2.7

2.1K 137 26
                                    

Selamunaleyküm

Nasıl geçti bayramınız?

Benim az biraz sıkıcıydı ya :(

Ben bir de bölüm için geç kaldım, kusura bakmayın. Aniden köye gittiğimiz için ne internet ne de şebeke bulamadım kaldım öyle 🤷🏼‍♀️

Bu bölüm de başka bir kızımızı, Elif'imizi okuyacağız.

Dedim Elif'in ne eksiğini gördünüz de onu okumuyorsunuz. Az biraz onu da okuyalım.

Hadi geçeliimmm

♡♡♡

ELİF SOYKAN

Deli dolu insanın hali bir başkadır be! İnsan sıkılmışlıklar, bunalmışlıklar içinde bir yol arar kendine, benim ise bunlara yer ayıracak bir nedenim yok. Çünkü ben o yolun ta kendisiyim.

Evet evet biraz övmüş gibi oldum kendimi. Ama şimdi övelim de az biraz beni de hani

Espri kabiliyetim pek olmasa da, ithamlarım ya da konuşmalarımla arkadaşlarımı veyahut ailemi sinir etsem de severdim kendimi. Herkes sevmeli kendini, kendini sevmeyeni de poççiklerinden tutar sevdiririm yani.

Küçüklüğümden beri abimin baş belası olmuştum. Kuzenim Aksel ile bir deliğe girer, öteki delikten çıkardık.

Gerçi o fındık faresi olduğu için normaldi onun için.

Ah o gün... Neyse neyse

Lise zamanlarımda arkadaşlarımın ilk 'ayran gönüllü' deyişi ile kendimi az çok inandırmıştım buna. Yoldan geçenlere, girdiğim ortamdakilere ya da herhangi bir yerde gördüğüm karşı cinsime göz ucu ile bakardım.

Aslında böyle değildim ben.

Ah kimi kandırıyorum, kendimi böyle diye diye bu duruma düşmüştüm.

Arkadaşlarım benim bu durumumdan çok şikayetçilerdi. Çünkü birisini göstermek için o kişiye 5 saniye baksam tomografisini çekmiş olurdum. Eh onlar da çabuk buluyorlardı ama o kadar baktığım için de kızıyorlardı bana.

Yardım ettim, suç oldu...

Şaka bir yana ben de bu huyumu sevmezdim. Ciddi anlamda, bir kişiye en fazla 5 saniye baksam saçlarının renginden giydiği ayakkabının modeline kadar her şey kazınırdı zihnime.

Matematik formülleri bu kadar girseydi aklıma Prof. olmuştum çoktan

İşi ciddiye almayı sevmezdim ben. Genellikle espriye kaçar, ciddi ortamları bile yumuşatırdım. Gelemezdim öyle yerlere. Nedendir bilmem ama o ortamda gülme krizi tutardı beni.

Ciddi iş insanı olduğumu da düşünmezdim mesela. Ama hangi ara ciddiyet aldı hayatım onu da anlamadım.

İlk mesajı Umut attığında sadece 'arkadaşça' konuşmayı düşünmüştüm. Sonuçta yengemin kuzeniydi. Çok çok uzaktan da olsa akraba sayılırdık herhalde?

Biz ilk kez istemede gördük birbirimizi, orda konuştuk ayaküstü. İnstagramdan bulmuştu bir şekilde hesabımı, bende geçiştirerek konuşurdum onunla. Sonra Aksel'in o sahur meselesi için mesaj attığını bildiğini söyleyince laf lafı açtı, konu derinleşti.

Ama bir şey oldu o konuşmada işte.

Yoksa ben şuan bu durumda olmazdım.

Yani işte Melahat teyze her beni görüşünde 'müstakbel gelinim' diye sevmezdi beni.

Ramazan Davulcusu / Yarı Texting ✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin