geçmeyen geçmişim

sen gittin ben bittim Ateş

''Ama sen...''

''Ama sen ne Ateş?''.

''mecbur muydun o herifle nişanlanmaya...?''.

''Ateş sen gittin ben bittim ben annemi kaybettim babam zaten hiç birşeyi umursamayacak bir durumdaydı. Ben henüz kendim daha çocukken annemin ölümüyle suçladığım çocuğu büyüttüm yanımda hiç kimse yoktu . Sen gitmiştin zaten herşey üzerime geliyordu Yıldırım girdi hayatıma o çekip çıkardı beni bu bataklıktan .

Arabayı geri çalıştırdım haklıydı ama bende haklıydım...

''in geldik'' yüzüme bile bakmamıştı arabadan inip kapıyı sertçe kapattı.
''Sinir problemin mi var seni?''

''deryayı görmek ister misin ?'' Dedim umursamaz bir tavırla.

''tabiyki ismini bile ben koydum onun" yıllar sonra garip hissetitiyordu, annemin ismini verdiğim üç günlük bebek şimdi üç yaşındaydı, daha gözleri bile açılmamıştı onu en son gördüğümde, acaba ablasına benziyor muydu? Saçları ne renkti... bebekliğindeki gibi hala sevecek miydi beni?.

Ama terk edip yüz üstü bıraktın onu ondan nefret eden, annesinin ölümüyle suçlayan ablasıyla bir başına bide sorumsuz babası var tabi...

''Odası hala orası mı?''.

''Evet... babam odasındadır gel biz yukarı çıkalım''Deryanın odasına çıktık.

''merhaba prenses'' Gülümsedim gözleri Su ve anneminki gibi maviydi saçları ablasının o güneşte açıldığı rengi gibiydi, adım kadar eminim ki su çok kıskanıyordur, onun saç rengini.

''kim bu?'' Diye sordum kafamı ablama çevirip.

''Ateş abin sana derya ismini koyan kişi de o...''

''Yıldırım'dan daha yakışıklı sen onunla evlen bende Ateşle evlencem''.

''Aaa sen o zamanlarda takıktın ateşe kızım sen hayırdır?''.

''Tamam ya benim için kavga etmeyin, hem bence derya daha güzel ben onunla evlenicem''. Üç yaşındaki kızla bile kavga ediyordu.

''Abla çatlada patla''.

''Bak cadıya ya ısırıcam bak şimdi seni ya''.

''Ateş kurtar beni yoksa yiyecek şimdi bu beni ya''.

''Sen ne kadarda büyümüşsün sen seni en son gördüğümde 3 günlük bebektin şimdi 3 yaşındasın''

''Bırakmasaydın beraber büyütürdük deryayı...''