•°•
Harry Potter'ı hepimiz tanıyoruz. Zümrüt yeşili gözler, darmadağın saçlar, haylazlıklar, burnunu her meseleye sokmalar...
Harry Potter 6. sınıfın başından itibaren Draco Malfoy'un garip davranışlarını izliyordu.
Çocuk ne yemek yiyor, ne uyuyor, ne arkadaşları ile dolanıyor, ne de kendisine bulaşıyordu.
Bu aslında kendisi için harika bir şey olmalıydı. Ama nedensizce alaycı kavgalarını özlüyordu.
Harry Potter Draco Malfoy ile atışmayı özlemişti?!
Harry bu düşünce ile yüzünü buruşturdu. Hayır özlememişti. Alıştığı için şimdi eksikliğini hissediyordu.
Draco Malfoy'daki değişimleri gözlemek de yerini dolduran şey oluyordu. Sanki bir şeyler karıştırıyormuş gibi hissediyordu. Malfoy'un bir şeyler gizlediğinden emindi. İşareti aldığına da...
Belki de Draco bu yüzden yılın başından beri ölü gibiydi, işareti aldığı için kendisinden tiksiniyor olabilirdi? Ah hayır, Draco Malfoy bununla gurur duyardı.
Harry günlük rutini olan Draco'yu haritada izleme işine başladı. Draco'yu hiçbir yerde göremeyince tekrardan şüphelenmekte haklı olduğunu mırıldandı.
Eğer Draco bir şey gizlemiyorsa neden sürekli ortadan kaybolup duruyordu?
Harry onun neler yaptığını bilmiyordu ama bu konu hakkında öylece oturup bekleyemezdi.
Draco Malfoy'un karıştırdığı işleri bulup gözler önüne sermek zorundaydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Everything You Said(Sad) - Drarry
FanficMalfoy Malikânesi, Draco Malfoy için en acı verici anılarını doğuran yer. Babası Azkaban'a atıldığında, Voldemort tarafından 'Ölüm Yiyen' yapıldığında çığlıklarının yükseldiği yer... Orada olmak Draco'ya sadece acı veriyordu. Belki de hiç doğmamalıy...