Selaammm
Baran'cığımı getirdim size, biraz da onun ağzından okuyalım dedim
Hadi iyi okumalar
♪ ♪ ♪
BARAN ERTÜRK
Her bir canlının eşi vardır hayatta. Rabb'im her yarattığı şey için eşini de getirmiştir dünyaya.
Bir kuşun, bir aslanın, bir papatyanın hatta bir ağacın bile eşi vardır. Birbirine bağlanırlar bunlar hayata geldikleri ilk anda.
İnsan da öyledir işte. Bu hayatta ilk nefesini aldığı an kaderi belirlenir. Nasıl bir ailede büyüyecek, nasıl zorluklar yaşayacak, kiminle evlenecek, ne zaman ölücek yazılır kaderine.
Ve bu hayatta kaderinde ufacık şeyleri değiştirse de sadece üç şeyi değiştiremez insan.
İlki rızkındır. Maddi ve manevi rızkın değişmezmiş.
İkincisi ölüm zamanın. Hayatı sanki yarın yokmuş gibi yaşamamız gereken zamanda dünyaya bağımlı bir hale geldik. Herkes işlerini erteleye erteleye ölümüne yaklaşıyor ve bunu umursamıyor.
Üçüncüsü ise eşin, evleneceğin kişidir. Her canlının eşi vardır. Hz. Adem (r.a.) ve Hz. Havva (r.a.) başlatmıştır bunu. Allah bize bizi anlayan, yanımızda duran, onun yolunda her insana yoldaş olan başka birisini de yaratmıştır.
Bende bunun bilincinde olarak yaşadım hayatımı. Evleneceğim kişinin değişmeyeceğini bilerek dikkat ettim yaşamıma. Ona saf, temiz duygularla gitmek istedim. Karşı bir cinsimle göz göze bile gelmemeye çalışarak ihanet etmek istemedim ona.
Ve ben bir kadın gördüm sonunda. İlk başlarda olmaz dedim. Ya nasibin değilse Baran, diye durdurdum kendimi. Ya nasibin değilse, o zaman gerçek nasibinin yüzüne nasıl bakacaksın diye sordum kendi kendime.
Rabb'imden yardım istedim. Nasibim O, ise bana bir yol göster diye dualar ettim. Günlerce onu gördüğüm yerlerde yolumu çevirdim, aklım kayar diye. Değil ona bakmak göz ucu ile bakmadım.
Sonra Rabb'im bana yol gösterdi diye düşündüm. İlk önce organizatörümüz oldu bizim. Karşısında şarkımı söyledim, kalbim duracak sandım ama yaptım. Sonra kız kardeşim onların ailesine katıldı, onunla arkadaş oldu. Ve en son bana bakışları dikkatimi çekti. Fark etmiş midir bilemem, ki bence fark etmemiştir, o bana her baktığında dikkatim ona veriyordum.
Çok bakmıyordu bana, belki haramdır o yüzden bakmıyordur diye düşündüm. Bende o bana baktığı zamanlar ona bakmayarak ne yaptığını çaktırmadan inceliyordum.
Alışverişte karşılaştığımız gün öyle bir inceledi ki beni keşke dedim, keşke biraz dikkatli giyinseydim dedim. Ne var ne yoksa giyinmiştim o gün. Hiç uyuma bakmadan giyinmiştim. Biraz daha dikkatli giyinseydim belki beğenirdi beni diye düşündüm.
Sonra her dışarı çıktığımda onu görürüm belki diye kıyafetlerime, saçlarıma dikkat ettim. Temiz, dikkatli, düzenli birisi istermiş kızlar. Buğlem öyle derdi. Bende hep ona dikkat ettim.
Rabb'imin karşısına çıkarken hep dikkat ederdim temizliğime, kıyafetime. Ama bu sefer ilk defa başkası için dikkat ettim.
Derin nefes alarak kafamı iki yana salladım. Etrafıma baktım, Ufuk ve Özlem tartışıyorlardı. Her zamanki gibi. Umut da telefon ile ilgileniyordu. Başımı saate çevirdim. Az kalmıştı iftara. Daha sonra Ufuk'un sesi geldi.
"Ooo beyimiz de uyandı sonunda. Nasıl, güzel miydi hayaller alemi?" Sırıtarak bana dönünce istemsizce tek kaşım havaya kalktı.
Ben ne zamandan beri düşünüyorum bu kızı?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ramazan Davulcusu / Yarı Texting ✔️
ChickLitKİTAPTA REKLAMLARA YER VERİLMEYECEKTİR! ♪ ♪ ♪ Ben: Yok ben gelemem Kulağımın Pası: Neden gelemezmişsin Kulağımın Pası: Niloya bile sahurda davula çalmaya çıkıyor Ben: Ama Niloya'nın yanında abisi vardı Kulağımın Pası: Doğru, onun...