işte yakışıklı abim.
görünce sırıtıp abime sarıldım
" abilerin en süpermeni. pışt yakışıklı bu gece bizim evde bi yemeğe ne dersin hı? hı?"
abim de bana sarıldı
"aklım çıktı kız. birdaha bensiz yürüyüş yok. en azında arka sokağımızda kaybolmayana dek hahah"
heh ben de lafı ne zaman sokucak diye bekliyordum.
" ya abi. ya. of "
abim güldü ve yanağımdan bi makas aldı
"hadi hadi eve geçelim. acıkmışsın belli"
sırıttım
"ah. ayaklarım ağ çok ağrıyor. acaba senin gibi bir yakışıklı biri beni eve kadar taşısa?"
abim kafasını yere eğip salladı
"serseri. of tamam gel başımın belası"
hemen abimin kucağına atladım abim taşırken söylenmeye başladı
" ne yedin bu kadar be. açken bile çok ağırsın. ne yedin Türkiye'de bu kadar. hiç hatırladığım kadar hafif değilsin. 109 kilo olmadığına emin misin?"
koluna vurdum
"yalancı . ben bir kere 60 kiloyum. beni taşıyabilecek kapasite var sende şu kaslara bak. İzbandut gibi herifsin"
güldü ve beni daha yukarı kaldırdı
"şakaydı. sadece hala eskisi gibi gıcık edebiliyormuyum diye kontrol edeyim dedim ve hala gıcık edebiliyormuşum "
eve gelince direk beni yere attı HAYVAN.
" popom acıdı be. ne atıyosun. çok kabasın abi. insan bi yavaşça bırakır. sevgiline de böyle yapta hem tokadı ye hem de senden ayrılsın. resmen ayısın ayı."
derin bi iç çekti
"nefes almayı unutmuyorsun dur umarım. anlaşıldı annemler seni şu dırdırın yüzünden yanıma yollamışlar . ayrıca kız kardeşlerin en çirkini mideni sustur geldik işte yiyeceğiz birazdan birşeyler"
sustum ve ayağa kalkıp popomu silkeledim içeri geçince koltuğa yayıldım ve yine esrarengiz eminem'le yarışacak derecede hızlı ve nefes almadan konuşmaya başladım yeah tarzımız farkımız dur ters mi oldu la acba. amaan neyse
"ben çirkin değilim ve annemle babam benim konuşmamı çok sever buraya okumaya geldim ve benim miğdem guruldamaz sadece çok kibar bir şekilde öğütmek için yemek ister ve sonuna da 'lütfen' diye ekler. bu arda ne yiyeceğiz gerçekten açım. yemek yedikten sonra dişlerimi fırçalayıp geceliklerimi giyip yatağın örtüsünü açıp yatağa yatıp üstümü örtüp bir iki dakika hayal kurduktan son yatmayı planlıyorum ha bi de sana iyigeceler diyeceğim."
bu yeni rekorum oldu ama nefes nefese kaldım. abim bana uzaylı görmüş gibi baktı
" sen gerçekten böylemiydin? pizzaya ne dersin? "
gülümsedim
"iyi fikir abicim"abim telefonu alıp spariş etmeye başladı o arada bana döndü "ecem pizzana mantar istermisin ? bi de kola söylüyorum canısı"
abime döndüm
"hayır mantar olmasın ve evet kola iyi fikir mümkünse pizza büyük boy olsun"
kafasını salladı ve telefondaki adama korece benim söylediklerimi tekrar etti. telefonu kapatıp yanıma geldi
"ee ufaklık ne yapıyosun bakalım?"
ufaklık mı?
"kim ufaklık. ben mi. abi sen körmüsün ben 20 yaşındayım aloo"
abim de kolunu omzuma attı
"fark ettim katır gibi olmuşsun"
katır. ben.
"kim katır ya kas hayvanı"
güldü
"şakaydı be. abartma sen de. neyse diğer arkadaşların ne zaman geliyor?"
zil çaldı kapıya ilerlerken abime cevap verdim
"bilmem yemeği yedikten sonra arar sorarım"
kapıyı açtım Pizzacı hafifçe eğildi ve selam verdi abim yanıma geldi ve pizzaların parasını ödeyip adama teşekkür etti ve kapıyı kapattı.
" yeah sonunda geldi aşkolarım. "
abim pizzaları masaya götürürken ben de mutfaktan iki tane bardak getirdim kolayı doldurdum ve big boy pizzanın bir dilimini kocaman ısırdım
"ımm"
abim yemeğini yerken beni dürttü
"arkadaşların gelene kadar. Sen de odaları hallet "
ağzımda yemek varken gülümsedim
"iyi tamam yarın başlarız."
ve hiç konuşmadan taramalı gibi pizzamı bitirdim kolamı da diktim abim ise orta boy pizzasının çeğreğini yiyememişti. yazık günah lan!
" bitirsene onları"
abim bana bakmadan cevap verdi
"sen önündekilere bak. OHA ECEM çüş kartonu da yiyeydin"
sırıttım
" kağıt benim damak tadımda uymuyo be canısı. neyse bi şuraları toparlıyayım da kızları arıyayım"
abim de yardım etti ve koltuğa yayılıp telefonumu aldım ve beyza 'yı aradım telefon açıldı
"efendim annecim?"
(yazardan not :'omma-anne' kelimeleri benim ayşiyana beyzamın lakabı)
ehe sesini özlemişim
"Ommaa naber? Kızım çok özledim sizii yaa. Ne zaman geliyorsunu?"
beyza kıkırdadı
" ommasının kuzusu ben de seni çok özledim. İki haftaya geliriz. EE ne yaptın oralarda annesiz?"
"Napayım sürünüyorum omma abim bana hiç iyi bakmıyor"
"Oy kuzuuuum sen hiç merak etme ben gelir gelmez sana çok güzel bakıcam"
" Omma sen de olmasan beni düşünen yok buralarda"
" Deme annem öyle çok ayıp bak abin bizi kabul etti güzel güzel vakit geçiricez, eğlenicezz üzme abiyi"
"Tamam omma. Çabuk gelin çok özledim"
"İki hafta sonra ordayız.. a-ah şey kapatmam lazım. Öptüm kuzum hadi bay"
telefonu kapattı ve asu'yu aradım (asu man :$ :* :#) ama meşgul çalıyor... elinden telefonu düşürmeyen gerizekalı bu sefer açmıyor telefonunu. Kesin şarjı bitmiştir.. ben de nurhan'ı ararım. Hıh..
"aradığınız kişi şu anda meşgul lütfen daha sonra tekrar deneyiniz"
Tobe tobeeee. Bu da kapalı. Bi de esma'yı mı arasam? O hiç açmaz şimdi iyice sinir olurum. En iyisi yukarı çıkıp bi duş almak. sonra da pijamalarımı giyip dişlerimi fırçalarım. -söylediklerinin hepsini harkulade yaptı (maskeler dahil) ve ışık hızında yatağına uçtu- tavana bakmaya başladım. acaba nasıl olur ki. hala inanamıyorum. Kore'deyim. yani hayalimin şehrinde. nurhan,asu, beyza, esma ve ben. puanımız tutunca koreye geldik. ilk endişem puandı onu tutturunca ailemden korktum ama olumlu karşıladılar. hala bi terslik olucak ta Antalya'ya dönücem dürtüsü var içimde. korkuyorum. geri dönmekten korkuyorum. evet abim burda ve burda yaşıyor. hem de uzun zamandır
"tam 9 yıldır."
kafamı kapımın önünde duran abime çevirdim gülümsedi ve yatağıma oturdu
"kay bakalım yana bu gece beraber uyuyacağız"
sırıtarak abime baktım ve yana kaydım
"annem göster ama elletme dedi. ha bi de araya yastık koyun dedi"
kafama bi şaplak attı
"düzgün konuş abinle. serseri"
abim yatınca ona sarıldım o da bana sarıldı şu an tam sevgili modundayız ahy aşqım yhaaa .s.s.s tamam neyse abimin kaslı göğsüne kafamı dayadım ve sırıttım abim saçımı okşamaya başladı
"O pis sırıtışı sil suratından ecem gmrmesem de biliyorum"
"Abi. 9 senedir niye gelmiyorsun"
İç çekip biraz düşündü
"Çok işim var abicim. Emin ol altından kalkmak çok zordu."
Gözlrrim yavaş yavaş kapanıyordu son damla açık gözlerimle ve beynimle abime sıkıca sarıldım
"Umarım artık eskisi kadar zor değildir"
Kafamdan öptü
"Değil abim. Hadi uyuyalım"
uyudum. Hatta belki de 9 yıldır ilk drfa bu kadar huzurlu uyuyorum...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
made in korea (Düzenleniyor)
Fiksi Penggemarokumak için hayalinin ülkesi Güney Kore'ye giderler ve okumaya geldikleri ülkede bambaşka şeyler olur ve bu ani gelişmeyle ne yapacaklarını şaşırırlar. tabi yapacakları iş gereği nereli olduklarını saklarlar ama ülkelerini çok özlerler. Deniz, Asu...