°•°
Bomboştu, daha öncesindeki gibi saklamak istediği bir şey olduğunu düşünmesine rağmen oda bomboştu.
Nedenini bilmiyordu ama hissedebiliyordu. Hogwarts onun yapacağı şeyi anlamıştı ve ona bunu vermeyi reddediyordu.
Kendi kendine kıkırdadı. Hogwarts'ın uzun yıllar büyüye ev sahipliği yapmasından ötürü kendi büyü çekirdeği olduğu sözleri sadece bir teoriden ibaretti.
Belki de değildi, bu odanın varlığı bile büyük bir büyü işi olmalıydı sonuçta.
Draco sadece görmezden geldi.
İhtiyaç duyduğu her şey yanındaydı.
Gözlerini kapattı, şu an huzurlu olması yapacağı şeyin en iyisi olduğunu bilmesinden miydi?
Dudağı hafifçe seğirdi, artık odayı biraz değiştirme zamanıydı.
Düşündü, düşündü, düşündü.
Gözlerini açtığında karşısında o aşina olduğu oda bulunuyordu.
Sakince etrafı dolaşmaya başladı.
Aradığı iksir setini gördüğünde ona doğru adımlarını sıklaştırdı. Artık deney vaktiydi.
Uzun zaman önce derste işledikleri bir iksirin etkisini arttıracak bir deney yapacaktı. Eğer bilinen bir yolu deneseydi ona Draco Malfoy denilebilir miydi?
Lavanta dallarını macun haline getirirken bunu yapmanın ne kadar zevkli olduğunu hatırladı.
İksir sınıfında kitaptaki tariflerin dışına çıkarak kendine göre tarifi değiştirmenin zevkine uzun zamandır varamıyordu.
Standart Uyku Sıvısı yapımında kullanılan malzemelerin büyük bir kısmı kendi başına zehirli olabilecek maddelerdi. Zehirli maddelerin oranları ile oynamak, sıvıya yeni malzemeler eklemek ve kendi iksirini oluşturmak çok daha eğlenceliydi. En azından bir zamanlar.
Şuanda Potter'ın iksir dersinde yaptığı hatayı kullanarak yeni bir iksir oluşturuyordu.
İksirin malzeme ekleme aşaması bittikten sonra demlenmesi gerekiyordu ve fazla kaynatılan iksirlerin zehri daha etkili olurdu.
30 dakika boyunca kaynatıp 1 saat boyunca dinlenmeye bıraktığı iksirin bitmesi saatlerini almıştı.
Sonunda hedefine ulaştığında iksir aslında olması gerektiği gibi değildi, o artık Uyku Sıvısı değildi. Aslında olması gereken renk gri iken şuan turkuaz tonlarında görünüyordu. Kokusunun olmaması gerekirken koklayan kişinin hemen içmek istemesine sebep oluyordu.
Muhtemelen başarılı olmuştu. Ve başarılı olamasa da tarifini saklamak için malzemelerini farklı yerlere dağıttı.
Sonunda iksiri içmek için hazırdı.
Deneyi başarılı olursa tekrar denemek zorunda kalmayacaktı ancak başarısızlık durumunda da uzun bir uykuya dalacağı kesindi.
Odada olabildiğince derinlere doğru ilerledi. Açıkçası nasıl bir yer bulmak istediğinden emin değildi. Ancak odanın sonuna vardığında bulduğu tek kişilik bir ayağı kırılmış yatakla en mantıklı seçimin bu olduğunu görebiliyordu.
Yatağa oturdu ve iksiri tek dikişte bitirdi.
Ardından yaslandı ve etkisini göstermesini beklerken yüzünde bir tebessüm oluştu.Uyku Sıvısı artık sadece bir uyku iksiri değildi.
Yaşayan Ölüm İçkisinin aksine ölümcül değildi içen kişi ölmüyordu. Ancak bir daha asla uyanması mümkün de olmuyordu.
Yaşamaya devam etmesine rağmen asla uyanamayacak olmak onun son seçimiydi.
Her şey sadece söyledikleri yüzünden olmuştu.
Başlangıçta umutlanmış sonrasında ise yıkılmıştı.
Yaşamayı hak etmiyordu, ölmeyi hak etmiyordu.
O hak etmediği için ölüm bile ona yasaktı.
Ruhu bedenini asla terk etmeyecekti çünkü onun bedeni asla ölü birinin bedeni olmayacaktı. Eğer birisi onunla konuşmak isterse onu duyacak ancak tepki veremeyecekti.
O sadece bir kabuktan ibaret olacaktı.
Gözlerini sonsuza kadar kapattığında iksirin işe yaradığını anlamıştı.
Artık herkesin beklentilerini yerine getirmiş olmalıydı değil mi?
Sonunda rahat bir nefes verebilirdi.
Ve uyuyakaldı.
Düşünceleri hala devam ediyorsa bile bedenini hissetmeyi bırakmıştı.
Bu sonsuz uykuydu. Ölüm ve yaşam arasındaki çizgide dolanmaktı.
Griler içinde kayboldu.
⟩»Son«⟨
Şey üzgünüm ama hiç üzgün değilim.
Ağlayanları bu köşeye davet ediyorum birlikte ağlayabilirsiniz
Aslında nasıl öldürsem diye çok düşündüm 😂 en sonunda kendi uydurmam olan bir iksir olursa kurguya daha fazla uyar diye düşündüm. Ancak ölüm ve yaşam arasında kalmasını bende beklemiyordum son dakika gelişti.
Bu bir ölüm değil, bu bir yaşam değil. Draco ölürken bile fiziksel acı çekmeden kendi zihninde kendine acı çektirmeye devam etti.
Ölümün bir kurtuluş olmadığını biliyordu ve bu yüzden ölmek yerine kendini kendi tercihi olan acılara maruz kalmak zorunda bıraktı.
Şey biliyorsunuz İhtiyaç Odası ateşler içinde yanıp kül olacak bir süre sonra.
Draco da o zaman gerçekten ölmüş olacak ve bunu kendisi değil yıllarca babasının kuklası olan insanlar yapacak. Sonuç olarak ölüm onu yine bulacak.
1 özel bölüm var ama onu yazmak için romantizme ihtiyacım olacak gibi görünüyor. Hayır bu bir kavuşma hikayesi değil asla öyle olmasını planlamadım.
Neyse işte bitti son
Ben ağlamadım bu yüzden kötü bir final olsa gerek sevmedim ama tekrar yazamam çünkü olabilecek en mantıklı final bu..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Everything You Said(Sad) - Drarry
FanfictionMalfoy Malikânesi, Draco Malfoy için en acı verici anılarını doğuran yer. Babası Azkaban'a atıldığında, Voldemort tarafından 'Ölüm Yiyen' yapıldığında çığlıklarının yükseldiği yer... Orada olmak Draco'ya sadece acı veriyordu. Belki de hiç doğmamalıy...