-16-

31 2 0
                                    

Sabah sevgili anneciğim soori'nin harika sesiyle ve yumuşacık dokunuşlarıyla uyandım.
"Ağğ omma kolumu çürüttün!!"
"Kalksaydın sen de. Hadi okula geç kalıcaz herkes kahvaltısını yaptı seni bekliyor"
Yataktan kalkıp okul formamı giydim. Saçlarımı tarayıp çantamı almadan önce dişlerimi hızlıca fırçaladım ve çantamı alıp salona geçtim. Jhope bana sarıldı
" Oo lider bu gün çok uykusuz. Ah gözlerin şişmiş hyunwoo"
Şu romantik an bozulmasın lütfen. Şu an biası olduğum çıcık bana sarılıyor. Dürteni sikicem.
"Hadi sarılmayı bırakın geç kalıcaz"
Kim onu söyleyen? Bırakın da parçalayayım.
Ayrılıp evden çıktık ve merdivenlerden inmeye çalışıyorum şu an. Çok uykum var be!
"Hyun woo!  Uyuşukluğu bırak. Daha birinci merdiveni bile inmedin!"
"Tamam bırakın gidiceği yok onu ben sırtıma alırım"
Rapmon'un bu cümlesiyle içimden piç smile yaptım. leeSoora oflandı
"Namjoon. Bırak kendi gitsin zaten ağır da bişey. Belini incitirsin"
(İtalik konuşmalar hep türkçedir haberiniz ola)
" Esma. Hatırlat bana seni si***"
Esma cıkcıkladı
"Ay terbiyesiz"
Rapmon beni sırtına alıp leesooraa'ya baktı
"Hyun woo ne dedi ki?"
Leesoora bana bakıp iç çekti
"Küfür etti"
Soran olursa ben namjoon'un sırtında uyuyorum ve hiçbişey duymadım okkey??
V leesoo'nun omzuna kolunu koydu
"Ne anlama geliyor peki?"
Lesoo kızardı
"Bunu söyleyecek kadar terbiyesiz değilim malesef"
Suga kıkırdayıp harim'i dürttü
"Belki sen söylersin ha rim?"
Ha rim de güldü
"Hyun woo'muzun lesoo ile çok ciddi ilişkiye girme planı var."
Temiz çocuk jimin harim'e döndü
"Nasıl yani?"
Je mi iç çekti
"Yani. Hyunwoo lesoo'ya seni si*** dedi. Gıcıklık yapma anlamında söyledi ama"
V beni dürttü. Ne var sevgili uzaylı bff?
"Hyun woo. Ciddimisin? Gerçekten söylemedin değil mi?"
Mırıldanıp hareket çektim
"I'm a bisexual bitch"
Leesoo kafama vurdu
"Taehyung sen ona bakma bu gün gerçekten de bişeyler olmuş buna"
" Hyun woo rahat mısın?"
Rapmon'un yanağını ısırasım geldi birden. Acayip derecede ısırmalık duruyo şu anda
"Evet iyiyim. Ah indir beni. Çok yorulmuşsundur"
"Hayır ben rahatım"
"Rapmon"
"Efendim hyun woo?"
"Seni ısırabilir miyim??"
"Ne!?!"
"Yanağını ısırmak istiyorum"
"Neden böyle bir isteğin içindesin?"
"Bilmiyorum acayip ısırasım geldi"
Güldü
"Isır o zaman"
Yanağını ısırıp sonra acımıştır diye öptüm. Ama dudağına çok yakın öptüm. Piçlikte üstüme yok. Fırsatı değerlendirnek diye buna denir! Gülüp yanağını sildim
"Bak değerini bil. Kimseye kolay kolay sormam bu soruyu. Acıdı mı?"
"Evet. Ama öpünce biraz geçti"
Dudağımı sarkıttım
"Biraz mı geçti? Dur "
Bidaha öptüm ^-^ *-*
Rapmon şaşkın.
Rapmon iptal.
Rapmon şok.
Rapmon a101.
Rapmon wefat.
"Şimdi geçti mi??"
"E-evet"
Dış kapıya vardığımızda sırtından inip üstümü düzelttim
Rapmon Arkama bakıp eteği düzeltti. Ne? kötü bi şey de yapmadım niye kızarıyor bu çocuk? Aish. Çok utangaç bu koreli çocuklar. Yada ben çok yüzsüzüm bilemedim.
"Teşekkür ederim"
"Önemli değil. Çıkalımmı?"
Ayh tb2 svglm en az 30 çck
"Evet"
Kapıyı açtı ve gülümsedi
"Önden bayanlar"
"Ah mersi centilmen bey"
Kıkırdadı ve arkamdan o da geldi. Birsürü hayran vardı.
gerçekten A.R.M.Y olmak zor arkadaş. Kızlar çığlık atıp adlarını söylüyordu. Rapmon beni de çekiştirdi
"Queen sen de gel"
"Neden?"
"Yemezler seni korkma"
"Çok komiksin nam joon "
Gülümseyip beni hayranlarının yanına çekiştirdi. Kızlara sarılıp imza veriyordu.
"Di mi Queen?"
"Ha?"
"Sen beni dinlemiyor muydun?"
" Dalmışım"
Rapmon saçımı karıştırdı. Bu kızlar niye çığlık atıyor ya.
"Rap monster! Saçımı bozdun"
"Tamam özür dilerim gel. Gel de düzelteyim"
Kızlar yine çığlık atmaya başladı. Allam bana sabır ver.
kızlar kendi aralarında konuşurken arada şu konuşmayı duydum
"Ahh çok tatlılarrr"
" O kızın sevgilisi var"
"Ne nerden biliyorsun?"
"Bu o kız. SM şirketinde çalışan kaan karataş'ın sevgilisi. Hani yeni grup çıkartacak olanlar. Adı Queen"
"Soralım bence"
Kız beni dürttü ve gülümsedi
"Sen kaan karataş'ın sevgilisisin değil mi? Haberlerde görmüştüm"
Gülümseyip başımı salladım
Arkamdan bir varlık beni dürttü
"Bil bakalım ben kimiim"
Abim. Kızların çığlıklarından anladım. Burası da yıldız geçidi gibi oldu be. Arkama dönüp sarıldım  ve kulağına fısıldadım
"Sm şirketinin başkan yardımcısı he? Yarışma falan yoktu direk senin sayende grup olduk değil mi"
"Err. Kısmen doğru. Kısmen yanlış. Canım bunu sonra konuşalım bak bizi çekiyolar"
Karnına cimdik(bu nasıl yazılıyo lan) attım. Pis kopek. Rapmon abimin elini sıktı
"Sabah işin yok muydu senin abi?"
"Vardı. Başkasına verdim o hallediyor. Woo'yu görmek istedim"
Rapmon kıkırdadı ve bana göz kırptı
"Aaa çok romantik"
Namjoon hatırlatta bebeğim seni bi ara şey yapcam. En az 30 çocuk
" Sorma çok romantik. Hadi okula geç kalıcaz. Hadi kaan sen de git."
"Ben de geliyorum okula"
"Senin ne işin var ya okulda"
"Sınıflara girip konuşma yapıcakmışım canım. Yanına oturmamı istermisin?"
Yanağımı sömürdü pis hayvan
"Aman istemez. Sen git sınıftaki başka kızlara sulan"
Beni yine omzuna aldı pislik.
"Ya allahın dağlısı bırak eteğim var."
Abim çığlık atan kızlara el salladı ve birine parmağını uzattı
"Sen bizim fotoğrafımızı çeksene sonra telefonunu bana ver sana email adresimi yazıcam ordan yollarsın bana"
Kız çığlık atarak kabul etti. Abim namjoon'u dürttü
"Nam joon ceketini verirmisin? Yine eteğini kısa giymiş bu"
Abimi arkasındam yumruklamaya başladım
"Çocuk dövücem seni"
"Tabi hayatım ne zaman istersen"
"Bıraksana be. Beynime kan gitmiyo"
"Bi öpücük verirsen olur"
Yine kızların çığlık sesi. Abicim yakışıklısın tamam da akraba evliliğine karşıyım ben.
" Aa kaan abim gelmiiş. Hyun woo.  Rahat mısın?"
Kıkırdayan je mi'ye bakmaya çalıştım.
"Je mi. Çok rahatım canım saol. İnersem sinirimi senden çıkartırım je mi arabaya bin"
" Abi bırak hyun woo'yu geç kalıcaz"
Abim kızın telefonunu geri verip beni indirdi
"Öpücüğümü sonra alırım o zaman"
" Hııı tabi alırsın"
Arabaya geçip ratlamayı planlıyordum ama menejer beni abimin yanına yolladı. Abim kıkırdayıp kapıyı bana açtı
"Tilkinin dönüp dolaşıp geldiği yer yine kürkçü dükkanıymış"
"Dikkat et de tilki seni ısırmasın"
"Büyük bir zevkle"
"Pis sapık"
"Senin kadar olmasın bebeğim"
Kapıyı kaptıp direksyonun başına geçti. Arabayı çalıştırıp yol boyunca sürekli saçma sepik şeylerden bahsetti. Zaten uykum var. Hiçkimseyi çekemiyorum şu anda
Bna bi anten lzm .s.s.s
Bu iğrençliği de yapıp kendi içimde intihar ediyorum.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Okula sapa sağlam kendimi ya da abimi öldürmeden geldiğim için büyük bi mutluluk ve uykusuzlukla arabadan iyniyorum ve kızların yanına gidiyorum.
"Tenefüslerde gelmezsem bilin ki sınıfta uyuyorum. Rahatsız edeni büyük bi zevkle döverim"
Je mi sarılıp gülümsedi
"Bu gün çok mutsuz görünüyorsun. Akşam all the kpop'a katılıcaz biraz gülümsemeye çalış lütfen"
" Tamam deneriz. Ben sınıfıma kaçıyorum"
"Allah zihin açıklığ versin kuzuma"
Kızlar gülüp soora'nın yanağını sıkmaya başladılar. Ben de sınıfıma girip başımı sırama gömdüm
"Hyun woo"
"Hu?"
Rapmonster gülümsedi
"Hoca gelicek birazdan kalk hadi"
Okulun son haftasıydı zaten. Ders işlenmiyordu.
"Rapmon ders işlenmiyor zaten neden bu kadar telaşlısın"
" telaştan değil. Sadece son  zamanlarda o kadar yakın davranmıyorsun bana"
Gülümsedim. Yirim ben seni talı çıcık ^^
"Bunun için hocaları bahane etmene  gerek yok Namjoon.  Gelip söyleyebilirdin"
Rapmon gülümsedi
" Haklısın. Err. Evet söylesene. Neden soğuksun?"
"Soğuk değilim aslında. Belki de hala olayların etkisinden sıyrılamamışımdır. Rahatlayacak zamanım olmadı namjoon"
Namjoon bana iyice yaklaşıp gözlerini büyüttü
"Bu akşam wooshi'mi dışarı mı çıkarsam?"
^-^ ben ^-^ seni ^-^ yirim ^-^
"Nereye gidicez??"
Kıkırdadı
"Wooshi'm nereye isterse oraya"
Ben de güldüm
"Bara gitmek istiyorum"
Dudağını büzdü
"Bu biraz uygun olmaz sanırım"
" Namjoon!"
Gülüp burnumu sıktı
" Tamam bu gece bara gidiyoruz. Ah bir de. Bu ısırığın öcünü alırım"
Ben de dudağımı büzdüm
"Tamam"
Jhope yanıma gelip önüme birkaç paket bıraktı
"Hyunwoo sana yiyecek tatlı şeyler getirdim. Je mi senin tatlı yiyince mutlu olduğunu söyledi"
Ah cınıım yirim ben seni.
" Hobie! Gel. Gel sarılıcam"
Jhope'u tutup sarıldım kıkırdayıp o da bana sarıldı
" Woah ama rapmon'un gofretinden bulamadım galiba bitmiş"
Rapmon gülümseyip -piçsmile yaptı- çantasından bir poşet çıkardı
"Bulamazsın çünkü sabah hepsini aldım"
Önüme koyup birisini açtı ve bana yedirmeye başladı.
"Rapmon bana da ver o gofretlerden hiç bana vermedin"
Rapmon kafasını iki yana salladı
"Olmaz. Bunlar wooshi ve benim"
Bir tane gofreti açıp hobie'ye verdim
"Olmaz namjoon. Hobie öyle bakarken yiyemem. Hem burda çok var. Bir taneden birşey olmaz"
Rapmon güzünün ucuyla hobie'ye bakıp bana döndü
"Tamam. Tamam. Yesin. Ama senin hakkından yedi haberin olsun"
Başımı sallayıp gofretten bir ısırık aldım. Daha çok zaman var biliyorum ama. Acaba sevgililer gününde ne olacak?? Ah.. kızlar erkeklere kutular dolusu çikolata verecek. Niye kızlara da vermiyolar ki? Bu haksızlık. Ben de tonajla çikolata istiyorum. Kapı açıldı ve içeri abim girdi
"Günaydın arkadaşlar. Oturun lütfen"
Kalkmadık ki . Kafamı bile kaldırmadım. Ayak sesleri yaklaştıkça gülmemi bastırmak zorlaşıyordu.
"Küçük hanım belki kalkıp içeri girenin kim olduğuna bakmak istersiniz diye düşünüyorum"
"Gerek yok kim olduğunu biliyorum"
"O zaman saygıdan kalk"
Kafama cetvelle vurup kaldırdı.
"Yavaş vur be hayvan"
Kıkırdayıp kafamı öptü
"Üzgünüm. İyisin pek biseyin yok. Uyandığına göre konuşmama devam edebilirim"
Gözlerimi devirip sıraya yayıldım. Göz kırpıp konuşmaya başladı. Yalan yok hiçbirini dinlemedim.
"... Di mi hyun woo??"
"Hı??"
Burun kemerini sıkıp bana baktı
"O kadar da sıkıcı anlattığımı düşünmüyorum"
"Özür dilerim dalmışım"
Kıkırdayıp masadaki kitaba baktı
"Beni özlemek zor tabi"
"Sorma çok özledim sabahtan beri beraber değiliz çünki"
Yamuk gülüş atıp konuşmasına devam etti. Sınıftaki kızlarsa hayranlıkla abimin dediklerini dinliyordu. Acaba burdaki kizlardan birini mi ayarlasam ki?
Sırayla tüm kızları gözden geçirdim.
Bu kız çok kısa
Bu kızın burnu çok kötü
Bu kizin konuşması çok gevşek
Bu kızın saçları kötü
Bu kız yollu
Bu kız abimi döver
Bu kız manyak
Bu kız çok çocuksu
Bu kız çok olgun.
Bu kızsa harika. Sanki allah özene bözene yaratmış yarabbim. Saçlar, gözler, burun, bacak, vücut, konuşma tarzı. Off taş gibi be. Bu ne güzellik. Özellikle saçlarına bayıldım. Az sapık ama olsun. Sapıklık ona yakışıyo- neyse benden bahsetmeyi bırakayım
"Evet arkadaşlar benim anlatacaklarım bu kadar. Sorusu olan var mı??"
Bir iki kisi parmak kaldirip soru sordu abim de cevapladi. Zaten zil caldi biz de siniftan ciktik. Daha doğrusu ben, jhope ve namjoon siniftan cikamadik. Abim bizi sinifta tuttu.
"Ecem derdin ne abim"
"Uykum var"
"Hayır başka bişey. Uykusuzluğunda böyle yapmiyosun sen"
Namjoon ve hoseok'a bakıp iç çektim. Abim ikisini de disari cikardi. Tüm sınıf camdan bize bakıyordu allahtan ses cikmiyodu disari.
"Şimdi söyle. Bak sadece ikimiz varız. Abi-kardeş. Hadi söyle bitanem."
Gözlerim dolmaya başladı kendimi tutamayıp ağladım.
"Abi ben çok sıkıldım"
"Neyden canım?"
"Herşeyden"
Abim sarılıp beni sakinleştirmeye çalıştı kimsenin agladığımı anlamadığını biliyordum.
"O zaman bu gün bende kal ve beraber birşeyler yapalım"
"Olur"
Kıkırdayıp geriye yaslandı
"Harika bir gece bizi bekliyor"
"Saıpık. Bi de kardeşine diyo tobe tobe"
Saçımı karıştırıp sınıftan çıkmak için hazırlanmaya başladı
"Hadi oylalama beni. Daha Je mi nin sınıfına giricem"
Gözlerimi devirip sınıftan çıktım
Je mi
Sınıfa geçip heycanla sırama oturdum. Bu ders kaan abi bizim sınıfımızdaydı. Sınıftaki kozlar makyaj yapıp süsleniyordu. Ah hadi ama!!
"Oturun arkadaşlar"
Sırıtıp kaan abime göz kırptım
" umarım sen de hyun woo gibi Derste uyuya kalmazsın je mi"
Önüme gelen saçımı geriye itip gülümsedim
" Sanmıyorum"
Kıkırdayıp konuşmaya başladı kızlar ağzının suyu akar bir biçimde kaan abimi izliyorlardı. Hey. Hey onun bir karısı bir hasekisi ve bir de sevgilisi var tamam mı? O sahipli! Hem de fazlasıyla! Kaan abi konuşmasını bitirdi ve içten bir şekilde gülümsedi
"Evet sorusu olan?"
Bütün kızlar parmak kaldırdı. Kaan abim kızlardan birini seçip dinledi. Kız abimi etkilemeye çalışır bi biçimde konuşmaya başladı. Bunu hyun woo'nun sınıfında yapsalar kız kesinlikle ölmüştü.
"Neden bu kadar yakışıklısınız?"
Aslında bunu hyun woo'ya söylemek istiyorum. Bence söylemeliyim. Hyun woo'nun sinirini çıkartacağı insanlar lazım. Kaan abim gülüp burun kemerinı sıktı
"Anlaşılan kimse anlattığımı dinlememiş ha?"
Elimde olmadan güldüm. kaan abim göz kırpıp yanıma geldi ve sırama oturdu
"Sen dinledin sanırım?"
Arkama yaslanıp kaan abinin söylediklerini özetledim. Kaşlarını kaldırıp dikkatlice dinledi. Soru soran kızsa kaşlarını çatıp bize bakıyordu
Bozardın mı cicim??
Konuşmam bitince kaan abi alkışlayıp burnumu sıktı
"Her zaman sana güvenebileceğimi biliyordum je mi"
Saçımı karıştırıp yanağımı sıktı
"Ödül olarak bir öğle yemeği kazandınız küçük hanım"
Yemek diyince gözlerim kocaman oldu. kıkırdayıp tek kaşımı kaldırdım
"Hyun woo kızmasın"
Kaan abi de gülüp saçını geriye attı
"Kızıcağını sanmam. Orda olacağı için"
Başımı sallayıp gülümsedim. Denk gele jungkook'un oturduğu sıraya baktım sinirli sinirli bakıyordu. Ah bu arada fark ettim de ilk defa tüm ders boyunca sadece bir kere baktım jungkook'a. O da hiç seslenmemişti
"Ah Je mi bu sıranın altındaki buruşmuş kağıtlar ne?"
Ya da seslenmiş miydi? Kaan abi eğilip bir tanesini aldı.
"Hiç sıranı kirletmezdin sen"
"B-ben atmadım"
Yamuk bir gülüş atıp kağıdı açtı okuyup kıkırdadı ve kimseye fark ettirmeden jungkook'a baktı
"Evet sen atmamışsın. Ah bunları senin yerine ben çöpe atarım"
Kıpkırmızı oldum sandınız dimi. Ah bunun için hyun woo'dan ders alıyorum. Domates gibi olmak yerine yanaklarım hafif pembeleşti. Bence bu iyi bi gelişme. Zili duyunca çocuk gibi gülümsedi kaan abi
"Hadi sana tatlı ısmarlayayım da hyun woo'nun sinirli ve kızgın suratını görmeden biraz eğlenelim"
Kağıtların hepsini çöpe attı ve yanıma tekrar gelip elimden tuttu ve beraber kafeterya ya gittik. Zil çalana kadar güldük ve ben karın ağrıdından ölücem sanırım. O kadar komikti ki. Kaan abi türkiyeye her geldiğinde bizimle buluşur sinemaya götürür, yemek ısmarlar, alışveriş yapar ve bize türlü türlü hediyeler alırdı. Hatta bir keresinde pijama partisi yaptığımızda kaan abi bizimle beraber film izleyip ağlamıştı. Ona makyaj yapmıştık.
"Hey güzellik ne düşünüyorsun öyle?"
Tatlıdan bir kaşık alıp gülümsedim
"Seninle yaptığımız pijama partisini hatırladım birden"
"Ah ciddimidiniz. Unutmadınız mı onu ya? Bak bundan kimseye bahsetmeyin. Moraliniz bozuk diye sizi eğlendirmek istemiştim"
Kıkırdayıp kaşıkla oynadım
"Hahaha o yüzden mi filmin sonunda hüngür hüngür ağladın?" -Je mi
"Kötü bi dönemdeydim tamam mı"-kaan
"Niye siz de mi regl oluyorsunuz?"-Je mi
Kaan abi gözlerini büyüttü
"Abiyle böyle konuşulmaz. Ah sizi hep hyun woo böyle yapıyor. İlk tanıştığımızda böyle değildin sen"
Beraber gülüp kantinden çıktık. O başka bir sınıfa giderken ben de kendi sınıfıma girdim. Ah bu gün okul bir an önce bitsin. Programa çıkıcaz!!!

made in korea (Düzenleniyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin