Fuck!

833 87 143
                                    

Süresi belli olmayan uykunun ardından gözlerimi araladığımda odada tek başımaydım. Yavaşca yerimden kalkıp aşağıya, mutfağa indim. Saat çoktan 7 olmuştu.

"küçük bey, bay Kim'i çağıra bilir misiniz?"

Canım hyungum, adam zaten daddykink takıntılı tutturdu bana "dADdY" dedirtecek.

"tamam hyung, çağırırım."

Suratımı astığımda hyung bana bakıp konuştu.

"hayırdır küçük bey bir sorun mu var?"

"yok yok, ben gidiyorum byee~"

Hızlı adımlarla içeri gittiğimde gözlerini bana dikti ve güldü.

"günaydın Jeongin-ah~"

"iyi geceler daha iyi olurdu."

Gülerken ona yaklaştım. Yaklaştığım gibi belimden tutup bacağına oturtturdu. Adamın temas hastalığı var yemin ederim.

"küçük kuralımız unutulmadı dimi güzelim?"

Kulağıma yaklaşıp kalın bi tonda konuştuğunda yutkundum.

"h-hayır babacığım."

Biri kafama sıkabilir mi? Ben gerçek babama bile baba demedim daha. Yine ilkimsin, Kim Seungmin.

"aferin meleğim."

"Max hyung sofraya çağırdı, gidelim mi?"

"hadi gel."

Bacağındaki elini belime koydu ve beni kucağına aldı, şaşkınca ona bakınca sırıtıp konuştu.

"ne oldu güzelim?"

"birşey yok babacığım..."

Dediğime gülümseyip dudağıma bir öpücük bıraktı.

"acaba hep mi böyle desen? Çok yakışıyor böyle seslenmek sana."

"h-hani sadece bugünlüktü?"

"karar bana ait güzelim."

Göz devirmemek için kendimi zor tutarken,mutfağa gitmeye başladı. İnşallah Max hyung görmez. Rezil oldum senin yüzünden pis daddy.
Mutfağa girdiğimizde su içen Max hyung, tam suyu püskürtücektiki son anda yutup öksürmeye başladı.

"Max gören cin gördün sanar ya."

Onun bu hareketine kaşlarını çattı.

"p-pardon efendim."

"sen içeri geçebilirsin Max."

"peki efendim."

Max hyung şaşkınca bana bakınca utanarak başımı boynuna gömdüm.

"utandın mı jeong?"

"hm hm."

"sana boşuna tilki demiyorum, işine gelince kurnazsın, işine gelince el bebek gül bebeksin."

Konuşurken beni sandalyeye bıraktı ve kendiside oturdu.

"hadi başla bakalım."

Yemeğe başladığımda, aklımda balo planını düşünüyordum. Ama bir kısmını karıştırdığım için şimdi hepsini karıştırdım.  Ve bunu şimdi sormassam unuturdum.

"babacığım?"

Tabağına kilitli olan gözlerini hızla benimkiler ile birleştirdi. Utançtan kendimi kescem.

"efendim jeong?"

"şu toplantı ile ilgili bir şey diyecektim."

"de bakalım."

"biz karşılamadan sonra içki dağıtımı olduğunda içmessek dikkat çekmez mi?"

"evet, o yüzden içicekleri gizlice döküp kendi içiceğimizi koyucağız. Yine belli olmaması için sarhoş gibi davranıcağız."

"ama malzeme odasına nasıl gireceğiz ki?"

"aslında, Şu anlık tespit edemedik ama o madde malzeme odasında değil, herkesin gözünün önüne koyulucak ve bulunması kolay olucak. Fakat çoğunluk sarhoş olucak ya da malzeme odasında arayacak."

"mantıklıymış."

"evet, eğer bizi yakalarsa diye ekibimde gelicek."

Ikimizde rahatça konuşuyorduk.

"hyung ekipde kimler var?"

Yüzüne sinirli bir ifade koyup baktığında pot kırdığımı fark ettim.

"hyung?"

Hassiktir! Şom ağızıma sıçayım.

"hm?"

"ya-yanlışlıkla dedim."

Sıç sıva Jeongin, sıç sıva yani.

"yanlışlıkla mı? Yoksa benim unuttuğumu mu sandın?"

O kadar mal değilim Daddycik.

"gerçekten unuttuğum için dedim."

"bu gidişle bir gün değil, bir ay öyle diyeceksin."

ALLAH CANIMI ALSADA KURTULSAM!
Tamam tamam... Ohh, sakin ol! Son bir çare paçayı yırtmaya çalış Jeong!

"ceza mı alıcağım?"

"kurallara uymayan bir tilkiyi cezasız bırakamam."

Bir Lee Felix-i yanbok sözü derki; "sıçtın sıva bide Jeongin."

...

SELAMM

Normalde uzatacaktım ama bölüm sayısını değiştirmek istemediğim için sadece düzenleme yaptım.

Eski spoiler book'u geri getirme kararı aldım.

Kitapla ilgili düşüncelerinizi ve fikirlerinizi özelden veya yorum olarak söyleyebilirsiniz.

501

Görüşürüz, Allah'a emanet olun.

Byeee~~~

My Fox ¬; SeungIN;¬Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin