"Eğer güzel bir kelebek yakalamak istiyorsan," dedi Jeno daha yeni merhem sürdüğü alnımın üzerine yara bandını yapıştırırken.
"Onun zorla peşinden gitme. Sana gelmesi için güzel bir bahçe yetiştir. En sonunda, gelip eşsiz bahçendeki çiçeklere konaca...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
°°°
Anahtarı büyük bir yavaşlıkla çevirip olabildiğince az ses çıkarmaya çalışarak içeri girdim ve elimdeki topuklu ayakkabıları vestiyere bıraktım. Annem bu halde eve geldiğimi görseydi büyük olay çıkardı.
Ve eve bu durumda döndüğüm Mingyu'nun kulağına gitseydi çok mahçup olurdum. Sonuçta annem beni ona emanet etmişti, o da olması gerektiği gibi beni evime bırakmıştı ama halim ortadaydı...
Derin bir nefes verip çamurlu ayaklarıma baktım. Bir an önce duş almalıydım. Ve mümkünse yıllarca uyumak istiyordum.
Halıları batırmamak adına bir çift terlik giydim. Kafamı salona uzatıp ışığın yanmadığını görünce rahat bir nefes verip merdivenlere yöneldim. Odama sağ salim ulaştıktan sonra direkt banyoya girip ılık bir duş aldım. Banyodan çıkıp makyaj masama oturdum. Saçlarımı taramak için hazırlanıyordum ki telefonuma gelen bildirimle duraksadım.
Siz: Sağ salim eve varıldı, anne uyanmadan odaya girildi Birazdan uyuyacağım
Jeno: İyi geceler velet, güzelce uyu.
Siz: Siz de sayın doktor^^
Telefonu geri yerine bırakacağım sırada telefon tekrar titredi. Bu defa Mingyu'dan mesaj gelmişti.
Mingyu: *fotoğraf *fotoğraf *fotoğraf *fotoğraf
Bunlar favorilerim.
Başta ne olduğunu anlamam birkaç dakikamı aldı ama fotoğrafları açıp Hank ile olan fotoğraflarımızı görünce kıkırdayıp fotoğrafları çevirmeye başladım. Sonra Mingyu'nun bu fotoğrafları gördüğünde tepkisinin ne olduğunu merak ettim. Hem de favorilerini seçmişti.
Bunu düşünmek gülüşümü büyütürken hemen yanıt verdim.
Siz: Telefonumun kamerası hasarlı olduğu için seninkinden çektim
