°°°
Birkaç dakikadır gözümün daldığı yolun artık hareket etmediğini fark edince arabanın durduğunu anladım.
Mingyu'nun evinin önüne gelmiştik.
Cebimden biraz para çıkartıp taksiciye ücretini ödedikten sonra,arabadan inip ellerimi pantolonumun cebine yerleştirdim ve müstakil evi inceledim.Sessiz görünüyordu ama gelmiş olmalılardı.
Mingyu'nun siyah Jeepi kapının önüne park edilmişti.
Stresimi kontrol edebilmek adına derin nefesler alarak eve doğru ilerledim.
Yol boyunca onunla ne konuşacağımı, ne diyeceğimi planlamaya çalışmıştım ama olmuyordu. Stresten bir şeyler düşünemiyordum.
Kapının önüne geldiğimde demir kapıyı aralayıp yeni yeni yeşillenmiş bahçeye adımladım. Dış kapıya doğru yürüdükçe bazı uğultular duyuyordum.
Sonunda verandanın içinde durduğumda, içeriden gelen sesin Mingyu'ya ait olduğunu anladım.
Onun sesini birdenbire duymak adımlarımı durdurdu. Gözlerimi karşımdaki cama diktiğimde, mutfaktaki tezgaha yaslanmış, önündeki Eunwoo'ya bir şeyler anlattığını gördüm. Bana arkası dönüktü.
Bedenimi yavaşça duvara saklayıp söylediklerine kulak kesildim. Yaptığım belki de doğru değildi ama sesini duymaya ve onunla konuşmaya hazırlıyordum kendimi aslında.
"Bilmiyorum." dedi sıkıntılı bir sesle. Sesleri her ne kadar kısık gelse de rahatça anlaşılabiliyordu.
"Belki de temelli Fransa'ya taşınmalıyım. Orada ister istemez her şeyden uzaklaşıyorum."
Mingyu'nun söylediği şeyden sonra kollarımı bedenime sarıp gözlerimi yere diktim.
Gerçekten gitmezdi, değil mi?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kelebekler ' Jeno
Фанфик"Eğer güzel bir kelebek yakalamak istiyorsan," dedi Jeno daha yeni merhem sürdüğü alnımın üzerine yara bandını yapıştırırken. "Onun zorla peşinden gitme. Sana gelmesi için güzel bir bahçe yetiştir. En sonunda, gelip eşsiz bahçendeki çiçeklere konaca...