izlemek için yerini aldığında Alexandra ilk adımı attı.

İkisi de birbirine karşı nazik ya da anlayışlı değildi. İki aç aslan gibi, birbirine saldırıp galibiyeti paylaşmamak adına tokmakları karşılıklı savuruyorlardı.

"Mehmed yumuşak davranır sanmıştım" Lale konuştuğunda Vlad, "Şehzade Mehmed rakibini küçümsemeyi bırakalı yıllar geçmiş," dedi ve Aslan'a döndü. "Ali Bey'in yanına dönmemiz gerek"

AvnîHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin