Numara

4K 189 78
                                    

"Üşümedin değil mi?"

Sahilin bu saatlerde pekte hareketli olmayan taraflarında bir bankta oturmuştuk. Yemek yemeyi teklif etmişti ama sonrasında anlık olarak bundan vazgeçip sahilde çay içmeye karar vermiştik.

Evet Kerem'in teklifini kabul etmiştim. Eğer etmeseydim çok büyük ayıp edermişim gibi gelmişti aslında böyle olunca da Burak'a ayıp etmiş olmuştum ama Burak anlayışla karşılamıştı. Yani en azından bana öyle demişti.

En çok merak ettiğim şey ise Kerem'in benimle konuşmak istediği konuydu.

"Yok. İyiyim." gözlerimi önümdeki mavilikten çekip ona çevirdim.

"Kerem. Benimle ne hakkında konuşacaktın?" kurduğum cümleye hazırlıksız yakalanmış gibi bir ifadeyle gözlerini gözlerimden kaçırdığında kaşlarımı çattım.

"Ee ben." elini ensesine atıp bakışlarını yerde gezdirdi.

"Merak ediyorum bak. Bir tık endişeleniyor da olabilirim."

"Burak." dedi. Yerimde biraz daha doğrulup denize dönük olan vücudumu tamamiyle ona çevirdim.

"Bak yanlış anlama beni lütfen. Sadece. Dikkat et ona." şaşkınca kaşlarımı havalandırdım. Yani bunu bana söylemez gibi hissetmiştim. Mesajda söylemişti evet ama benimle konuştuğundan haberi yoktu sonuçta.

"Anlamadım? Nasıl yani?"

"Böyle seni ona karşı dolduruyor olmak istemiyorum ama bilmeden de hareket etmeni istemiyorum açıkçası. Bak senden önce bir doktor vardı bizde. Leya. Hatta Leya daha da uzun yıllar çalışıyordu bizimle. Burak ondan sonra gelmişti. Zamanla Leya ve Burak yakınlaştı hatta hepimiz ikiliyi oldukça yakıştırmıştık. Leya ile aramız baya iyiydi. O yüzden çoğu şeyi paylaşırdık. Başta Burak ile çok mutluydu hatta evlenmeyi bile düşünmüşlerdi ama son evrelerinde Leya sürekli üzgün ve bıkkındı. Burak'ın onu aldattığını düşünüyordu. Bir gün onu takip edeceğini söylemişti. Bende onu o halde yalnız bırakmak istemediğim için birlikte gitmeyi teklif etmiştim ve sonrasında bir otel odasında onu bir kızla basmıştık ama Leya yanına gitmek istemedi yani karşına çıkmak istemedi. O gece sabaha kadar ağladı. Ertesi gün tesise geldiğinde Burak hiçbir şey olmamış gibi davranıyordu. O gün Leya istifa etti ve Burak'a ayrılmak istediğini söyledi. Ben hariç kimse durumu bilmiyordu bu yüzden herkes onu ikna etmeye çalışmıştı. Ben hariç. Daha sonra aslında Burak'ın bir kızla değil bir çok kızla aldattığını öğrendik. Aslında teknik olarak hepsini aldatmıştı."

Duyduklarım karşında şok olmuştum. Burak cidden asla anlattığı gibi gözükmüyordu.

"Şaşkınım açık konuşmak gerekirse ama bir şey sormak istiyorum." Kerem sor dercesine kafasını salladı.

"Bunları bana neden anlattın? Yani Leya kimseye anlatma dediği için arkadaşlarına bile anlatmamışsın."

"Aslına bakarsan ikinci bi Leya vakası yaşamak istemedim. Burak çapkın bir tip ve sizde yakın gözüküyorsunuz. Sevgili gibi. Üzülmeni istemem."

Kurduğu cümlelerin sonunda sesi iyice kısık gelmişti. Yüzünde anlamlandıramadığım bir ifade ile bakıyordu gözlerime.

"Anladım. Sevgili değiliz. Yani henüz 2 hafta oldu ve ona karşı içimde hiç böyle bir şey düşünmemiştim açıkçası ama yinede beni uyardığın için teşekkür ederim."

Yüzünde hafif tebessüm oluşmuştu. Kerem o kadar gizemli bir adamdı ki herkesi az çok çözümleyebiliyordum ama ona gelince kafamda sürekli kocaman soru işaretleri oluşuyordu.

"Rica ederim." derin bir nefes alıp bankta geriye yaslanmıştı. Sanki üzerinden bir yük kalkmış gibiydi. Bende onu taklit ederek geriye yaslandım.

Yanlışlık |Kerem Aktürkoğlu Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin