Merhabaaa
Hazır okullu olanlar okuldan gelmişken ya da gelmelerine yakınken bölüm atayım dedim.
Sıralamalarımız güzel gidiyor. Sıralama güzel olunca da okunma artıyor. Yeni okuyucularımız gelmişler, hoş gelmişler :)
Bu bölüm de ponçik bir bölüm oldu gibisinden
İyi okumalar :)
~~~
Çantamı omzumda düzeltip indim metrodan. Kulağımdaki kulaklığı düzelterek merdivenler yavaş adımlarla çıkmaya başladım.
Saat epey geç olmuştu. İşim geç bittiğinden ancak evin yolunu tutabilmiştim. Havalar yavaş yavaş soğurken aynı zamanda çabucak karariyordu da.
Yazı devirmiştik resmen. Kışa giriyorduk.
Bazıları yaz mevsimi çok güzel, kış mevsimi çok güzel derken ben hiç böyle bir şey düşünmemiştim.
Çünkü her mevsimin güzel yanları olduğu gibi kötü yanları da olurdu.
Yazın çok sıcak olurdu, kışın gelmesini isterdik. Kışın ise çok soğuk olurdu ve keşke bir an önce yaz olsun derdik.
Yaz, tatil yapana güzeldi örneğin. Evde oturup tatile gidemeyenler için işkence gibiydi.
Kış da evde kalanlara güzeldi. Evden işlerini yürütenler için. Okula veya işe gidenler için anlatılmazdı o durum.
Metrodan çıktığımda mahalleye doğru yürümeye başladım.
Acaba markete gitse miydim?
Üşendim şimdi, sonra giderdim...
Başım ayaklarıma bakacak şekilde kaldırımdan dikkatlice yürüyordum. Şu kaldırımların kenarındaki beyaz-sarı taşların üzerinden gitmeyi hâlâ çok severdim.
Bazenleri düşsem de güzeldi işte.
Birisinin hafifçe işaret parmağımı tutmasıyla irkilip geri çektim elimi. Kafamı kaldırıp baktığımda Baran gülümseyerek bakıyordu.
Kulaklığımın tekini çıkartıp "Kusura bakma, fark etmedim seni." Dedim.
"Belli. Arkandan seslendim ama hiç duymadın bile beni." Dediğinde şaşkınca ona baktım.
Bana mı seslenmişti?
Gülümsemesi biraz daha büyüyüp bir adım attı bana doğru. İşaret parmağımı tekrardan hafifçe tutarken "1 gün oldu seni görmeyeli ama özledim bile." Dedi.
Kalbim? Atıyor musun?
Gözlerimi ondan kaçırıp etrafa baktım. Henüz mahalleye girmemiştik ama yine de etrafta tanıdıklar olabilirdi.
Öteki elini yanağımda hissettiğimde nefesimi tuttum. Ona döndüğümde "Kaçırma gözlerini." Dedi.
Hipnoza girmiş gibi başımı onaylarcasına salladım. "Ama... Birisi görebilir."
"Görsün. Karım değil misin, yanlış anlayabilecek bir şeyleri yok." Dediğinde kafamı iki yana salladım. "Olsun. Yine de ayıp."
Bana doğru hafif eğik olan yüzünü kaldırıp dudaklarını alnıma bastırdı. Gözlerim istemsizce kapanırken derin bir soluk aldığını duydum.
"Seninle rahatça gezmek istiyorum Aksel... Birilerinin bir şey demesini umursamadan, başkalarının bakışlarını görmezden gelerek yürümek istiyorum seninle bu yolda."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ramazan Davulcusu / Yarı Texting ✔️
ChickLitKİTAPTA REKLAMLARA YER VERİLMEYECEKTİR! ♪ ♪ ♪ Ben: Yok ben gelemem Kulağımın Pası: Neden gelemezmişsin Kulağımın Pası: Niloya bile sahurda davula çalmaya çıkıyor Ben: Ama Niloya'nın yanında abisi vardı Kulağımın Pası: Doğru, onun...