NEFRETİ SEVMEK | lukanette

♩ Nota 12 | Lady Noire

Yazım tarihi: 25/07/23

Bölümü okurken aynı zamanda istediğiniz yorumu yapmayı eksik etmeyin lütfen.
Tüm görüş ve eleştirilere ihtiyacım var!
Keyifli okumalar. <3

♪ ❀♫

17 Yaş Günlükleri, Melodi'nin Ⅻ. Notası
-1 Aralık 2019-

"Pekâlâ, bu seanstan bu kadar." Nathaniel baş koyduğum yere iki kere vurduğunda uykuya dalmak üzere olan gözlerimi araladım.

Uyku sersemliğiyle, "Ha?" diye bir ses çıkardığımda onun homurtulu gülüşünü duydum.

"Defolup gitsen iyi olur Luka. İki buçuk saattir aralıksız mürekkepli iğnelerle seni deşiyorum."

Suratımı buruşturarak yüz üstü olduğum pozisyonumdan doğruldum. Bakışlarım sağ koluma dönünce baygın gözlerim sonuna kadar açıldı.

"Nath! Çok iyi ilerlemişsin!"

"Bana bildiğim şeyleri söyleme."

Bugün cuma okul çıkışı Nathaniel'ın çalıştığı dövmeciye gitmiştim. Şu anda sağ kolumu kaplayan ve omuzlarıma kadar uzanacağını bildiğim dövmenin eseri onun elinden çıkmıştı. Zaten bir önceki dövmemi de Nathaniel'a yaptırmıştım. Onun bu yaşta sahip olduğu inanılmaz yeteneği vardı.

O, kolumu boydan boya streçle sardıktan sonra hızlıca üstümü giyindim. On gün sonra ikinci seansla dövmeye devam edecektik. Uzun sürmez, bir ay içinde tamamlardı. Nathaniel iki buçuk saat içerisinde taslak hâlinde dövmeyi belirgin bir hâle getirmeyi başarmıştı. Hem yetenekli hem de hızlıydı.

"Marc bugün okulda mıydı?" diye sorduğunda ikimiz de mekândan çıkıyorduk.

"Sanırım hayır, değildi." Ona kaşlarımı kaldırdım. "Bir sorun mu var?" diye sordum çünkü yüzü düşmüş gibi görünüyordu.

"Önemli bir şey değil." Söylediğini güçlendirmek için bir mimik hareketinde bulundu. "Her zamanki ufak tartışmalar."

"Yine onun günlüğünü mü okudun?" dedim biraz da alaya alarak. Elini koluma geçirdi, neyse ki sol kolumdu.

"Bunu sen nereden biliyorsun?"

Omuz silktim. "Bazenleri Marc bir anda beni dert ortağı seçebiliyor."

"Ahhh..." Elini yüzüne yapıştırdı. Koyu turuncuya boyalı saçlarını karıştırdı ama yüzünün bir kısmını kapatan perçemini bozmadı.

Motosikletimin önüne geldiğimizde durduk. Kaskımı aldım. "Özür dileyecek taraf sen gibi duruyorsun."

"Hiçbir fikrin yok."

"Sadece yüzünün ifadesi yetiyor." dedikten sonra göz kırptım. Gözlerini kaçırdı ve bu sefer de eliyle yüzümü itti. "Şunu yapma!"

"Ne-"

"Biseksüelim, hatırlatayım mı?"

Kaskımı kafama geçirecekken ona tuhaf bir bakış attım. "Yani?" Dudaklarıma keyifli bir sırıtış yükseldi. "Bana da mı ilgin var Red Kit?"

"Her zaman olmuştur." dediğinde ağzım konuşacak gibi açık kaldı. Bana hınzır bir bakış atıp kıkırdadığında göz devirerek kaskımı taktım. "Şakacı Domates seni."

"Şaka yapmıyorum," Kaskımın vizör kapağını indirdi. "Ve bana Domates demeyi kes."

"Laflarını Marc'a ulaştıracağım." Motora bindiğimde başımı ona kaldırdım. "Seni evine bırakabilirim ama arkamda olma ihtimalin şu anda bana güvenlikli hissettirmedi."