the merrill willow sites

5.9K 248 443
                                    

pacify her, she's getting on my nerves

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

pacify her, she's getting on my nerves

Bekar bir anne olmak zordu. Toplum, insanlardan dayattığı bazı kalıplara uymalarını istediği için bir kadının hem çalışması hem de çocuğuna bakması ve bir de üstüne birçok geri kafalı yoruma maruz kalarak hiçbir şey yokmuş gibi davranmaya çabalaması gerçekten zordu. Ama bekar bir baba olmak, belki de çok daha zordu.

Arin kucağına ilk verildiğinde Jungkook hiçbir bağ kuramamıştı. Arin'in tüm o ağlamaları, uykusuz geçmesine sebep olduğu geceleri, daha çok ağlamaları, durmadan gözünün üstünde olunmasının gerekmesi, acıkması, oynatılması ve bu kadar ilgiye rağmen yine de daha çok ağlıyor olması kesinlikle Jungkook'un bağ kurmasını daha da güçleştirmişti. Eğer yanında annesi ve babası olmasaydı Jungkook'un tek başına Arin'e bakabilmesi imkansız olurdu.

Jungkook'un Arin'e karşı kurduğu ilk bağ abartısız bir şekilde Arin 2 yaşındayken olmuştu. 19 yaşındayken bir çocuğunun olmasını Jungkook hiçbir şekilde kabul edememişti. Üniversite hayatının başında, diğer tüm yaşıtları gibi gezip tozmak istiyor, kendi hayatını yaşamak için hevesleniyordu ama evde bir çocuğu vardı ve sorumluluk alması gerekiyordu. İlk başlarda bu düşünceden nefret etmişti. 

Ne var ki Arin 2, Jungkook da 21 yaşındayken, tamamen Jungkook'un ilgisizliğinden ötürü Arin'in başına gelen bir kaza, bunun sonucunda yıllar boyu çekeceği bir konuşma rahatsızlığı, sonrasında gelişen olaylar ve Jungkook'un altında ezildiği pişmanlık ile vicdanı bambaşka bir pencereden bakmasını sağlamıştı Arin'e.

Arin'i sevmek daha pozitif bir insan olmasını sağlamıştı.

Yine de kendi ayakları üstünde durana kadar kendi başına yeterli olamamıştı Arin'e ama şimdi, 29 yaşında yetişkin bir adam olarak kızının tüm sorumluluğunu tek başına almaya hazırdı. 

"Bis böyle hep otulup tutuları mı açıças?"

Arin, saatlerdir kolileri açıp açıp içindekileri yerleştirmekten artık çok sıkılmıştı. Sitenin geniş bahçesindeki çocuk dolu büyük oyun parkına gitmek istiyordu ama Jungkook çok işleri olduğunu ve henüz oyun oynamaya vakitleri olmadığını defalarca kez söylemişti. Laftan anlamayan ya da anlamayı tercih etmeyen kızına tekrardan birkaç günü böyle geçirmek zorunda kaldıklarını açıkladı.

Arin sıkıntıdan krem rengi parkelerde yuvarlanırken çalan zille beraber ayaklandı. Nihayet sıkıcı kolilerin çıkardığı gıcık bant seslerinden ziyade ilgi çekici bir ses duymuştu. Yüksek moda anlayışıyla kombinlediği beyaz külotlu çorap üstü tüllü pembe eteğinin havaya kalkan uçlarını düzeltip hızla kapıya koştu, "Ben açıçam!"

Jungkook, Arin'in peşi sıra ayaklandı. Rulo halinde duvara yaslandırılmış bej rengi halılar henüz serilmediği için koşmaması için uyardı heyecanlı kızını. Arin babasını pek takmadı. Kim olduğunu bile sormadan kapıyı hızlıca ardına kadar açtı. 

oak ridge, st.23 | liskookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin