Depo

612 70 23
                                    


Gerçeklerin ortaya çıkışıyla sınıf çalkalanmaya başladı. Kimse bunun doğru olduğuna inanmıyordu. Hatta Mert malı ''hocam rüşvet verdi kesin!" Diye bağırarak ayağa kalktı. Onu sırıtarak izledim yalnızca. Herkes böyle düşünecekti ama kimin umrunda ki. Kimse aksini ispatlayamayacaktı.

''Mert!" Diye uyardı sınıf hocası. ''Asılsız suçlamaları bırak lütfen.'' Mert sıkılı yumruklarıyla etrafına baktı destek arar gibi, bulamayınca öfkeli soluklarla yerine oturdu. Gerçekten, bugün güzel bir gündü.

Rehberlik hocası ''dersinize devam edebilirsiniz hocam.'' Diyerek sınıftan ayrıldığında herkesin telefonlarına gömüldüğünü farkettim. Herkes haberi öğreniyor olmalıydı. Fakat benim tek umursadığım Adil'di. Elimde durmadan çevirdiğim kalemimle kalan ders boyunca Adil'i izledim. Değil bana dönmek, bir kere bile kıpırdamadı ders boyunca. Onun kaskatı kesilmiş halini Emre de farketmiş, kolumu dürtmüştü sırıtarak.

Zil çaldığında çantamı sırtladım. Sınıf hızla boşalırken Adil, Mert, Esin ve Defne kaldı. Beni bekliyorlardı.

''Çekil.'' Dedim önümü kapatan Defne'ye. Bilerek yapmış gibi durmuyordu ama dönüp Mert'e baktı. Mert kız arkadaşını kolunun altına aldı. Tam da istediğim gibi geri çekilmiş oldu. Gözlerim kısıldı. Beni karşısına almış gibi görünüyordu ama baş başa kaldığımızda hareketleri öyle değildi.

''Kimse sana inanmayacak.'' Dedi Mert.

Amacın neydi Mert?

''Umrumda değil.'' Dedim. Bir adım daha attım. Kıpırdamadı ama Defne'nin omzundaki kolu sıklaştı.

Görkem'den korkuyor musun Mert?

''Gidelim artık.'' Esin konuştuğunda bakışlarım aniden ona döndü. Beni görmezden geliyordu. Aslında ilk karşılaşmamızdan beri hep görmezden geliyordu. Onu izlediğimi bilerek arkasını döndü. Ondan önce Adil sınıftan çıktı. Mert bir  süre arkalarından baktı, tekrar yüz yüze geldiğimizde gülüyordu. Korkusunu saklamaya çalışan bir insanın gülümsemesiydi.

Mert, siz ne yaşadınız Görkemle?

Bir adım daha atıp burun buruna gelmemize sebep olduğumda gözlerimiz birbirine kilitlendi. Bir cevap ararcasına dikkatle bakıyordum ona. Ve Mert bakışlarını kaçırdığında hızla geriye bir adım attı. Kendisiyle birlikte Defneyi de çekmişti yanına.

''Bu burada bitmedi.'' Arkasını döndüğünde ''aynen.'' Dedim. ''Sıra sana da gelecek.''

Zehirli bir sarmaşık gibi birbirine dolanmış sırlar elbet açığa çıkacaktı.

''Biz de gidelim artık.'' Dedi Emre. Evet, çözmem gereken başka sorunlarım vardı.

Okuldan çıktığımızda bahçe boşalmış otoparkta birkaç araba kalmıştı sadece. Emre'nin arabası bizim arabanın hemen yanındaydı ve şoför kapımı açtığında onu es geçtim.

''Emre'yle gidiyorum. Bu gece onda kalacağım. Evdekilere söylersin.''

''Bana böyle bir bilgi verilmedi efendim.'' Dediğinde Emre'nin arabasının kapısını açtım. Kısaca, iznin yok diyordu.

''Adil biliyor.'' Ön yolcu koltuğunda oturan beden adını duyduktan sonra bana döndüğünde ona göz kırptım. Adil, bu nefretten koyulaşan bakışların gittikçe hoşuma gidiyor.

▪︎▪︎

Emre'nin arabası lüks bir rezidansın otoparkına girdiğinde dikiz aynasında peşimizden gelen arabaya baktım. Otoparkın kapısının önünde durmuştu. Mahur arkama ne ara adam takmıştı? Daha doğrusu ne zamandır arkamda bir arabayla geziyordum?

Trouvaille (GAY)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin