GAMBLE

༒ ░ 9̴ ░ ༒

Beni sevindirin ve bolca yorum yapın çiçeklerim, bildirimleri görünce vay anasını ne kadar çok deyim. Aşağıda görüşürük.

Güzel bir bölüm, şarkı tek bir şarkı olmaz ama en iyi tercih bence, Lullaby - Michael FK ve Groungfold. İyi okumalar diyim ve koşun bölüme.

༒

Gün aymamıştı, beş saatlik uyku onca uykusuzluğun üzerine ilaç gibi gelse de yeniden kavuşmuş çift için yetersizdi. Ancak uykusunu almış hissediyordu Jeongguk, zira Jimin hemen dibinde mışıl mışıl uyurken asıl ilacının bu olduğunun farkındaydı. Jeongguk yatağın başlığının kenarından dolanan led ışıkların ayarını düşürmüş ve sıcaklığını arttırmıştı, daha loş ve alfanın tahminine göre dinlendirici bu ışık altında omeganın uykudaki yüzü görünür ve incelenesiydi. İlk defa onunla bir geceyi beraber kapatıp, gündüzü beraber açmıştı. Normalde deli gibi eğlendikleri bu saatte birazdan omeganın gidecek olmasına üzülecekken şimdi yeni normallerine alışmaya çabalıyordu.

Bu alışmakta değildi aslında, sadece daha çok benimseyip daha çok sevmek istiyordu. Eğer her günü böyle olacaksa Jeongguk yaşlanmayacağına yeminler edebilirdi. Bir günde bu kadar dinç hissetmesi, bol gibi hayatına omeganın bu kadar hızlı dokunup şekil vermesi beklenmedikti. Jeongguk kendisini bir çörek hamuru gibi hissetti, katı ve bölünmez yapısını dokunca bükülen bir kızama getiren bu oğlana çok şey borçluydu, yeni bir hayat gibi geliyordu kulağa, Jeongguk yeni bir sabaha, yeni bir sayfa açmıştı. Omega ile nice günler yazacaktı beyaz sayfasına ve onların güncesinde sadece mutluluk olacaktı.

Hazırlanmaları gerekti, sabahın erken saatinde nerede olduğunu bilmediği üsse gidecek, onlarca yeni insanla tanışacak ve muhtemelen büyük bir kaosa sebep olacaktı. Jimin'in bahsettiği tim olayı ise hala şüpheci ve tereddütlü yaklaşmasına sebep oluyordu. Bir şeyler havadaydı, soylu kentlerini bırak yaşadığı azınlık kesiminde bile nelerin olup bittiğini bilmiyordu Jeongguk, on yılın yarısını umursamaz bir şekilde geçirmişti, barlardan çıkmayan ve gözünü otellerde açan bir alfa olarak fazla geride kalmıştı. Dünkü konuşma ise onu daha çok gererken Seokjin'in Jimin hakkında dediği en iyi asker sıfatını hiç görmediği bu bebek gibi uyuyan adamın aslında nasıl biri olduğu da merak konusuydu. Tanıdığı Jimin muhtemelen tanışacağı Jimin'den daha kibar ve omega kavramını simgelerken öbür tarafını tahmin edemiyordu.

Eski üssünde omegalar çoğunlukla bebeklerin bakımından sorumluydu, herkesin görevi olurdu üste ve onlara yüklenilmezdi, alfa çoğunluğu vardı onun üssünde ancak bu üs tamamen omegalardan oluşmaktaydı. Alfanın aklında çok fazla senaryo ve tablo oluşuyordu aslına bakılırsa ancak hangisi gerçeğe yakındı bilemedi. Sadece Jimin'in yanından ayrılma diyordu içindeki ses.

Alfa derin bir nefesle düşüncelerine ara verecekken Jimin'in kımıldana kımıldana kendisine yanaşması ile dikkati o yana kaydı. Jeongguk zamanı olduğunu düşünerek seslendi omegaya. "Jimin?" diye fısıldadı önce. Ancak dönüt alamadı. Eli omeganın beline kayarken hafifçe dürtükledi onu. "Jimin hadi uyan."

Jimin uzaklardan gelen ses ile kaşlarını çatarken dudaklarını büzdü ve yerinde topak olan bir kedi gibi genleşip küçülürken alfa sesini ayarlamaya çalışarak kıkırdadı. "Biraz daha." dedi ince mırıltıyla omega.

"Ama uyanmamız gerek, üsse gideceğiz." diye tekrar denediğinde Jimin gözlerini araladı ve şiş suratı ile dibindeki alfanın gülümseyen yüzüne baktı.

"Ay o vardı demi." dedi boğuk sesiyle ve bu sefer gerinerek uyanmaya çalıştı. "Hay sikiyim, hiç hazır hissetmiyorum kendimi." dediğinde döndü alfaya.

"Ne kadar erken o kadar iyi, hadi kalkalım." dedi alfa ancak Jimin onun toparlanmaya çalışan bedenini boynunda yakaladığı gibi kendisine çekerken alfa ne olduğunu anlayamadan dudaklarını birleştirmişti. Jimin'in istekli bir şekilde hareket etmesi ile Jeongguk şaşırsa da yavaşça omeganın üzerine eğilmiş ve bu ani, daha doğrusu seksi olarak nitelendireceği öpüşmeyi sündürmüştü. Jimin'in bunu yapma sebebi ise üstü çıplak bir şekilde kendine seksi seksi konuşan alfadan kaynaklıydı. Bu adil değil diye düşündü Jimin, bu adamın bu kadar mükemmel olması cana zarar gibiydi.