5.1

22 2 0
                                    

hızla karnımı tuttum. gece saat 1 olmuştu ama lisa hala yoktu. karnım çok kotuydu. yere baktım.

siktir...

yerde kan var...

koşmaya çalışarak telefonumu aradım. gerçekten siktir. nerede bu telefon!

"siktiğimin telefonu ve lisa neredesiniz! amk yardım edin."

ayağımın takılması ile yere düştüm.

gözlerim, gözlerim kararıyor...

sikeyim, lisa neredesin?

~~~

"telefonum çalıyor, joy. buna bakmalıyım."

"ama daha emmem lazım." dedi hevesle.

"sonra, olmaz mı?" diye sordum istemsizce.

"olmaz." dedi ve ani hızla göğsümü tuttu.

telefon çalışı hiç durmadan devam edince endişelendim. sonuçta jennie hamileydi ve bir şeyler olmuş olabilirdi.

"joy, buna bakmam lazım." dedim ve joy üstümden kalktı "sadece bir şartla,"

"ne?"

"arayan kim olursa olsun ve konu ne olursa olsun beni bırakmayacaksın."

olumsuz anlamda başımı salladım "önemli bir durum olabilir. ayrıca irene i bu kadar emmediğini düşünmeye başlıyorum."

olumlu anlamda başını salladı "sadece sana özel lisa. ayrıca tamam kabul."

tamam dedim ve telefonumu aldım. siktir, arayan jisoo ydu. ve ardından rosé aramıştı. kesin önemli bir durumdu. yoksa beni ikisi aramaz.

jisoo tekrar aradığında açtım.

-orospu neredesin?

bağırdığında somurttum

-ne küfrediyon be.

-sen tam bir piçsin lisa. neredesin gece gece ve neden asla hak etmediğin karını yalnız bırakıyorsun?! özellikle o hamileyken!

yutkundum, boğazım aciyordu.

-jisoo biraz sakin ol. ve kelimelerine dikkat et. bir arkadaşım ile sohbet ediyorduk.

-sikişe sikişe mi?

ne, bunu nerden biliyor?

-ne?

-seks manyağı oldun orospu. sana inanamıyorum. aldatmayı sevmeyen manoban HAMİLE karısını aldatıyor.  şerefsizin tekisin.

-ne saçmaladın jisoo yani cidden abartıyorsun. ben neden jennie gibi birini aldatay...

-sus lalisa manoban ve attığım konuma hemen gel!

-ne olduğunu söyleyecek misin?

-joy üstünden inince söylerim manoban!

-ne sacmaladin kim jisoo!

-joya sor lalisa, bak jennie ye ne atmis whatsapptan!?

-ne...

telefonu kapatınca sinirle iç camasirimi giydim. joy bana merakla sordu "nereye?"

bağırarak konuştum "şerefsizin tekisin joy! nasıl böyle sikik biri olabiliyorsun?! nasıl olurda jennie ye bizimle ilgili bir şey atarsın?!"

"ne yapabilirim lisa? benim seni becermemi çok sevdin, üzerimde zıplıyordun? şimdi jennie öğrenince mi sorun oldu?"

bana yaklaşıp  kilodumdan çekti ve kalçamdan tuttu. "becerilmek hoşuna gidiyor, kabul et!"

"siktir git, joy! siktir git!" diye bağırdım ve giysilerimi giydim. jisoo dan konum mesajı gelince istemsizce gülümsedim v3 telefonumu alıp koşarak ciktim. joy kolumdan sertçe tutup beni kendine çekti.

"böylece gidemezsin manoban."

"bal gibi giderim, seni engelliyorum. gerçekte de sanalda da! beni sakın ama sakın arama, joy!"

hemen evden çıktım ve arabama bindim. direkt jisoo nun attığı konuma girdim ve aşırı derece hizla arabayi kullanamaya başladım.

eğer daha fazla hız yaparsam kaza yapabilirim...

biraz yavaşladım ve yaklaşık beş dakika içinde jisoo nun attığı konuma vardım. ve fark ettim ki jisoo bir hastane konumu atmıştı. aklımdan geçen tek şey jennie nin iyi olmasaydı.

arabadan hemen inip koşarak hastaneye girdim ve jisoo ve chae'yi acilin önünde beklerken gördüm.

"ne olduğunu anlatacak misiniz?" diye bağırdım jisoo ya dönüp.

jisoo aksine kolumu hızla tuttu "sakın kendini haklı sanma manoban!" diye bağırdı jisoo ve yanağıma bir tokat attı.

acı ile bağırırken rosé jisoo yu geri çekti ve sessizce jisoo'ya "hayatım, sakın ol! git ve jissie ile ilgilen. yazık bebeğime." dedi ve kucağında olan bebeğini jisoo ya verdi. jisoo  bana göz devirip jissie'yi kucağına alıp aşağı doğru merdivenlere gitti.

rosé bana döndü "sen neden joy ileydin?" diye sordu.

"çünkü joy'un sevgilisi irene ile jennie düğün günü birlikte olmuşlar. joy beni aradı ve onların bize yaptığını bizim de onlara yapmamız gerektiğini söyledi. ilkte istemedim ama sonra beni doldurdu... bunun farkına vardığımda ise çok geç olmuştu, rosé. lütfen, beni anla. amacım farklı bir şey değildi.."

"anlıyorum lisa... merak etme, bunu jennie ye söylemeyeceğim ama senin jennie ile gerçeği konuşmanı istiyorum. jennie nin bebeği düşebilirdi!"

"ne?!" diye bağırdım.

"biz jisoo ile konuşmuştuk, düğün hakkında. gece de size gelmek zaten planımızdı. jisoo ile jennie konuşmuştu. sonra biz size geliyorduk. birden telefonu çaldı jisoo nun arayan jennie ymiş. telefonu açtık ama ses yoktu. tabii korktuk, sonuçta doğuma az kalmıştı. eve gelince kapıyı tıkladık ama açan olmadı bizde tokayla actik kapıyı sonra bir baktık yerde yatan bir beden var ve kan geliyor... direkt ambulansı aradık, yerde de telefon vardı. buyuk ihtimalle bizi aramaya çalışırken bayıldı ve yere düştü. telefonu alıp jennie yi ambulansa bindirdik ve taksi ile hastaneye geldik. seni aradık ama açmadın. en sonunda bir mesaj geldi jennie nin telefonuna ve onu izledik. bir videoydu. jisoo bunu görünce acayip sinirlendi..." son dedikleri kalbini acıtmıştı.

gözlerim çok pis dolmuştu, umarım jennie iyi olur diye düşünürken doktor geldi.

"merhaba, ben doktor soyeon. sanırım siz hastanın karısı lalisa manoban olmalısınız." dedi bayan soyeon ve elini uzattı. karşılık verdim.

"evet, benim. durumu nedir?" diye sordum.

"şuan iyi. bebek düşme tehlikesindeydi. iyiki hemen ambulansı aramışsınız. onu bu aralar yalnız bırakmak çok riskli bir şey. o yüzden izninizle hastanede kalması en iyisidir." dedi bayan soyeon.

olumlu anlamda başımı salladım "şuan iyiyse görebilir miyim?"

"evet, tabiki." dedi soyeon ve eliyle kapıyı gösterdi.

gülümseyip kapıya doğru yürüdüm. jennie beni görünce gülümsedi.

"lisa..." dedi hafif bir sesle.

"jennie'm, iyi misin?"

"neredeydin lalisa'm, sensiz ölüyordum. neden yanımda değildin?"

"jennie," dedim gözlerim dolmuştu "şuan bunları konuşmamaliyiz. doğumuna az kalmış, doktor ile konuşursun. sonra anlatacağım sana bitanem."

"sakın beni yalnız bırakma lalisa. sensiz yapamıyorum. özellikle bu zamanlar..." dedi jennie ve elimi tuttu.

"do-doktor ile konuşsan çok iyi olur jendeukie'm. her şey mükemmel olacak, inan bana bitanem..."

Dream ~ JenlisaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin