°•°
Yorgunluk, her zaman fiziksel olmayabiliyordu. Draco Malfoy bunu 6. sınıfa geçene kadar fark bile etmemişti.
O şuan öylesine yorgundu ki...
Hayatın anlamı üzerine uzun süre düşündükten sonra Myrtle'ın yanına gitmeye karar verdi. O hayalet biraz kendisine benziyordu.
Yanında rahat olabildiği sayılı kişilerdendi.
'Keşke,' diye düşündü Draco. 'Keşke o ölmeseydi. Bunu hak etmemişti.'
Kendisi yaşadıklarını hak ediyor muydu peki? Yaşamayı hak ediyor muydu? Derin bir nefes aldı. Bu düşüncelerin devamını getirmek istemiyordu. Sonu gelmeyen o düşüncelerin içinde kaybolmak berbat bir histi.
Düşüncelerinin içinde gezerken kimsenin uğramadığı tuvalete varmıştı.
Myrtle öylece dışarıyı izliyordu. Kapının sesiyle kendisine döndüğünde Draco'ya heyecanla gülümsedi.
"Merhaba Draco!" diye seslendi.
Draco, "Merhaba." diye bir mırıltı çıkardı ve bir köşeye çöktü.
Myrtle süzülerek ona yaklaştığında Draco boş bir şekilde duvara bakıyordu. Hayır düşünmüyordu. Zihni bomboştu, bazen böyle olurdu. Kafası o kadar boşalırdı ki saatlerce hiçbir şey yapmadan olduğu gibi kalırdı.
Kendisine geldiğinde yasak saati geçtiği olmuştu, o gün kütüphane cezası almıştı. Sahi o ceza ne olmuştu? Gittiğini hatırlamıyordu. Gitmemiş olsaydı tekrar ceza alırdı. Oflayarak, aniden, yerinden kalktığında Myrtle irkildi.
Draco tuvalette aceleci adımlar atmaya başladığında Myrtle ona şaşkınlıkla bakıyordu. Zihninde olan biteni bilmiyordu. Karşısındaki çocuğu bu halde görmek ona acı veriyordu.
Draco hareket etmeyi kesip birdne yere çökerek ağlamaya başladığında ne yapacağını şaşırmıştı.
Draco'yu hiç böyle görmemişti.
Ona yardım edemezdi, ona dokunamaz ve sarılamazdı.
Suçlulukla başını eğdi.
Draco'nun ağlaması şiddetlenirken Draco aniden nefes alamadığını hissetti.
Neler olduğunu anlayamadan kendini nefes alamayacak halde bulmuştu. Gözleri kararıyordu nerede olduğunu hatırlamak bile zorlaşıyordu.
O kimdi?
Nefes alamadığını hissettiği o anlarda tuvaletin kapısı açıldı. İçeri giren kuzgun saçlı genç ne yapacağını bilemez bir halde ona yardım etmek için onu sarsmaya başladı.
Hiçbir şey hissedemiyordu.
Zümrüt gözlü çocuk yanındaki çocuğa yardımcı olmak için ona seslenmeyi denedi.
"Malfoy!"
Duyamıyordu.
Alnındaki yara izi terli saçları arasında kendini belli eden genç tekrar seslendi.
"Draco!"
Gözlerini açtı.
Gökyüzü ormanlarıyla buluşmuştu.
Draco nefes nefese karşısındaki çocuğu izledi.
Kalbindeki sıkışma hissi ile gerçekliğe döndü.
Hissetmemesi gereken şeyler hissediyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Everything You Said(Sad) - Drarry
FanfictionMalfoy Malikânesi, Draco Malfoy için en acı verici anılarını doğuran yer. Babası Azkaban'a atıldığında, Voldemort tarafından 'Ölüm Yiyen' yapıldığında çığlıklarının yükseldiği yer... Orada olmak Draco'ya sadece acı veriyordu. Belki de hiç doğmamalıy...