bölüm-3

170 12 0
                                    

bir güzel kahvaltı ettikten sonra odama çıkıp odayı topladım üstüme düzgün bişeyler giydim tabletimi de alıp aşağıya inicektim ki karnım bana 'tuvalete git gerizekalı şimdi sıççan ortaya' dedi. tabletle beraber tuvalete girdim ve o arada instagram falan girdim. aa biri face de beni dürtmüş. kim lan beni dürten. bakam aaa ilk platoniğim. lan ben bundan çok hoşlanıyodum o zamanlar dur bi bakayım la profile. lan bakmaz olaydım. suratına toprak attığım o ne tip lan. çirkinin de beteri. la ben çok iyi evrime girdim evrimde buna girmiş. kakaya dönmüş çocuk. oh iyi ki çıkmamışım eferin. ana bak yine biri dürttü. baka aa bu çucuk şirinmiş. geri dürt ve mesaj yolla. görev tamam. lan geri mesaj attı tamamm heycan yok. "Deniz kaç saatir içerdesin lan naptın içine mi düştün m.k"   aaa terbiyesiz küfür etti. "evet valla boklarla beach party yapıyoz sen  de gel bi adam eksiğimiz var volaybol oynicaz" abim kapıyı kırma derecesinde yumruklayınca ben elimi falan yıkayıp benim de hiç sevmediğim ama inadına onun odasında sıktığım parfümü dolaptan çıkartıp sıktım etrafa bolca. iş bitti yeah!!! çıktım ve sırıttım abim bana baktı " lan. bi de tabletle girmiş. "  içeri girince hemen kapıyı kilitleedim üstüne. kapıyı yumruklamaya başladı " kızım aç şu kabıyı öğk. ah çok kötü kokuyo ya. ağh miğdem. bu parfümden nefret ediyorum. nası bi parfüm bu ya. allah cezanı vermesin. aç lan şu kapıyı." baktım daha dayanamicak. gidip  kapıyı açtım ve kaçmaya başladım tam abim yakalicak kapı çaldı abimin yanağına bi öpücük kondurup kapıyı açtım. zaten açar açmaz şok dalgası yayıldı tüm vicuduma. hı? "kim gelmiş Deniz? aa bunlar kızlar değil mi? naber kızlar?" kızlar gelmiş m.k bi de iki ay sonra gelcekti oçlar. hepsine birer tane yumruk geçirdim kollarına. tabi hepsi kıvranmaya başladı. ben Deniz Karataş. elim ağırdır. affetmem. sikerun. tabi abim hepsini içeri aldı tabi ben haklı olunca hepsi sırnaşmaya başladı asu yanıma gelip omzuma kol attı "insan bi hoşgeldiniz der. sen yumruk attın hayır normal olsa neyse. morardı lan kolum. al düzelt şunu." sırıttım aklıma sabah Hyuna'yı dövüşüm geldi. ohoı siz dayak görmemişiniz. ehehe :) o arada Hyuna yukardan beni çağırdı kızlar da bana baktı abim sırıttı " ben bi bakayım "  durdurdum "sen dur liseli beni çağırdı" hemen yukarı çıktım "nerdesin?" iki saat kapıları açamam valla kızlar da yanımdaydı "duştaydım. makyaj aktı. yardım etsen?" hemen banyoya girdim  kızlar girince ufak çaplı bi çığlık attılar Hyuna da bana baktı " kim bunlar?"  sırıttım "arkadaşlarım. korkma onlar daha cici insanlar. şu kıvırcık uzun koyu kahve saçlı kız hariç adı asu. o da benimle eşit"  asu kolumu dürttü "kanka bu kızı kim sikmiş?"  kocaman bi kahkaha bıraktım "lan asu puhahaha senin ebeni puhahahaha ben siktim töbe allam çk töbe. birazcık yani çok azcık dövmüş olabilirim. abimin sevgilisi kızlar bu Hyuna. abimin. sevgilisi" asu şirin bi gülümseme takınıp elini uzatti  "merabaa ben Asu" diğerleride kendini tanıttı ben de kızı yeniden tamir etmeye başladım tabi bi yandan da söyleniyordum "hayır madem duşa gircen ne s*kime  bana makyaj yaptırıyon. demedimmi ben sana o fondoten 40tl diye."  " özür dilierim :/"  halledip kalktım "bitti hadi gel sana kıyafet getireyim" bornozuyla gelip odama girdi kızlar de geldi ben de daha boşaltmaya üşendiğim bavulumu açıp annemin aldığı 'hanım hanımcık' tişört ve pantolonu verdim. bunu aldırmamak için kırk takla attım ama malesef nafile. aldı bitches. kıza verdim kıyafetleri. kız teşekkür etti ve odadan çıktık kızlarla tabi kızlar akbaba gibi başıma dikildiler "siktirin gidin bi bok anlatmicam hala küsüm" aşağıya inicekken asu konuşmaya başladı "ya bunu verirsem?" hı neyi vercen. hu yoksa.. tbe allam çk tbe.s.s.s aha çikiletaymış hay m.k "aynısı aşaadada var" yanına da kocemen bi nutella mığ ana bi de kare piskevit. benim de bi nutellam olsaaa benimde bi piskevitim olsaa ağbi bize niye almıyorsuun. bizde niye YOH!!!. resmen Devlet bahçeli mode:on. tmm sstm. yuh. ama en zayıf noktam. resmen 'tatatatta öldün çıq' dedi bana. (dırırırım.  yazardan not: biz şu bölümü asuyla mesajlaşırken yaşadık. bu arada asu knk nabeer♡♥)  sırıttım ve asuya sarıldım "canım yaa ne iyi ettinde geldin çok özlemiştim seni kuzum yaa gell gell mutfağa inek." kızlar öksürdü ben de onlara döndüm "bi nutella ve piskevit daa isterim" kızlar sanki huyumu biliyomuş gibi ney. hepsi mi. hepsinden piskevit nutella çıktı. kollarımı geniişçe açtım "gelin lan. sarılcam" hepsi de geldi heyvanlar böğrüm çıktı. ay çok yumuş yumuş olduk şu an. ben bu kızları çık seviyırım. neyse aşağıya mutfağa indim kızlar yorgun olduğu için odalarına çıktılar. nurhan, efkan bi oda. asu, beyza bi oda. ben de yanlız yatıyom. ben cool um tabi 'yalan. abisi Kore'de yaşayan benim.' bu yüzden şanslı bitches diyom kendime. işte onlar yatmışken ben de mutfakta piskevit nutella şeftalili ıce tea üçlüsü ve ben çok derin ilişkideyiz. Hyuna da salonda. abim de işe kaçtı.  " hey. napıyosun burda? aa nutella" Hyun a yanıma oturup nutellama sarktı. Höst. o benim namusum. çek o pis kafir ellerini namusumdan bre densiz! tez kesin kellesini şu munafığın!!! "o. benim. hayır bakma öyle. kırarım kafanı. bak hala bakıyo. al lan al. dur beraber yiyek bekle" napam çok güzel baktı. hani shrek teki o kedi var ya ha onun gibi. aldım nutellayı piskevitin üstüne sürdüm üstüne bi piskevit daha. oh mis. o arada kızlar da geldi ve görünce bizim bu halimizi hepsi kafama bi geçirdi "ağağağa. kafam. 4milyon hücemi öldürdünüz bre kafirler. tez kesin kellelerinizii" (yazardan not : gençler bu muhteşem yy. çakması sözler için sori. gece tekrarları çıkıyo da.) asu kollarını birleştirdi "ee sonra?" "popoşunuza sokun"  onlar da yanımıza oturdu nurhan başladı ağıt yakmaya "kocam beni Hyuna ile aldatıyoo. yedişin gomşulaaaa" efkan da başladı "giymiş gelinliği evleniyo ağağa" beyza ise dur. giymiş gelinliği evleniyo mu. atın beni ölümlereeeeee. beyza tabi ciyak ciyak "şeycim sen nutella mı paylaştın? allam kıyanet alametiii" baktım susmyolar. Hyuna da mal mal bakıyo "yitti gari. bi susun la. kızı dövdüm aloo gençler yengemi dövdüm bayaa ağız burun kaydım kıza. biraz yacılık yapak" bu sefer sustular. sonra aklıma aynştayn tarzı fikir geldi hyuna ya şirin bi gülümseme yoladım " hyuna. bize korece öğret. sonuçta korelisin. daha rahat telafuz ederiz sayende. abim öretçekti ama çalışıyo. lütfeeen" kızlar da o kedi gibi baktı. bi ben mi yapamıyom aq. yok la asu da yapamıyo. yhashashın yhanlhıs dhelhim.s.s.s. sonra da baktı ısrar ediyoz içten şirinmi şirin böle çikiletaya batırıp yemek isticeem bi gülmseme yolladı. YİRİM.  "şey.. ıhm çok ısrar ettiniz. zaten kabul etmesem ne olur bi fikrim yok." hehe bu kısmı bana bakarak söyledi. kızlara döndüm "çok bişey yapmayız ya. en fazla gelinlik giydirip ormanda tecavüz ederiz." kızlar böğürerek gülmeye başladılar tabi benim de bi eksiğim yok. Hyuna bize anlamamış gözlerle bakıyordu. omzuna elimi koydum "biz defterleri getirelim. :) Hyuna. saol. biz de sana Türkçe öğretiriz?" gülümsedi " teşşekkür. ederiım" türkçe söylemişti gülümsedim ve hemen yukarı çıktık ve defter sözlük kalem falan alıp aşağıya indik. önce alfabe. alfabe'nin yazılış biçimi. cümle kurma şeklini öğrendik. açıkçadı ilk defa tek derste anlamıştım. bize alıştırma yaptırıyordu. o arada kapı açıldı "ben geldiim. hani evin sahibi olan oppanız. heey" gülümsedim ve kolamdan bir yudum aldım "mutfaktayıız" abim de yanımıza geldi ve yanağımdan öptü "napıyorsunuz? aha ders çalışıyo. duygulandım. hayır ağlamicam. " fazla çekici olmasa onu öldürürdüm. bi de abim. yok. yani illa akraba evliliği yaptırıcaklar adama. bi insan bu kadar güzel olurmu? diye sormicam çünkü ben ve kızlar gayet güzeliz. evet aynen öyleyiz. "abartma be. hem senin korece falan öğretçeğin yoktu biz de Hyuna'yı rehin aldık." saçımı karıştırdı ve sevgili sevgilisini öptü. ben de kolunu cimdikledim. şuan yerde kıvranıyo hayvan. "Deniz allah b-" "bela okuma evin içinde çarpılırsın. hem benim gibi bi gözden burdayken yenge menge dinlemem ikinizide döverim. ona göre. adam ol. karaktersiz. ben varken nasıl yaparsın bunu. beni nasıl unutursun. beni.beni.Denizini..apağğağ" evet hiç te sevmezdim o diziyi. beren saati de sevmem kıvancı da. ikisi de aynı bok. biri her dizide (filmde demiyorum dizide) sürtük.kötü kadın. bacak arası millete açık. hayır. her dizide kadının şey sahnesi var. fatmagülün suçu ne. kızın yine şey sahnesiyle başlıyo. zorla da olsa yani abi bu kızı hep bize sürtük ve kirli gösterdiler. bi kerede namusu yerinde ve şey sahnesi olmadan iyi kadın olsun. diğeri de bad boy ve piç. yok yani içim ısınmıyo. midemi kaldırıyolar. (yazardan not : bu benim fikrim tabbii lütfen saygısızlık yapmayın thanks ♥♡ ) abim yüzünü buruşturdu ve beni kucağına aldı. hayır dağlı gibi omzuna aldı. " sen benim hep gözdemsin.şimdi halvete" lan. namus elden gidiyoo. hass "lan bak akraba evliliklerine karşıyım haberin olsun" sırtına desem de kıçıyla yüzyüzeydim aslında güzel popoşu varmış abimin. hehe vurdum arkadaşın değerli popoşuna. popoş diyorum çünkü kıç yada göt demek yerine daha şirin. popoş. popşçuk. totoş. şirin. abim tabi hala beni taşıyo "olsun biz de zorla evleniriz" güldüm " kaçır beni sefkilimmm" hehe sen Hyuna. bendedn daha değerli değilsin. baktım odaya giriyoz hal hal değil başladım ağıt yakmaya "ağağa yardım edin gomşulaaa.bacısını töbe allam çk töbee. lilililililili" abim yata fırlattı. hay allah bak işte adam pisiko seksi. gıdıklamaya başlayınca rahatladım ama gülüşüm gülüş değil. yani şempanzenin çifleşme sesi mübarek.  " özür dile abiden" gülerken arada konuşmaya çalıştım "haha asla haha bok haha ye haha bitches"  abim daha çok gıdıklamaya başladı sonra dayanamayınca bi tepik attım bu sefer durdu. ama ben zaten normal olan bi insan olmadığım için ağlamaya başladım. kızlar yüzünden böyle olmuştu dakka başı gıdıkları için ağlamaya başladım hala öyleyim. abim bana baktı " abisi. canım. niye ağlıyosun bitanem." o arada asu geldi elinde bikaç paket çikolata kapıda nefes nefese kalmış "aha yetişemedim. kaan abi bi al şunları ver bakayım"
KAAN 'NIN AĞZINDAN

made in korea (Düzenleniyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin