Aynada bir kez daha üstüme bakıp kendimi düzelttim. Bunu yaklaşık onuncu kez tekrarlayışımdı. O kadar heyecanlıydım ki bir ara kafamda planladığım konuşmayı prova ederken ismimi unutmuştum.
Derince bir nefes alıp gözlerimi kapattım. Başarabilirim. Sadece biraz sakinliğe ihtiyacım var.
Aynanın karşından çekilip telefonumu elime aldım ve kızlarla olan grubumuza girdim.
777 Aldım Verdim
01buse: Miroşuuum bol şanslar diliyorum, başaracaksın inanıyorum, görüşmeden sonra hemen bize haber ver
cey: sana güveniyorum aslan parçası, al bu maçı
kelebeğim: balım sakin ol tamam mı? seni çok seviyorum ve çok güveniyorum her zaman arkandayız bunu sakın unutma
miroşko: ya ağlatacaksınız beni be
teşekkür ederim her zaman yanımda olduğunuz için en çokta sizin için alıcam bu maçıSohbetten çıkıp dolan gözlerim rimelimi akıtmasın diye yukarlara baktım. Şanslıydım çünkü hayatımda böyle arkadaşlarım vardı. Bir kez daha şükrettim.
İşte kabul edildiğime dair mail gelmişti zaten ama tabiki bir görüşme yapacaktık. Anlaşma sağlandıktan sonra işim kesinleşicekti.
Evden çıkıp araba bindim ve rotamı çocukluk aşkıma doğru sürdüm. Yolculuğum marşlarımız eşliğinde sürdü. İş görüşmesi adına geldiğim tesisin önünde arabamı park ettim ve dikiz aynasından kendime ufak bir motivasyon konuşması yaptım.
"hadi be kızım, sen nelerin üstesinden geldin al bu maçı!" arabadan indiğimde kapıda duran güvenlik görevlisine doğru yaklaştım.
"İyi günler. Ben iş görüşmesi için gelmiştim." yaka kartından isminin Hasan olduğunu gördüğüm orta yaşlardaki adama yönelttiğim soruyla tebessümle bana döndü.
"Adın neydi kızım?"
"Mira. Mira Atalay." önündeki kağıtlarda bir iki kontrol yaptıktan sonra bana dönüp konuşmaya başladı.
"Bak burdan düz gidip sola dön, içeri girdiğinde üst kata çık, orada sağdan 3. kapı." yaptığı yol tarifini aklıma kazıyıp teşekkür ederek içeri adımladım.
Bir çok kez Galatasaray'a gelmiştim. Yağmurunda çamurunda, sevincinde hüznünde her zaman. Her geldiğimde de içimde bir kıpırtı oluşurdu çocukluğumdan beri. Yine birlikteydik ama bu kez bambaşka bir heyecanla burdaydım.
Güvenliğin dediği kapıya geldiğimde derin bir nefes alıp kapıyı tıkladım ve içeri girdim.
"Merhaba iş görüşmesi için gelmiştim."
"Buyurun Mira hanımdı değil mi?"
---------------
İş görüşmem hiçte düşündüğüm gibi geçmemişti. İçeri girdiğimden beri herkes o kadar sıcak ve samimiydi ki. Oluşan gerginliğimi çekip almışlardı üstümden.