8. Bölüm

318 26 98
                                    

1 hafta geçmişti. Market alışverişi dışında dışarı çok çıkmamıştım. Arkadaşlarıma şehir dışında olduğumu merak etmemelerini söylemiştim. Kolay kolay unutamayacağımın farkındaydım. Hemen unutmayı da beklemiyordum zaten.

Balkonda oturmuş gökyüzünü izliyordum. Elindeki sigarayı küllüğe bastırıp ağzımdaki dumanı dışarı üfledim. Bir kaç gün önce sigaraya başlamıştım. Nedeni hakkında bir fikrim yok. Tadından ve kokusunda hep nefret etmiştim. Soobin ne zaman yanımda içse söylenir ona kızardım. O da gıcıklığına dumanı yüzüme üflerdi. Sonra yalandan bende ona kızardım. Tabi o zamanlar arkadaştık. Aslında Soobin ilişkimiz boyunca sert veya kötü değildi. Başlarda garipti. Seviyor gibiydi. Sonra değişti. Bende anlayamadım.Diğer insanlara nasıldım bilmiyorum ama Soobin'e karşı hep kırılgandım. Beni o kadar güzel hissettiriyordu ki o ne zaman bana ters davransa hemen kırılılır dudağımı büzer ağlama moodum da geçerdim. O ise hemen gönlümü alırdı. Bu yüzden hemen toparlanmayı beklemiyordum. Belki asla toparlanamayacaktım. Hiç bilmiyorum. Benim hayatımda daima o vardı. Soobin benim hayatımın vazgeçilmeziydi.

Soğumaya yüz tutmuş kahvemin kalanını da içtikten sonra eve girmiştim. Hiç bir şey yapmadan yatağa girmiş ve düşüncelerim ile boğuşurken uyuya kalmıştım.

______

Sabah yataktan kalkmayı hiç planlamıyordum ama midem daha fazla açlığa dayanamamıştı. Zorla yatağımdan çıktığımda mutfağa girmiş yiyecek bir şey aramaya başlamıştım. Bir çok eksik vardı. Markete gitmem gerekiyordu ama bunu hiç istemiyordum. Elimde başka bir seçenek olmayınca markete gitmek için odama uğramış ve sadece cüzdan alıp çıkmıştım. En yakın markete uğrayıp tek tek alacaklarımı market arabasına koymuştum. En sevdiğim çikolatayı almak için aburcuburların olduğu yere market arabasını sürdüm. Sanırım bu süreçte beni sadece o çikolata mutlu ederdi. Çikolataların olduğu yerde biri dikiliyordu. Rahatsız etmemek için arkasında durmuş ve çekilmesini beklemiştim. Adam dikilmeye devam etmişti.

Yeonjun: Rica etsem çekilir misiniz?

Adam arkasını döndüğünde beklemediğim bir yüz ile karşılaşmıştım. Hyunjin'di. Tek dileğim yalanımın ortaya çıkmamasıydı.

Hyunjin: Yeonjun? Sen hani şehir dışındaydın?

Ah evet... Hani şehir dışındaydın Yeonjun? Depresyona girdiğini bilse neler olur değil mi?

Yeonjun: Ah evet erken geldim.

Hyunjin: Ne zaman geldin?

Yeonjun: Dün gece.

Hyunjin: Neden mesajşarımıza cevap vermedin dün geldiysen?

Yeonjun:Vaktim olmadı.

Hyunjin: Pekâlâ.. Bu halin ne peki sen bu tiple dışarı mı çıktın?

Yeonjun: Ne var halimde?

Hyunjin: Pijamaylasın. Sen?

Yeonjun: Ne var bunda?

Hyunjin: Sen kapının önünde ineceğin zaman bile pijama ile inmiyorsun markete mi geleceksin? Senin gibi giyimine takıntılı biri?

Yeonjun: Yah! Canım belki böyle gelmek istedi.

Hyunjin: Yorma Yeonjun. Ne oldu anlat.

Hyunjin en başından beri hiç bir lafıma inanmadığının farkındaydım. Tavırları yeterince belli ediyordu zaten. Hiç yalan söylemeyi beceremedim. Bunu isterdim.

Daha fazla kaçamayacağımı anladığımda pes etmiştim. İlk etapta sadece Hyunjin'in bilmesi iyi olabilirdi. Bana göre grupta en mantıklı düşünenen iki kişiden biriydi. Diğeri Karina'ydı.

Yeonjun: Anlatacağım. Benim eve gelsen olur mu?

Hyunjin anında kabul etmiş ve çikolatamı da aldıktan sonra eve doğru yürümeye başladık.

Hyunjin: şehir dışına ilk çıkacağını söylediğin zaman içime bir şüphe düşmüştü çünkü daha önce bundan bahsetmedin. Apar topar olsa bile bu şekilde olmaz gibiydi. Doğruyu söyle şehir dışında değildin demi?

Daha fazla gizlemenin bir anlamı yoktu. Kafamı yere eğip hayır anlamında sağa sola salladım.

Hyunjin: Neredeydin peki?

Yeonjun: Evde.

Hyunjin: Ne? Evde mi? Peki neden?

Yeonjun: Anlattığımda her şeyi anlıycaksın zaten.

Konuşurken eve varmıştık bile. Her şeyi mutfağa bırakmış ve oturma odasına geçmiştik. Bir haftadır temizlik yapmadığım için evi bok götürüyordu. Normalde bu imkansız bir şeydi. Bu hafta kafam pek yerinde olmadığı için. Temizliğe de pek fırsatım olmamıştı. Bu durum sanırım Hyunjin'in de tuhafına gitmişti.

Hyunjin: Buraya ne oldu böyle?

Yeonjun: Temizlemeye pek fırsatım olmadı.

Hyunjin: Yeonjun gerçekten sana ne oluyor bilmiyorum ama şu durumunu düzgünce anlat bana.

Korkmaya başladığının farkındayım. Normalde asla yapmayacağım şeyler yapmaya başlamıştım. Derin bir nefes verip Hyunjin'den gözlerimi kaçırarak konuşmaya başlamıştım.

Yeonjun: Hasta olduğum gün ben ilk  Soobin'e mesaj atmıştım. Hepsini gördüğü hâlde cevap vermemiş. Onun yerine barda eğlenmeyi tercih etmiş. Dayanamadım artık Hyunjin. Düşünsene sen gelmeseydin belkide ölücektim. Ne olacğaını hiç biriniz bilmiyoruz. Buluştuğumuzda bir açıklama beklemiştim. Onu da yapmadı. Bende ayrıldım. Dayanamıyacağımı bildiğim için bir haftadır böyleyim.

Hyunjin hiç bir şey demeden bana sarıldı sadece. Sarılmasına hemen karşılık verdim. Tek ihtiyacım buydu çünkü.

Hyunjin: Bana daha önceden anlatman lazımdı Yeonjun. Hep yanında olurdum zaten. Seni böyle görmek istemiyorum. Toparlanmanda sana yardım edeceğim. Diğerlerne ne zaman istersen o zaman anlatalım. Senin için hep burdayım.

____
Hi manitlerim🥳
Ne demiş benim manit geç olmasın erken olsun
Anca bu kadar erken oldu diğer yazdığımı sildim
Amacım Yeonjunun yavaş yavaş istediğim hale gelmesi o kırılgan Yeonjunu yok edicem
Umarım değişimleri fark etmişsinizdir

Lo siento - YeonbinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin