Senin İçin (Final)

1.6K 96 34
                                    

Kerem'i ailemle tanıştırmamın üzerinden 7 ay geçmişti. Bu 7 ay içerisinde Kerem'de beni kendi ailesi ile tanıştırmış hatta ailelerimizde tanışmıştı.
Her iki tarafın birbiriyle anlaşması gerçekten fazlasıyla mutlu etmişti ikimizi de.

Her şey yolunda ve güzel gidiyordu ama şu son bir kaç gündür Kerem aşırı tuhaf davranıyordu. Bir şey saklıyor gibi bilmiyorum belki de ben kuruyorum diyorum ama garipti işte.

Tesisin dışındaki bankta tek başına oturan Kerem'i görüp yanına adımladım yavaşça. Telefonda bir şeye bakıyordu. Yanına oturduğum an telefonunu kapatıp cebine attı.

"Sen mi geldin?" yüzüne gözlerimi kısıp bakmaya başladım. Garipliklerinden biri de buydu. Telefonunu benden saklıyordu ve antrenman aralarında yanıma gelmiyordu.

"Evet geldim kör müsün?" dediğim şeye güldü ama ben boğazına yapışmamak için kendimi tutuyordum. Yaklaşık 1 haftadır bu şekilde olması aklıma ister istemez başka şeyleri getiriyordu.

"Ne yapıyorsun burda tek başına?" dediğim şeyle duraksadı biraz.

"Oturuyorum." derin bir nefes verdim.

"Araya girdin ve yanıma gelmedin?"

"Biraz kafa dinlemek istedim." dediği şeye biraz kırılmış olabilirim ama biraz.

"Ha yani ben başını ağırtıyorum?" bedenini bana çevirdi.

"Hayır Mira öyle demek istemedim."

"Mira?" sevgilime ya da herhangi bir aşk sözcüğüne ne olmuştu?

"Sevgilim sen iyi misin?" birde soruyor.

"Asıl sen iyi misin? 1 haftadır garipsin. Molalarda odamdan çıkmayan adam şimdi kafa dinlemek için yanıma gelmiyor ve benden telefonunu saklıyorsun!" gözlerini kocaman açıp bana baktı.

"Kim? Ben mi?"

"Evet sen." derin bir nefes aldım.

"Ne saklıyorsun benden Kerem? Soruyorken söyle bak söz kızmayacağım." oturduğu yerde yanıma yanaştı.

"Bir tanem ne saklayacağım. Sen biraz alıngansın bu aralar. Hm?" bana sarmış olduğu kolları arasından çıkıp ayağa kalktım.

"Aldatıyor musun lan beni!?" sinirle sorduğum soruya karşılık şaşkın bir ifade ile baktı gözlerimin içine.

"Ne?" saçlarımı gelişi güzel karışıtırıp konuştum tekrar.

"Duydun." bu kez o da benim gibi ayağa kalktı.

"Saçmalıyorsun şu an farkındasın değil mi? Yapma böyle." durdum biraz.

"Tamam. Öyleyse telefonunu göster. Bana ver hatta." elimi ona doğru uzattığımda yüzünde yine o ne yapacağını bilmez gergin ifade belirdi.

"Mira çocuk musun? Telefon kurcalamak ne demek?" sesli bi şekilde iç geçirdim.

"Ve bu benim haklı olduğumun kanıtı." bu kez onunda yüzünde sinirlendiğini belli eden bir ifade vardı.

"Kanıt? Kim? Söyle hadi. Seni aldatıyorum peki kim?" parmağımı ona doğrulttum.

"Bilmiyorum ama sana yazıklar olsun." hızla onun yanından ayrılırken gözümden süzülen bir iki yaşı elimin tersiyle sildim.

-----

Kerem'den

"Olum sen gerizekalı mısın?" Barış tüm ciddiyetiyle sorduğunda omuz silktim.

"Sarı bak siktirtme belanı, prensesliğin sırası değil amına koyayım!" tekrar omuz silktim.

"Lan olum 1 HAFTADIR BUNUN İÇİN UĞRAŞIYORUZ! NE DEMEK YAPMAYACAĞIM!" yine omuz silktim ama bu kez Barış yakama yapıştı.

Yanlışlık |Kerem Aktürkoğlu Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin