"Eğer güzel bir kelebek yakalamak istiyorsan," dedi Jeno daha yeni merhem sürdüğü alnımın üzerine yara bandını yapıştırırken.
"Onun zorla peşinden gitme. Sana gelmesi için güzel bir bahçe yetiştir. En sonunda, gelip eşsiz bahçendeki çiçeklere konaca...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Bölüm şarkıları: Carousel- Eveny grinko Reflections - borrtex My misty mornings- Fabrizio Paterlini
°°°
Ne için çırpındığını bilmediğinde, yüzeye çıkmak anlamsız geldiği için hiçbir zaman nefes alamazdın. Hayatım boyunca annemi memnun etmek için çırpınmıştım. Ve yüzeye her çıkmak istediğimde tekrar derinlere batıyordum çünkü annemle isteklerimiz bambaşkaydı.
"İyi hissettiriyor mu?"
Yüksek sesle sorduğum soru Jeno'nun dikkatini çekti. Çakmağa doğru değdiği kafasını yavaşça yukarı kaldırıp sesin geldiği yeri aradı. Sonunda gözleri beni beni bulduğunda kalbimin ritminin değiştiğini hissettim.
İlk kez göz göze gelmiştik.
Jeno bir süre yüzümü izledi, kafasını kendi etrafında gezdirip onunla konuştuğumdan emin olduktan sonra,
"Efendim?" diye sordu pozisyonunu bozmadan.
Sızlayan kolumu yavaşça ona doğrultup işaret parmağımla sigarayı gösterdim.
"Sigara. İyi hissettiriyor mu?"
Bir süre daha yüzüme baktı. Yüz ifadesi gittikçe gevşerken kaşlarını havaya kaldırıp,
O hâlâ beni izlerken bir şey söylemeden yavaşça duvara doğru yürüdüm. Ellerimin titremesi biraz durduysa bile, şuan yaptığım tekrar başlamasına neden olmuştu. Sol omzumdan düşen ıslak hırkamı tutup yukarı doğru düzelttim ve içeri girebileceğim bir yol aradım. Ama kapı veya onun gibi bir şey yoktu.
En sonunda duvara iyice yaklaşıp soyulmuş diz kapaklarıma aldırmadan göğsümün hizasına gelen taş duvara avuçlarımı yaslayıp bacağımı çıkardım.
Bu sırada Jeno'nun beni izlediğime emindim ama herhangi bir tepki vermedi. Diğer dizimi de duvarın tepesine yerleştirdikten sonra diğer tarafa geçmiştim.
Ayaklarımı aşağı sarkıtıp duvara oturduktan sonra görüş alanıma bir el girdi. Kafamı kaldırıp jeno'ya baktım. Ve onu hiç bekletmeden yere sürtünmekten kanamış avucumu avucunun içine yerleştirdim.
Onun bileğinden güç alıp aşağı atladıktan sonra avuçlarımı birbirine vurup üzerindeki tozdan kurtuldum.
Rahat bir nefes verip tekrar ona baktığımda yüzündeki küçük tebessümle beni izlediğini gördüm. Hiçbir şey demeden arkasını döndü ve yağmurdan korunmak için tekrar çatının altına girdi.
