GAYSİN | Texting [Reiner Braun] (BEKLEMEDE)

13. BÖLÜM

Bir yb daha. Sonunda bu gün orucun son günü, mutluyum ulan.

Neyse hadi iyi okumalar.
___________________________________________

"Riu Jeager, Eren'in kız kardeşi olduğunu daha ne kadar gizlemeyi planlıyordun?" Neredeyse kızgın çıkan ses tonuyla dudaklarından dökülen herbir kelime büyük bir korku yığınına dönüşerek boğazıma takılmış ve yutkunmamı engellemişti.

İşte şimdi sıçmıştım.

Ne diyebilirdim? Daha doğrusu, demem gereken bir şey var mıydı?

Nasıl öğrendiğini düşündükçe aklımda canlalanan anılar az da olsa ip ucu veriyordu. Ancak bu yeterli değildi. Bu kadar minik şeylerle Eren'in kız kardeşi olduğunu anlamış olması imkansızdı.

Yüz benzerliğimiz buna sebep olmuş olabilir desem bile bunu daha önce Eren'e sormuş olması gerekirdi. Eren ise yüksek ihtimalle tanımadığını falan söyleyip onların düşündüklerini ortadan kaldırmış olmalıydı.

Neler olduğunu anlayamıyordum ancak daha fazla mal ayağına yatmayı da planlamıyordum. Öğrenmişse ne olmuştu? Eren ona kimseye söylememesi gerektiğini söylerse bir şey olmazdı.

Göğsüne yaslı olan sırtım beni ürperttiğinden dolayı uzaklaşmak adına ilk adımı atan ben olmuştum. Ancak beni engelleyen şey tekrardan bedenimi kendine doğru çekmiş olmasıydı.

"Kaçmaya çalışma." Biraz öfkeli gibiydi. Kaçağımı düşünüyordu. Gerçi haklıydı da, kafamda dönen planlardan biri de hiçbir şey olmamış gibi buradan tüymekti.

"Kaçmaya çalışmıyorum, sadece rahatsız oldum." Sakin tutmaya çalıştığım ses tonumla söylediklerimden sonra bir anda belimi yakalamış olan eli geri çekilmişti.

"Özür dilerim, biraz abarttım."

Mahcup gibi görünüyordu. Elini saçlarına atmış gergince onları karıştırıyordu. Şey, bu görüntünün gözüme tatlı gelmesi dışında herhangi bir sorun yoktu.

"Sorun değil."

Kısa süren bir sessizliğin ardından boğazını temizleyip ciddileşmiş ve gözlerini yüzüme dikmişti.

"Neden Eren'in kardeşi olduğunu gizledin?"

Kollarımı geriye doğru esnetip umursamaz bir hava vermeye çalışarak cevapladım onu.

"Aslına bakarsan bunu sevgili abim istemişti. Gerçi ben de çakma bir bad boyun kız kardeşi olarak bilinmek istiyor sayılmam."

Yüzünde oluşan minik gülümsemeyi kafasını öne doğru eğerek gizlemeye çalışmıştı ama bunu fark etmiştim. Çok da zaman kaybetmeden kafasını kaldırıp yarı sırıtan ifade ile hafifçe mırıldandı.

"Çakma bad boy, ha?"

Bir şeyler hoşuna gittiği zamanki yaptığı yüz ifadesini görmek benim de hoşuma gitmiyor değildi.

"Ee, sen söyle. Nasıl anladın? Yani Eren'le kardeş olduğumuzu."

Diliyle dudaklarını ıslatarak cevapladı beni. Ellerini ceplerine yerleştirmiş, rahat rahat karşımda dikiliyordu.

"Yüz benzerliğiniz çok fazlaydı. Ona sorduğumda tanımadığını söyledi ama sınıfına gelip sınıf defterini kontrol etmem yetti. Soy isimleriniz aynıydı."

İşte bu mantıklı bir yoldu. Sonuçta Esther'in sınıfını biliyor olmalıydı. Bir de biz beraber gelince şüphelenmiş olması normaldi. Buradaki tek anormal olan, beni daha önce kanser hastası sanacak kadar salak olan bu çocuğun bunu akıl etmesiydi.