Mira'dan
"Ahu lütfen kızım, hadi bak uçak geliyoor." ek gıdaya yeni geçmiş kızıma muzlu-yoğurt yedirmeye çalışıyordum ama sadece çalışıyordum. Eliyle ağzına götürdüğüm kaşığı ittirdiğinde ağlamak üzere olduğumu fark ettim. Yemek yememesi çok canımı sıkıyordu.
"Hanimiş babasının balı." Kerem içeriden gülerek gelip benim yüzümü görünce sakince yanıma oturdu.
"Anneyi üzmüş birileri." Ahu babasını görünce kahkahalar atmaya başladı. Aşk yaşıyorlardı resmen ve ben bir tık dışlanmış hissediyordum.
"Ama anneyi üzmek yok, öyle anlaşmadık mı biz seninle prensesim." bebek sandalyesinde oturan Ahu sanki babasının dediklerini anlamış gibi bana uzanmaya çalışınca elimdeki kaseyi Kerem'e uzatıp kızımı kucağıma aldım. Küçük kollarıyla bana sarılıp öpmeye çalışmasıyla gülmeye başladım.
"Allah'ım kalbim duracak, o kadar güzelsiniz ki." Kerem bize bakarken konuştuğunda gülerek dudaklarına uzandım.
"O zaman minik prenses annesinin kucağındayken mamasını da yesin, aç bakalım ağzını top geliyooor." Ahu gülücükler saçarak ağzını açtığında kaşlarımı çattım.
"Ve goollll." Kerem'in sevinçle bağırması minik kızımızı da heyecanladırmıştı.
"Uçak geliyor değil miydi o?" sorduğum soru duyulmamıştı bile.
"O zaman tekrar, şuut ve gooolll."
"Baba gol." Ahu'nun sesi ile Kerem'le birbirimize baktık.
İlk kelimesi.
İlk kelimesi baba olmuştu.
"Dedim. İlk baba diyecek dedim. Bir daha söyle bakalım. Ba-ba." Kerem kaseyi yanındaki sehpaya adeta fırlatıp kucağımdaki Ahu'yu almıştı.
"Baba." Ahu Kerem onu havaya zıplattıkça gülerek konuşmaya çalışıyordu.
"Anne iddiayı kaybetti. O yüzden kardeş istersen hemen yaparız değil mi annesi?" Kerem'in ayağını çimdikledim.
İddiaya girmiştik. Daha doğrusu Kerem zorla iddiaya sokmuştu bizi. Eğer Ahu ilk baba derse Kerem istediği zaman Ahu'ya kardeş yapacakmışız, eğer Ahu ilk anne derse ikinci çocuk muhabbeti 2 yıl boyunca konuşulmayacaktı ve canım kızım yine benden yana olmayıp babasını sevindirmişti.
"Kerem unut onu." elimdeki kaseyi mutfağa götürürken peşimden gelmişti.
"Mızıkçılık yapma karıcım. İddiayı ben kazandım." elimdeki kaseyi biraz sonra Ahu yemeye devam eder diye fırının içine bırakmıştım.
"Kerem beni delirtme. Hem ben iddiaya girmek bile istememiştim ki. Zorla sen yaptın. Ayrıca sürekli evde baba baba baba de kızım diye geziyorsun. Ne diyecekti çocuk zaten." ben söylendikçe Kerem kıs kıs gülüyordu.
"Annen her zamanki gibi yan çiziyor kızım." kucağındaki Ahu'nun saçlarına öpücük bırakıp konuştuğunda kollarımı önümde bağladım.
"Hem bir çocuk daha yaparsak sen beni görmezsin bile, baksana şu halinize." omuz silkip mutfaktan çıktığımda arkamdan gelmeye devam ediyordu.
"Bir dakika bir dakika." ben odaya girdiğimde Kerem sanırım Ahu'nun odasına girmişti. Duyduğum seslere göre muhtemelen beşiğine koyup dönen oyuncağını açmıştı.
Odanın yarım kapısı tamamen açıldığında aynanın önündeki kremleri düzenliyordum. Belime doğru sarılan kollarla olduğum yerden geri çekildim.
"Benim karım ilgisiz mi kalmış?" çenesi omzuma yaslıyken dudakları boynumda hareket ediyordu.
"Kerem dursana, Ahu var içeride bıraktın çocuğu." Kerem kollarından kaçmamı yine engelledi.