2. Bölüm

356 31 214
                                    

Bu gün yine arkadaş çevrem beni kafede oturmak için çağırmıştı. Aslında Soobin'i de davet etmek istiyordum. Gelmeyeceğine emindim ama ben yine de ona sormak istemiştim. Hazırlanmamı yarım bırakıp telefonu elime alıp Soobin'le olan mesajlarımıza girdim. Sabahki günaydın mesajıma yeni cevap vermişti. Ne yazacağımı çok düşünmeden mesaj atmıştım. Telefonla çok oyalanmadan ekranı kapatıp masama bıraktım. Hazırlanmama kaldığım yerden devam etmiştim.

İşim bittiğinde telefonumu elime almış Soobin'den mesaj geldi mi diye kontrol etmiştim. Bir mesaj yoktu. İşi olduğunu düşünüp aramıştım. Telefonu açmamıştı. Bende daha fazla zorlamak istemiyordum. Bu yüzden buluşmaya tek gitmeye karar vermiştim. Kafeye gittiğimde bir süre etrafı incelemiş arkadaşlarımın oturduğu masayı aramıştım. Masada yine herkes sevgilisinin yanına oturmuştu. Bu durum dudak büzmeme sebep olmuştu. Kısa sürede neşeli halime dönüp masamıza doğru ilerledim. Beni gördüklerinde gülümsemişlerdi. Bana ayrılan yere oturdum. Bir süre muhabbet güzel giderken konu ben ve Soobin olunca moodum yine düşmüştü. Arkadaşlarımdan hiç biri Soobin'i sevmiyordu. Bunu sorum yapmıyordum ama sürekli Soobin'den ayrılmam gerektiğini onun beni üzdüğünü söylüyorlardı. Bu durumun bende farkındayım ama ondan ayrılmak istemiyorum...

Hyunjin: Bak onu ne kadar sevdiğinin farkındayım ama o sana zarar veriyor. Farkında mısın bilmiyorum ama bütün neşen yok olmuş gibi.

Karina: Hyunjin haklı Yeon. Soobin sana zarar veriyor ayrıl ondan. Sana değer verse şuan burda olurdu.

Yeonjun: İşleri vardır kesin. O yüzden gelmemiştir.

Beomgyu: Yapma Yeonjun.. Soobin ne zaman seninle böyle bir buluşmaya geldi ki?

Yeonjun: Soobin sizi sizde Soobin'i sevmiyorsunuz. Bundan dolayı gelmek istemiyor olabilir.

Felix: Benimde Hyunjin'in sevmediğim arkadaşları var. Bizde 3 - 5 dakika katlanmak zor olmamalı.

San: Yeonjun biz önemli değiliz. Seni gerçekten seviyor mu? Sana değer veriyor mu? Bunlar önemli Yeonjun. Bir tarafın çabası ile ilişki yürümez.

San'ın dediği her kelimede haklı olması zaten bozuk olan moralimi iyice bozmuştu. Bu konuyu konuşmak ya da düşünmek istemiyordum. Ben Soobin'i seviyorum. Bu benim için yeterli. Belki Soobin duygularını dışarı yansıtan biri değildir. Bunu kimse bilemez ki.

Kafede biraz daha oturmuş sonra evlerimize dağılmıştık. Moon yine mutfaktan çıktığında gülerek nefesimi dışarı verdim. Artık bu hareketine karışmak istemiyordum. Telefonum titrediğinde kapıyı kapatıp tamamen eve girmiş ve gelen mesaja bakmak için telefonumu cebimden çıkarmıştım.

Yeonjun: Bugün arkadaşlarımla buluşacağım gelmek ister misin?
( 12:47)

Mi Amor'💜: İşim var.
(17:34)

Mesajı fazla umursamadan yeni bir mesaj atmış ve odama girmiş ve pijamalarımı üzerime geçirmiştim. Oturma odasınds koltuklardan birisinin üzerine kendimi bırakmıştım. Moon kucağıma çıktığında tüylerini okşamış yaptığı sevimli hareketlere gülmeye başlamıştım. Kısa süre sonra telefonum yine titremişti. Telefonumu elime alıp gelen mesaja baktım. Soobin'dendi.

Yeonjun: Nasılsın? Günün nasıl geçti?

Mi Amor'💜: İyim, Kai'lerdeydim. Eve geçiyorum şimdi.

Yeonjun: Bana gelsen olmaz mı? Çok özledim seni.

Mi Amor'💜: Pekâlâ

Yine reddeder diye düşünüyordum ama kabul etmişti. Yerimden kalkıp odama gittim. Pijamamı değişip bir şort ve üzerine t-shirt giydim. Sevdiğim lavantalı parfümümi sıktım. Böğürtlenli lip balmımı sürdüm. Abartı şeylere gerek yoktu. Saçlarımı düzelttim ve oturma odaısna geri döndüm. Moon yine kucağıma çıktığında onunla ilgilenmeye başlamıştım. Kapı zili çaldığında yerimden kalkıp kapıyı açtım. Soobin'i gördüğümde kollarımı boynuna dolamıştım ama o karşılık vermemişti. Bozuntuya vermeden geri çekilmiş gülümsiyerek hoş geldin demiştim. Düz bir ifade ile hoş buldum demişti.

Soobin: Çok kalamam, eve gitmem lazım.

Yeonjun: Neden ama tüm gün Kai'ileydin. Bana da vakit ayıramaz mısın?

Soobin: Şuan burdayım ya Yeonjun.

Yeonjun: Bu gece burda kalsan olmaz mı?

Soobin: Hayır.

Yeonjun: Pekâlâ.

İkimizde içeri geçmiştik. Moralim bozulmuştu. Benle kalsın istiyordum ama yinede de gelmesi bile yetmişti. En azından vakit geçirecektik.

Yeonjun: Acıktın mı? Bir şeyler hazırlayabilirim. Ya da bir şeyler içmek ister misin?

Soobin: Yok hayır.

Yeonjun: Bekle en azından içecek bir şeyler hazırlayım.

Yerimden kalkıp mutfağa girmiştim. Bu gün ki kahve kotamı doldurduğum için kendime meyve suyu koymuştum. Soobin'e kahve hazırlamış ve yanına geri dönmüştüm. Kahveyi masaya bırakmış ve kucağına oturmuştum. Ondan hiç ilgi görmesem de bunu hep istiyordum fakat o şuanki gibi hep benden uzaktı. Aramızın düzelmesi için neye ihtiyacımız vardı bilmiyorum ama her şeyi yapabilirdim. Benden bu kadar uzak durmasından nefret ediyorum.

Soobin: Yeonjun kalk hadi.

Yeonjun: Burda kalmak istiyorum Soobin.

Soobin: Kalk Yeonjun ben istemiyorum.

Yeonjun: Neden benden uzaksın?

Soobin: Ne saçmalıyorsun yine?

Yeonjun: Sadece neden benden uzak durduğunu merak ediyorum.

Soobin: Öyle bir şey yapmıyorum.

Yeonjun: Ben öyle hissediyorum.

Soobin: Ahh en başında buraya gelmem bir aptallıktı zaten.

Beni kucağından kaldırmış ve koltuğa bırakmıştı. Koltuktan kalkmış ve odadan çıkmıştı. Kapı çarpma sesinden evden gittiğini anlamıştım. Ben aramızı düzeltmeye çalıştıkça bok ediyordum. Sanırım Soobin'i bu sefer kızdırmıştım. Umarım beni affeder.

--
Sonu nasıl bağlıycam bilemedim ama Soobin senin amk

Bu arada winter ve karinanın gerçek isimleri böyle değil biliyorum ama şey gibi düşünün arkadaş çevresinde mutlaka takma adı adında daha popüler olan arkadaşlar vardır mesela ben

Bu arada winter ve karinanın gerçek isimleri böyle değil biliyorum ama şey gibi düşünün arkadaş çevresinde mutlaka takma adı adında daha popüler olan arkadaşlar vardır mesela ben

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Tam olarak şöyle bir sevgilin var girdiğin hale bak

Bunu okuyan var mıydı

Lo siento - YeonbinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin